YİRMİ SEKİZİ BİRDEN İSTİFA ETTİ

Önceki gün; baş örtüsü konusundaki doğru yaklaşımı nedeniyle 14 yıldır sürdürmekte olduğu görevinden alınan Ayşe Sucu'dan sonra Diyanet Vakfı Kadın Merkezi Faaliyetleri Başkan Yardımcısı Vildan Karabulut, "Uygulanan yöntem ve oluşturulan gerekçeden rahatsız olduk"larını belirterek, toplu istifa sinyali vermişti. Vildan Karabulut, Diyanet İşleri'nin yeni başkanı "Görmez’le Ayşe Sucu arasında hiçbir sorun yokken, sergilenen bu tutuma

AYŞE SUCU NASIL TATİLE ÇIKTI

Ayşe Sucu’nun Diyanet Vakfı yöneticileri tarafından görevden alındığını duyunca, ister istemez aynı adamların beni görevden almalarının hikâyesini hatırladım.
Okuyucularımdan bazılarının bildikleri gibi; ben, 1989 yılından başlayarak adı geçen vakıfta hep kritik görevlerde çalıştığım ve vakfın şirketlerinde yönetim kurulu başkanlığına kadar yükselen iki kişiden birisi olduğum hâlde, 2003 yılından başlayarak önce pasif göreve atanarak itibarsızlaştırıldım, arkasından tecrit edildim, daha sonra da görevden alındım.
Peki, sebep ne? 
Sebep, fikirlerimin ve dünya görüşümün bugün Diyanet’i yönetenlerle aynı olmamasıdır. Çünkü ben, milliyetçi çizgide düşünen, Atatürk ilke ve inkılaplarını

AYŞE SUCU NEDEN TATİLE ÇIKTI

"Ayşe tatile çıksın" cümlesi malum; 1974 yılında gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekâtı’nın başlangıç parolası. Bizim bu yazıda bahsedeceğimiz konu bambaşka bir Ayşe ile alakalı olduğu için, parolayı, pardon başlığı biraz değiştirerek oluşturduk. Üstelik cümleyi emir kipinde değil soru kipinde kurduk.

Belki biliyorsunuz, birkaç gündür Türkiye’de gündem teşkil eden bir olay var. Daha doğrusu önemli bir olaymış gibi medyada haber konusu yapılan sıradan bir işlem var. Olayın ve işlemin, dolayısıyla haberin konusu Türkiye Diyanet Vakfı Kadın Faaliyetleri Müdürü Ayşe Sucu’nun görevinden alınmasıdır. Oysa bu işlem o kadar sıradan

AYŞE SUCU GÖREVDEN ALINDI

Diyanet İşleri Başkanlığı’na Mehmet Görmez’in atanmasının hemen arkasından, "Diyanet Vakfı Kadın Merkezi Faaliyetleri Müdürü" Ayşe Sucu görevden alındı.

24 Aralık günü öğleden sonra "Görevden Alınma Tebligatı"nın yapıldığı Ayşe Sucu, başından bu yana Kadın Merkezi Faaliyetler Müdürlüğü'nün baş sorumlusu olarak görev yapmaktaydı.

Yönetiminde kadınların çoğunlukta oldukları merkezde büyük tepki yaratan bu uygulama sonucu, istifa kararı alan bazı yönetim kurulu üyelerinin olduğu da söyleniyor.

BRONZ ADAM ERMENİLERE GEÇİT VERMEDİ

ABD Temsilciler Meclisi’nde Başkan Nancy Pelosi’nin gündeme almaya çalıştığı 252 sayılı Ermeni tasarısı gerginliği, 6 gün sonra dün nihayet bitti. Son gün, devreye ocak Washington’ta Meclis başkanlığını üstlenecek, “Bronz Adam” lakaplı Cumhuriyetçi lider John Boehner girdi ve 252 kadük oldu.

ABD Kongresi’nde cuma gününden beri devam eden 252 numaralı Ermeni tasarısı gerginliği, altı gündür sürüyordu. Cuma günü Temsilciler Meclisi’nde oylanmayınca tüm hafta sonu kulisi süren, salı günü 
genel kurul gündemine yine alınmayan tasarı;

BİNGÜR SÖNMEZ ve SARIKAMIŞ OLAYLARI

"Sarıkamış Dayanışma Grubu" Başkanı Bingür Sönmez, "Sarıkamış Olayları"nı anlatıyor. 

Balçiçek İlter'in Habertürk TV'de sunduğu "Söz Sende"nin bugünkü programı, "Sarıkamış Olayları"na ayrıldı.
Yarın, 22 Aralık 1914 günü başlayan "Sarıkamış Savaşları"nın yıldönümü. 
Bu nedenle bugün, yani 21.12.2010 Salı günü saat 18.10'da, Sarıkamış Dayanışma Grubu Başkanı Bingür Sönmez, "Tarihte Sarıkamış Olayları"na ilişkin akıllarda kalan ne varsa hepsini cevaplandırmak üzere

FUHUŞ, ZİNA DİYEREK

Ülke gündemine zaman zaman öyle bir konu düşüyor ki, başka her şeyi bir yana koyup günlerce onunla yaşıyoruz. Son günlerin konusu malum; yeni yasa taslağı olarak, Meclis’te bunu tartışıp, gerek medyada ve gerekse kendi aramızda oturup kalkıp yine onu, yani zinayı konuşuyoruz. Konu, bir yanıyla da Avrupa Birliği'ni ilgilendiriyor. Biz de sezonun ilk yazısına, içinde zinanın da yer aldığı ancak bu kadarla sınırlı kalmayıp daha geniş bir konu olan fuhuşla başlayacağız.

Birbirlerine yakınlığı bulunan her iki kavramın adı Arapçadan gelmektedirler. Ancak fuhuş dediğimizin aslı “fuhş”tur; Türkler, bunu dillerine uydurup fuhuş demişlerdir. Fuhuş, bir yanıyla aşırılık, azgınlık ve taşkınlık demektir. Diğer yanıysa, zinayı da içinde alan ahlak ve kural dışı geniş kapsamlı cinsel olgudur. Fuhuş, bir bakıma insanın hayvansal yanını ortaya koymaktadır. Hayvansal dürtüsüyle buradan kaynaklanan cinsel ihtiyacına gem vuramayan insanın, bunun doyumunu kural dışına çıkarması fuhşu doğurmaktadır. Fuhuş, tarihin en eski mesleği olarak nitelenir. Mesleği doğuran

LONDRA EALİNG BELEDİYESİ SOYKIRIMI KABUL ETTİ

İngiltere’nin başkenti Londra’da Ermeni nüfusun yoğun yaşadığı belediyelerden Ealing Belediyesi, sözde Ermeni soykırımı iddialarını içeren tasarıyı kabul etti.

Geçtiğimiz yıl aynı belediye, Türk Toplumu'ndan gelen tepkilere aldırmadan, Ealing’de 1915 yılında ölen Ermenileri anmak için ağaç dikmişti.

ERMENİLER BIKTIRDI: YENİ HEDEF THY ve KOBE BRYANT

THY’nin dünya basketbol’un en ünlü isimlerinden biri olan Kobe Bryant ile sponsorluk anlaşması yapması ve reklam kampanyası başlatması üzere, New York’taki Ermeni lobisi devreye girdi ve ünlü sporcu üzerinden yoğun bir baskı oluşturdu.

ABD’nin Los Angeles şehrindeki Ermeni Gençlik Federasyonu, Türk Hava Yolları’nın (THY) dünyaca

SARKİSYAN: SUÇLARINI İNKÂR EDEREK YENİ SUÇ İŞLİYORLAR

Ermenistan Devlet Başkanı Sarkisyan Erivan’daki 1915 olaylarının ele alındığı bir sempozyumda yaptığı konuşmada Türkiye’yi kast ederek, “Kendi suçlarını inkâr etmekle yeni suç işlediklerini anlamıyorlar” ifadesini kullandı.

Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan

SANATÇILARIMIZ (!) SAKLANIRKEN KARDASHIAN SAVAŞTA

ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nin Mart ayında kabul ettiği Ermeni Soykırımı karar tasarısının Meclis Genel Kurulu gündemine alınması için, Ermeni diasporası Amerika’da çok büyük bir kampanya başlattı.

ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nin Mart ayında kabul ettiği Ermeni Soykırımı karar tasarısının Meclis Genel Kurulu gündemine alınması için, Ermeni diasporası Amerika’da çok büyük bir kampanya başlattı.

ABD, SOYKIRIM İÇİN HUKUKİ BOYUT SAĞLADI

ABD mahkemesi 'soykırım' iddialarına hukuki boyut kazandırdıABD Temyiz Mahkemesi’nin 1915 olaylarına ilişkin geçtiğimiz günlerde aldığı bir karar “soykırım” tartışmalarında kritik önem taşıyor. Avukat Hakan Hanlı, temyiz mahkemesinin 1915′in “soykırım” olup olmadığını tartışmadan bu tarz bir karar almasının Ermeni iddialarına hukuki boyut getirdiği görüşünde.
Hanlı’nın ABD Temyiz Mahkemesi’nin geçen yıl kendi verdiği kararı bozarak, 1915 olaylarında ölen Ermenilerin mirasçılarının, kendilerine ödeme yapılması için sigorta şirketlerine dava açabileceği yönündeki kararıyla ilgili yorumu şöyle:

ABD: DÜN DÜNDÜR BUGÜN BUGÜN YARIN İBLİS NE DERSE

ABD mahkemesi 'soykırım' iddialarına hukuki boyut kazandırdı
ABD 9. Bölge Federal Temyiz Mahkemesi, Ermenilerin sözde soykırım iddialarını Kaliforniya eyaletinde tanımanın, Amerikan dış politikaları ile bir çelişki yaratmayacağına karar verdi.

Yargıç Dorothy Nelson fikrini değiştirerek geçtiğimiz yıl aldığı kararından vazgeçti ve ABD temyiz mahkemesi böylece skandal bir karara imza atmış oldu. Temyiz mahkeme heyeti tarafından 2-1 olarak alınan kararın ardından 1915 olaylarında yakınlarını kaybedenlerin, ABD’de sigorta şirketlerine

ASSANGE İNGİLTERE'DE GÖZALTINA ALINDI

WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange; TSİ 11.30 sırasında ifade vermek için gittiği, adı şimdilik açıklanmayan bir Londra karakolunda gözaltına alındı. Gideceği karakol ve varış saatini önceden bildiren Assange'ın, bugün ünlü "Westminster Mahkemesi"ne çıkarılarak yargılanmasına başlanacağı tahmin ediliyor.

Avrupa çapında tutuklama emri çıkartan İsveç'in bu isteğinin İngiltere'ye ulaştığını avukatı Mark Stephens vasıtasıyla öğrenen Assange, bilindiği gibi komplo kokuları saçan cinsel taciz olaylarıyla suçlanmıştı.
Tutuklanma isteminin aslının, Amerikan Hükûmetinin dış ilişkilerini kökünden sarsan diplomatik yazışmaların ortaya saçılmasından başka bir şey

İŞTE WİKİLEAKS KARARGÂHI

*Karargâh fotoğrafları yazının alt kısmında

Dünya, Amerika’nın kozmik odasının sırlarını ortaya döken adamı konuşuyor. Wikileaks adlı internet sitesinin editörü Julian Assange Avustralyalı bir gazeteci, bilgisayar programcısı ve hacker.
Assange, dört yıldır gönüllü ekibiyle birlikte her türlü gizli belgeyi internette yayımlıyor.

ABD’Yİ SARSAN BELGELER
Wikileaks internet sitesi, ABD’nin birçok hassas konudaki değerlendirmelerinin yer aldığı “gizli devlet belgeleri”ni yayınladı. ABD büyükelçiliklerinden gönderilen 250 binden fazla mesajda yer alan bilgilerin aktarıldığı belgeler, dünyayı sarstı.

YUNANLILARA DUYURULUR: Bu kez Dertleri 4300 Yıllık

Hiçbir hakları olmadığı hâlde, dünyada hiç var olmamış hayali Bizans vasıtasıyla Anadolu'yu sahiplenmeye çalışan Yunanlılara, tarih sayfalarından yeni bir tokat daha geldi. Tokatlar art arda patlıyor ama Yunanlılar yalan söylemekten bir türlü vazgeçemiyorlar.

Ne yazık ki bu yalanların içinde bizim tarihçilerde yer alıyor. Hayali Bizans'ı gerçek gibi gösteriyorlar. Onunla da yetinmeyip Bizans adını verdikleri kürsülerle pozitif bilim yuvası olan üniversiteleri bozuyorlar.


Yalancıları, yatsıya kadar yanacak mumlarıyla

BİTLİS'İN MEKTUBU: ABD'NİN YAPTIKLARI AÇIKLANSIN

Orgeneral Eşref Bitlis, ölümünden 7 ay önce Özal'a sunduğu mektubunda Çekiç Güç'ün PKK'ya yardım ettiğini telsiz konuşmalarıyla ortaya koyup, "Devreye girin, önü alınamayan risklerle karşı karşıyayız" diyordu. "Kod Adı: Kale" planı MGK'ya gelince ise rahatsızlıklar başlamıştı.

Ankara Cumhuriyet Savcılığı'nın ölümüyle ilgili tekrar soruşturma başlattığı Jandarma Eski Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis'in ölümünden 7 ay önce dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a yazdığı son mektubunda ilginç ifadeler yer alıyor. Sabah Gazetesi'nden Mutlu Çölgeçen'in haberine göre Bitlis'in "Sayın Cumhurbaşkanım, Zatı Aliniz bu olaya müdahil olmalı, aksi

DÜNYANIN, BİLİNEN EN ESKİ HEYKELİ TÜRKİYE'DE BUHARLAŞTI


Sessizliğin Sesi Grubu'nun kadim okurlarından, emekli "Sanat Tarihçisi" Hülya Ülkü Hanım aradı:
- "Urfa'da olanlardan haberiniz var mı?"
Elimde olmadan:
- "Yine ne oldu ki?" demişim.
- "Korkma korkma, ne mayın ne baskın, ama en az
onlar kadar rezil bir iş!"
- "Anlatmazsan nasıl..." diyecek oldum.
- "Arkeolojiyi çok sevdiğini, ülkemize ait her şeyin yine ülkemizde kalmasını isteyenlerden

ERMENİLER, AKDAMAR KİLİSESİ’Nİ İSTEDİ

Yeni Mesaj gazetesinde okuduğum haberin başlığı şöyleydi: "Akdamar’ı Temelli İstediler."
Adamlar dur durak bilmiyorlar. Habire suçluyor habire istiyorlar.

Önce insanlara soykırım yapıyorlar, sonra "Koşun! Bana soykırım yaptılar." diye çığlık üstüne çığlık atıyorlar.

Alttan alıyorsun, elini uzatıyorsun; "Bak gördünüz mü bu suçluların davranışı, ne o el uzatmakla geçmişi temizleyeceğini mi sandın." diyorlar.
Benim gibi birkaç, evet evet sayıları parmakla gösterilecek kadar az, birkaç kişi doğruları yazınca da kızıyorlar. Yine

SAMSUN'DAKİ OYMAAĞAÇ, KUTSAL NERİK KENTİ Mİ?

Samsun Vezirköprü'ye bağlı Oymaağaç'ta bulunan tarihî höyükte 5 yıldır yapılan kazı çalışmaları, Hititlerin dinî merkezi Nerik'in bulunduğunu gösteriyor. Kazıya başkanlık eden Doçent Dr. Rainer Czichon; ortaya çıkan kalıntıların, Oymağaç'ın Nerik olması gerektiğine işaret ettiğini söyledi. 

Samsun'un Vezirköprü ilçesine bağlı Oymaağaç Köyü'nde, beş yıldır arkeolojik kazılar yapılıyor.
Bu yılki ayağı iki ay önce başlatılan kazılarda, bölgenin Hititlerin dinî merkezi Nerik olduğuna dair önceden elde edilmiş bulgulara yenileri eklendi. 

Başından bu yana Alman Arkeolog Doçent Dr. Rainer Czichon'un başkanlığındaki yirmisi; Hititolog, arkeolog, topograf, jeolog gibi uzmanlardan olmak üzere toplam kırkbeş   kişilik bir ekiple Oymaağaç Höyüğü üzerinde yürütülen kazıların bu yılki bölümünde, üç Hitit çivi yazı tableti ortaya çıkarıldı.
Bir açıklama yapan Doçent Czichon, dört
hektarlık bir alanı kapsadığı tahmin edilen

AĞRI DAĞI'NA ERMENİSTAN BAYRAĞI

Bir grup Ermeni asıllı dağcının geçen ay Gürcistan Sınırı'ndan Türkiye'ye girerek izinsiz olarak Ağrı Dağı'na tırmandıkları ve Ermenistan bayrağı diktikleri ortaya çıktı.

Ermenistan'ın Asbarez gazetesi, ABD ve Kanada'da yaşayan 11 dağcıdan oluşan ekibin 13 Temmuz'da Gürcistan sınırından Türkiye'ye girdiğini yazdı. Dağcılar Türk sınır görevlilerinin kendilerine çok samimi şekilde davrandığını ifade etti.

Gazeteye göre; Doğubeyazıt'tan Türkiye'ye

ŞAMPİYONUMUZ BEKELE'NİN YENİ BAŞARISI

Avrupa şampiyonu atletlerimizden Alemitu Bekele Degfa, "Diamond League Grand Prix - Elmas Lig Büyük Ödülü’"nün Stockholm'de koşulan ikinci ayağındaki 5000 m yarışında yeniden piste çıktı.

Henüz beş günü birkaç saat geçen bir zaman önce büyük stres altında "Avrupa Şampiyonası"nın 5000 m yarışını koşan Alemitu, bilindiği gibi 14.52.20'lik derecesiyle şampiyon olmuştu. Bu nedenle "Stres sonrası psikolojik gevşeme yaşayan" atletimizden, hiç kimse başarı beklememekteydi. 
Çalıştırıcısı Erkan Hatipoğlu'da "Etiyopyalı Meseret Defar'ın Dünya rekoru deneyeceği bu yarışta 4.'lük bizim için iyi bir derecedir. Çünkü, Alemitu Bekele büyük bir yorgunluk yaşıyor." demişti. 
Taktiksel bir söylem olduğuna inandıracak işaretler aldığımız bu demeçten sonra, Erkan Hatipoğlu'nun gerçekleşen bir

ŞİMDİ DE ALEMİTU BEKELE'NİN ZAFERİ


İspanya'nın Barcelona kentinde yapılmakta olan 20. Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda büyük bir coşku daha yaşadık.

5000 metre finalinde yarışan atletlerimizden Bekele ve Abeylegesse ilk iki sırayı alarak büyük bir başarıya imza attılar.

ATLETİZMDE BİR GÜZEL HABER DE AHMET ASLAN'DAN GELDİ

Atletizmde sevindirici bir haber de bugün Avusturya'dan geldi.
Seri hâlinde yapılan ve 5 yarıştan oluşan WMRA GRAND PRIX 2010'un ikincisi bugün yapıldı. 

Avusturya Tirollerindeki Mayrhofen'de gerçekleştirilen koşu, bilindiği gibi uluslararası açılımı "World Mountain Running Association" olan "Dünya Dağ Koşusu Birliği"

BİR BÜYÜK ZAFER DE NEVİN'DEN

Barcelona'da devam etmekte olan 20. Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda Türkiye, Nevin Yanıt'la büyük bir başarıya daha imza attı.  

Şampiyonanın 5. gününde, millî atletimiz Nevin Yanıt "Bayanlar 100 metre Engelli" yarışında 12.63 ile altın madalya kazanarak Avrupa şampiyonu oldu. 
Bir Türk atletin ilk kez dereceye girdiği bu daldaki 12.63'lük

ELVAN'DAN BÜYÜK ZAFER

Bu yıl, İspanya'nın Barcelona kentinde yirmincisi düzenlenen "Avrupa Atletizm Şampiyonası"nda, "Bayanlar 10 000 metre" dalında millî atletimiz "Elvan Abeylegesse" Avrupa şampiyonu oldu.

TAM GÜN YASASI'NDAKİ İPTALLER MEMURLARA YARAYACAK

Devlet hastanesinde çalışan doktorların muayenehane açabilmesini öngören yasanın ardından, öğretmen gibi diğer memurlara da ikinci iş yolu açılabilir.

Milliyet gazetesinden Fikret Bila, bazı maddeleri iptal edilen Tam Gün Yasası'yla ilgili olarak eski Anayasa Mahkemesi Genel Sekreteri Bülent Serim'le konuştu.

PERİHAN TEYZE'MİZİ KAYBETTİK

Konuk yazarlarımızdan "Sayın KORHAN GENCAY" ile "Sayın YEŞİM GENCAY"ın değerli anneleri "PERİHAN GAYRETLİ"nin vefatını büyük bir üzüntüyle öğrendik.

ŞİMŞEK'TEN ŞOK AÇIKLAMALAR


CHP İstanbul İl Başkanı Balçiçek Pamir’le Söz Sende’ye konuk olan CHP İl Başkanı Berhan Şimşek programda şaşırtan açıklamalar yaptı. Şimşek gelecek seçimlerde CHP’nin oy oranı ile ilgili bir soruya cevap verirken ilginç bir itirafta bulundu:
“Aziz Babuşçu bir televizyon programında 1 milyon üye kaydettik filan demiş. Ben onu bunu bilmem, bugün genel merkez de kendisine telefon açmıştır, dün kendi ellerine geçen İstanbul’la ilgili bir

BEŞİKTAŞ KÜME DÜŞTÜ


Yeni sezon için yaptığı transferlerle göz kamaştıran Beşiktaş borsada bir kademe düşürülerek "İstanbul Menkul Kıymetler Borsası 100 Endeksi"nden çıkarıldı.
İşlem hacmi düştüğü için koddan çıkarılan Beşiktaş hisseleri dünden itibaren endekse dahil edilmedi.
Beşiktaş ile birlikte Türk Traktör, Akçansa ve Alkim hisseleri de endeksten çıkarıldı. Bu hisselerin

SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİNİ ANMA GÜNLERİ 9 TEMMUZ'DA

Sarıkamış Dayanışma Grubu, Sarıkamış Savaşları'nda şehit olan atalarımızı unutturmuyor.

Tarihini unutan, tarihten ders almayan milletimize, "Tarihinize sahip çıkın, onu iyi öğrenin. Yoksa başımıza gelecekler; atalarımızın başına gelenlerden, geçmişe karışan o görkemli Türk Devletlerinden farklı olmayacak." dercesine sarılmışlar Sarıkamış'a...

Gün geçmiyor ki Sarıkamış'la ilgili bir faaliyet bir çaba bir etkinlik olmasın.

Denizlere emanet ettiğimiz Sarıkamış Şehitlerini, karlara

ACIMIZ SARIKAMIŞ'LA İLGİLİ YENİ KİTAPLAR


"Prof. Dr. Bingür Sönmez'le Reyhan Yıldız'ın ortak eseri "Ateşe Dönen Dünya: Sarıkamış"tan sonra, Sarıkamış'ı konu alan iki kitap daha yayınlandı.

Grubumuzun, Bingür Sönmez imzasıyla yayınladığı "Ateşe Dönen Dünya:

DEMİŞ Kİ: BU MEMLEKET TARİHTE TÜRK'TÜ, BUGÜN DE...

Emekli bir öğretmen, "Bu memleket tarihte Türk'tü, bugün de Türk'tür ve ebediyen de Türk kalacaktır." diye yazmış. Başlıkta yazılan o sözlerde, tarihsel bir gerçek var. Hele yazıya bir gireyim, konu kendiliğinden o gerçeklere de dokunur.

Oğuzlardan olan atam Tulun Bey, Türkler Müslümanlığı benimsedikten sonra, komutanları arasında bulunduğu Abbasi Ordularıyla defalarca Anadolu'da sefere çıkmış

TÜRKİYE'DE YAHUDİ OLMAK

Bu bir "Dikkat Çekme" yazısıdır

Özellikle son günlerde, bir politikacıyı taklit ederek "Aman ha sakın yapmayın!" ikiyüzlülüğüne sığındıktan sonra, Yahudi kardeşlerimize yönelik huzursuzluk yaratıcı söylemlerde bulunan insanlık cahillerinin; bazı televizyon kanallarında sıkça boy göstermeye başladığını
, daha doğrusu göstertildiğini 
görmekteyiz.

BALÇİÇEK PAMİR'İ İZLİYOR MUSUNUZ?

Balçiçek Pamir'i uzun süredir, özel bir ilgiyle izliyorum.
Eğer siz de izliyorsanız, dikkatinizi Balçiçek kızımızın sorduğu sorular ve aralara serpiştirdiği sözcükler üzerine yoğunlaştırın lütfen...
Bana çok ilginç geliyor.
Her programında ince ince, provokasyon kokulu sözler söylüyor.
Nedenini, amacını bilmiyorum.
İçinizden bilen biri varsa beni de haberdar eder mi acaba?

TERÖRİSTLERLE İSRAİL'İN MÜŞTEREK HAREKÂTI

Yeni güne girilen ilk saat içinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin Deniz Kuvvetlerine ait Deniz İkmal Komutanlığına teröristlerce saldırı düzenlendi.

Komutanlığın İskenderun'da bulunan üssüne, saat 00.4o sıralarında yapılan roketli saldırı esnasında görev değişimi yapıldığından, ilk saldırı anında 6 askerimiz şehit oldu. 7 askerimizse yaralandı.

Teröristler roket attıktan sonra uzun namlulu tüfeklerle saldırıyı sürdürdü. Karşı ateş açılması sonucu kaçan teröristlerin aranmasına devam

LEVON PANOS DABAĞYAN SERT KONUŞTU

Araştırmacı gazeteci, yazar Levon Panos Dabağyan; ''Tarihî Belgeler Işığında Ermeni Meselesi'' konferansının yedincisinde, ''Eğer Türkler soykırım yapmış olsalardı şu anda ben burada olamazdım.'' dedi.

"Yalova Asılsız Ermeni
İddialarıyla Mücadele Derneği: Asef" tarafından dün Yalova'da toplanan ''Tarihî Belgeler

LEVON PANOS DABAĞYAN KONFERANSI

"Yalova Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği"nin "Tarihi Belgeler Işığında Ermeni Meselesi" adlı konferans serisi bütün hızıyla devam ediyor.

Bugün 7.si yapılacak olan "Aydınlatıcı Konferans"ların baş konuk ve konuşmacısı "Araştırmacı gazeteci ve yazar" kimliğiyle ünlenen Levon Panos Dabağyan...

Genelde Türkiye karşıtı tezlere ve bunu hakaret ederek savunan

KASET SAHTEYMİŞ


Deniz Baykal ve Nesrin Baytok'a ait olduğu iddia edilen ve internette yayınlanan kasetle ilgili yeni belgeler açıklandı.

Görüntüleri inceleyen Ulusal Kriminal Bürosu, videodaki kişilerin Baykal ve Baytok olmadığı kanaatine vardı.

Baykal, bu işi incelemek üzere bir ekip oluşturdu. Londra ve Türkiye'de ofisi olan "Ulusal Kriminal Bürosu" kaseti inceledi ve bir rapor yazdı.

MAL VARLIĞI NE KADAR ÇIKTI?



Mütevazı yaşamı ve yıllar süren memuriyet hayatıyla dikkat çeken Kılıçdaroğlu'nun mal varlığı da açıklandı.
CHP’nin genel başkanlığına aday olan Kemal Kılıçdaroğlu, mütevazı yaşamıyla dikkat çekiyor. Peki, eski SSK Genel Müdürü, CHP’nin muhtemelen yeni Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ne kadar zengin? Mal 
varlığı ne kadar? İşte Kılıçdaroğlu'nun mal bildirimi: Kılıçdaroğlu ailesinin üçü Ankara'da biri İstanbul İçerenköy'de olmak üzere dört konutu bulunuyor. Bu konutlardan iki tanesinin tapusu Kılıçdaroğlu'nun eşi Selvi Hanım'ın diğer ikisi ise bizzat Kılıçdaroğlu'nun adına kayıtlı.

ARSA VE ÜÇ FARKLI KOOPERATİFİ BULUNUYOR
Ayrıca Kemal Kılıçdaroğlu adına kayıtlı değeri 165 bin lira olarak belirtilmiş bir arsa ve üç farklı kooperatifte değerleri belirtilmemiş hisseler var. Mal bildirimini ortaya çıkardığı bir başka gerçek, CHP'nin müstakbel genel başkanının tam bir sanatsever olduğu.

MUMYA ve İLGİNÇ EŞYASI

Mısır'dan oldukça uzakta keşfedilen bir kadın mumyasının, alışılmadık bir eşyayla gömüldüğü ortaya çıktı.

Kimi kültürlerde, ölümden sonraki yaşamda kullanabilmeleri için, insanların en değer verdikleri eşyalarla gömülmesi normal karşılanır.

Kore'de keşfedilen ve 500 yıl kadar önce gömüldüğü tahmin edilen bu mumyanın en değer verdiği eşyanın el çantası olduğu anlaşılıyor.

Güzel kıyafetler ve takılarla birlikte, 
kadının mezarından bir de el çantası çıkarıldı. Seul'deki araştırmacılar, kadının Joseon Hanedanı zamanında yaşayan bir üst düzey yöneticinin karısı olduğunu ve 16. yüzyılda öldüğünü tahmin ediyorlar.
Güney Kore'deki Gyeonggi Eyaleti'ndeki

ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN

BUGÜN, CAN ANNELERİMİZİN GÜNÜ...
BUGÜN HER ŞEYİMİZ, ANNELERİMİZİN GÜNÜ!
ONLAR:
HER DERDİMİZE KOŞAN,
GEREKTİĞİNDE
BİZLER İÇİN HİÇ DÜŞÜNMEDEN HAYATLARINI FEDA EDEBİLEN,

KUNDAKÇI ve VANDALLAR YİNE TÜRK MAHALLESİNDEYDİ

Türk nüfusunun yoğun olduğu Kreuzberg'de büyük olaylar çıktı.
Dün gece meydana gelen bu olaylar, can kaybı yaşanmadan atlatıldı.



Almanya'nın başkenti Berlin'in şirin semtlerinden olan ilçede, çapulcular tam bir Vandal zihniyetiyle erişebildikleri her yeri yaktılar. Oldukça kalabalık oldukları ileri sürülen ve

TAVUK ÜRETİCİLERİ HÂLÂ NEDEN SUSUYOR

21 Nisan günü yayınladığımız TAVUKLARDA ÖSTROJEN HORMONU İDDİASI adlı haberimizde, tavukların normalin üstünde bir hızla büyüyebilmesi için kadınlık hormonu olarak bilinen östrojen hormonu kullanıldığını yazmıştık.
Bu haberin kaynağı Alternatif İklim Zirvesi'nde konuşan Bolivya lideri Evo Morales'ti. Evo Morales 130 ülkeden on beş bini aşkın katılımcıyla televizyonları başındaki milyarların huzurunda:
-Tavukları kadın hormonuyla dolduruyorlar. Tavuk yiyen erkekler sorunlar yaşıyor. Tavuk yemeyin. Hem erkekliğinizi hem saçlarınızı kaybedersiniz" diyerek insanları uyarmıştı. Ayrıca bunların sorumlusu olarak Batılıları göstermiş, bir mahkeme kurularak ikiyüzlü çok uluslu şirketlerle birlikte, bunlara neden olanların da yargılanması gerektiğini söylemişti.
Buna karşılık Batılılar "Biz o metodu artık uygulamıyoruz." derken suçu kabul eden ama cılız da olsa kendilerini savunan bir görünüm sergilemişlerdi. Her şeye itirazın bol olduğu yurdumuzdaysa bakanı, üreticisi, sanayicisi dahil kimsenin ağızını bıçak açmamıştı.
Malum, son yıllarda ülkemizde, her sava karşı yeni bir sav ileri sürmek, gerçekleri bile yalanlamak moda...
Hâl böyleyken "Tavuk üreticilerinden hiç ses çıkmaması"ysa halk

TAVUKLARDA ÖSTROJEN HORMONU İDDİASI

İnsan, şu gıda sanayicilerinin yaptıkları karşısında, ne diyeceğini şaşırıyor.
Önce zehirli tarım ilaçlarıyla sabah, akşam duş alan sebze ve meyvelerle tanıştık.
Bunu kendi cinsinin etinden üretilmiş yemleri yemek zorunda bırakılan kesim hayvanları izledi.
Onu da aşırı dozda hormon verilerek kesim öncesi yapay şekilde şişirilen büyükbaş hayvanlar...
Aynı oyunun sebze meyveye transferiyle de yetinmedi sanayiciler. Bu kez, döl vermeyen ve "Hibrit Tohum" adıyla şöhrete kavuşan melez tohumlar korku saldı her yere...
Bitti mi?
Ne gezer! Yedekledikleri belayı,
GDO'lu ürünler

KIBRIS'TA EROĞLU KAZANDI

KIBRIS'TA CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ YAPILDI
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin üçüncü cumhurbaşkanını belirleyecek seçimler bugün yapıldı. Avrupa'nın hiçbir kural tanımadan yaptığı ahlak ve insanlık dışı; haksızlık, ayırımcılık ve izolasyonların sonucunda seçmenler bu kez, Ulusal Birlik Partisi önderi Başbakan Derviş Eroğlu'nu devletlerinin doruğuna taşıdılar.
18 Nisan 2010 tarihli bu seçimde kullanılan oylar, yönlerinin "No Be Annem" olduğu iddia edilen tarafa gitti.

ATATÜRK'ÜN DOĞUM GÜNÜYLE İLGİLİ YENİ BİR BİLGİ

16 Nisan günü, Kenthaber sayfalarında ilginç bir haber yayına girdi. Bu habere göre; Savarona yatının satış belgeleri arasında, Atatürk'ün doğum tarihinden de söz eden bir belge bulunmuş. Kenthaber'de yayınlanan haber şöyle:
ABD millî arşivlerinden çıkan ve Savarona yatının alınışını anlatan belgeye göre Atatürk’ün doğum tarihi 20 Nisan olabilir. Ancak resmi kayıtlarda kesin tarih yok.

Atatürk’ün doğum günüyle ilgili resmi kaynaklarda kesin bilgi bulunmazken, ABD'nin millî arşivlerinden çıkan Savarona yatıyla ilgili belge tartışma başlattı. Habertürk gazetesine göre Savarona’yla ilgili bazı detaylar, yazar

ERMENİ ASILLI TÜRK AVUKATTAN ANLAMLI MESAJ

9 Nisan akşamı, Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği’nin Yalova Halk Eğitim Merkezi'ndeki konferansına katılan ve kendisi de Ermeni asıllı olan Avukat Keğam Karabetyan, dış güçlerin Türk ve Ermeni dostluğunu bozmak istediğini söyledi.

Yalova Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği (ASEF); tarafından Cuma günü düzenlenen, basına açık, "Tarihi Belgeler Işığında Ermeni Meselesi-6" isimli konferans oldukça ilginç gelişmelere sahne oldu.
Program çerçevesinde bir konferans veren Ermeni asıllı Avukat Keğam Karabetyan, dış güçlerin Türk ve Ermeni dostluğunu bozmak istediğini belirterek, “Hepimiz bu vatanın evladıyız. Dış güçler birlikteliğimizi bozmak istiyor. Atatürk’ün ilkeleri

GERÇEK SOYKIRIMIN İZİNDE GUBA'DA YAŞANANLAR

GUBA; Azerbaycan’ın güzel, şirin illerinden biri.
Başkent Bakü'nün 170 kilometre kuzeyinde, içerisinden ırmak geçen, tarihiyle elmasıyla meşhur bir Türk ili.

Azerbaycan Türk Kadınlar Birliği tarafından, 26 -30 Mart tarihleri arasında, "31 Mart 1918: Bakü'nün Düşman İşgali ve Asılsız Soykırım İddiaları” konulu uluslararası bir konferans

ATEŞE DÖNEN DÜNYA : SARIKAMIŞ

ATEŞE DÖNEN DÜNYA: SARIKAMIŞ kitabının genişletilmiş ve gözden geçirilmiş 7. baskısı Omnia Yayıncılık tarafından yayımlandı.
Sarıkamış Harekâtı ve 1. Dünya Savaşı ile ilgili anı ve incelemeler gözden geçirilerek, şimdiye kadar "Sarıkamış literatürü"ne girmeyen kitap ve yazılı kaynaklardan yararlanılarak yazılan "Ateşe Dönen Dünya: Sarıkamış"ta, henüz yayınlanmamış anılardan

İSTİKLAL MARŞI'MIZIN YAZILIŞ KOŞULLARI

Ulusların beraberlik ve bir olma duygularını yansıtan marşlardır, millî marşlar...
Her ulus kendi millî marşını belirli tarihî olaylar sonucu elde etmiş, ama hiçbiri "İstiklal Marşı"mız gibi Türk Ulusu'nun karakter ve geçmişini bire bir yansıtan özellikte olmamıştır.
“İstiklal Marşı”mız; simgelediği bağımsızlık mücadelesinin büyüklüğünün yanı sıra, mazlum uluslara örnek olma özelliğinden dolayı da ayrı bir değer taşır. Ulusumuz, esaret ve köleliği

GÜNÜN KONUSU KIBRIS

Ülke gündemi arada bir değişiyor. Bazen de gündem aynı kalıp konuların sıraları değişiyor. Kıbrıs... Bazen sırası değişen, ama yıllardır gündemden düşmeyen konu. Biz de, şimdi yine baş sıralardaki Kıbrıs’ı yazı konusu seçtik.

Kıbrıs, tarihte zengin bakır madenleriyle tanınmıştır. Şimdiki adını da bakır anlamındaki “cumrup” sözünden almıştır. Sözün hangi dilden geldiğini bilmiyoruz ama, kelime yapısı Latinceye benzemektedir. Ancak... Ada’nın geçmişinde görülen ve bilinen ilk adı Alasia’dır. Kıbrıs’ın coğrafyadaki uygun yeri yanında; bakır madenleri ve buna dayalı ticaret, buraya duyulan ilgiyi hep yüksek tutmuştur. Böylesine bir ilgi de arkasından göçlerle istilaları davet edecektir. Nitekim, Lübnan’dan Fenikeliler ve Girit’ten Mikenler Ada’ya göçmekte gecikmemişlerdir. Şu da var ki, bu göçler Ada’yı daha bir yaşanır hâle koymuşlardır. Göçmenler burayı canlandırmışlar; getirdikleri sanat ve teknikle refah düzeyini artırmışlardır.

MÖ 1500’e yakın yıllardaki firavun III.Tutmes devrindeyse, Ada Mısırlılar tarafından

FENERBAHÇE AKŞAMI

Yazılarımızda, yeri geldikçe geçmişimizden bahsederiz. Bugünkü konumuz da bizi geçmişimize götürecektir. İstanbul maceramız, daha önce birkaç kere yazdığımız üzere semt içinde ayrı bir semt olan Eyüp'teki Rami'de başlamıştır. Öğrenciliğin ilk adımlarını da 1947 yılında gene Rami'de atmışızdır. Bizim çocukluğumuzda, ilkokula başlandıktan sonra genellikle bir de spor kulübü seçimi yapılırdı. Sadık bir mürit gibi yaşam boyu bağlanacağımız Fenerbahçe'yi, biz de işte böyle seçmişizdir! Şimdi de altmış bir yaşın verdiği olgunlukla elli dört yıllık bir geçmişi yazmak istiyoruz.

Çocukların kulüp seçiminde, değişik ilhamlar, değişik telkinler rol oynamış olabilirler. Çoklukla evin büyüklerinin kulübü seçilmiştir. İki oğlumuzun aynen Fenerbahçeli oldukları gibi! Bizim, bu konuda etkisi altında kalacağımız bir aile büyüğümüz olmamıştır. Gazetelerin pehlivan tefrikalarını okumaya bayılan pehlivan yapılı rahmetli babamız, diğer yandan "Hayvanın aptalı rahvan, insanın aptalı pehlivan olur!" derdi. Konu futbola gelince sözü şöyleydi: “Haydi oynayanlar eğleniyor, peki ya seyredenlere ne

Çağrı: TARİHÎ BELGELER IŞIĞINDA ERMENİ MESELESİ

ÇAĞRI

* Yalova Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği *
Tarafından Düzenlenen;
* Tarihî Belgeler Işığında Ermeni Meselesi *
Konferansına Davetlisiniz.

CANITEZ BALONDU

Bu yazıda bir hâtıramızı nakletmekteyiz. Marmara’nın henüz deniz olup bugünkü pisliğe bulaşmadığı yıllardı. İstanbul-Bakırköy’de, şimdiki Ataköy Marinası yerinde aynı isimdeki yeni bir plaj açılmıştı: Ataköy Plajı. Burası, Ziraat Bankası’na yamanmakla artık târih olmuş Emlâk Kredi Bankası mülkiyetinde ve günün çağdaş bir plajıydı, tabiatıyla biraz da pahalıydı. Müşterisiyse elbette ona göre...

1962 yılında biz de okulumuzu bitirecektik. Ancak, mezun olmak için sınav vermek yetmiyor, üç aylık bir de mezuniyet stajı gerekiyordu. Okulumuz, Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı, gece (18.00-24.00 arası) eğitim veren ve daha sonra YÖK’ün 1970’lerde kapatacağı bir yüksek okuldu. Burası, çalışan öğrenciler için açılmış, şartların zorladığı bir müesseseydi. Staj söz konusu olunca, biz Emlâk Kredi Bankası bünyesindeki İnşaat-Emlâk Şirketine başvurmuştuk. Başvurumuz kabûl olunmuş, şirketin yaptırdığı şimdinin Ataköy Siteleri II. Kısım inşaatlarına atanmıştık. 1962

SARIKAMIŞ BAYRAKTEPE'DEKİ LİME LİME TÜRK BAYRAĞI

Çocukluk günlerime dönüp baktığımda, unutulmuş değerlerimizden biriydi Sarıkamış.
Çok acı bir şekilde sonuçlanan Sarıkamış Savaşlarıysa unutulmaya yüz tutmuş, unutturulmasında yarar görülmüş anılar yumağı…
Sonunda; zaman alışık olduğu, her dem şahit olduğu galibiyetlerinden birini daha alıp sessiz sedasız devam etti yoluna. Alışıktı o, bu nedenle hiç övünmedi bile… Sarıkamışlılarla
  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

Google'da Webler Arası ve Site İçi Arama

*TATİL ve DİNLENME
Marmara Adası
DAVRAN MOTEL

*HASTANE RANDEVU SİSTEMİ
182 Merkezi Hekim Randevu Sistemi ile RANDEVU ALMA

FotoğrafımGrup Kimliğini Görüntülemek İçin Tıklayın




HABERCİDEN, "Yazarlar ve Ozanlar" ile "Sessizliğin Sesi" Gruplarına Ait Özgün Bir Kanaldır.