GÜNAY TULUN *Ters Gelen Sözcükler


Doğum sırasında, önce bebeğin başının gelmesi istenir. Doğumun hiçbir riskle karşılaşmadan sağlıkla sonuçlanabilmesi için beklenen budur. Önce ayakların gelmesi problem yaratabilir. Bu hâl; doğum sırasında "Ters geliyor!", doğum gerçekleşince de "Ters geldi!" sözleriyle ifade edilir. 

Tıpkı bebeğin ters gelmesi gibi bazı sözler de "sanki problem yaratmaları istenirmişçesine" gerçek anlamlarına ters hâle gelmiş ya da getirilmiştir. Yöresel ağızları olayın dışında tutarsak, bu sözler, dilden dile gezerken de farklı anlamlara bürünebilir. Toplumca önderlikleri kabul edilmiş kişilerin cehaletleri ya da bilinçli olarak yanlış kullanmaları da bu çarpıklıkta etkendir. Bunun en iyi örneklerini AKalPe genel başkanının konuşmalarında görürüz. Anlam bakımından çarpıtılan o sözcük ve sözler, taklit yoluyla yayılarak toplumun diline yapışıp kalır. Onların, özellikle de geçmişten gelenlerin büyük kısmı "Galat-ı Meşhur" fantezisiyle toplum hafızasına kazınmıştır.

"Osmanlı"dan kalma bu saçmalık, doğrular ortaya konarak düzeltilebilecekken kolaycılığa kaçılmış, "Galat-ı meşhur, lugat-ı fasihten evladır." yani günümüzün Türkçesiyle "Ünlenmiş yanlış,

TAMER UYSAL *Popüler Kültür ve Çelişkileri Üzerine

Bu ne beter çizgidir bu
Bu ne çıldırtan denge
Yaprak döker bir yanımız
                           Bir yanımız bahar bahçe

1950'li yıllardan bu yana başlıbaşına bir başlık, bir alan olarak ele alınmaya başlayan popüler kültür terimi 1980'lerden bu yana egemen kuramcılar tarafından kitle kültürünün yerine kullanılıyor. Teknolojiye hakim sermayenin yeni medya olarak adlandırdığımız interaktif iletişim kanalları da yüzyılın başında etkili ideolojik silahları haline sokuldular.

Sözde bol bol demokrasi nutuklarının atıldığı günümüzde silahlanma bireyleri etkilemenin halen en geçerli yöntemlerinden birisidir. Başta ABD olmak üzere dünyaya egemen olan güçlerin insanlığa biçtiği tarihsel rolde hep laf üstünde çıkarlar sözkonusu olunca uluslar arası hukuk olarak ortaya konmuştur. Diğer yandan savaşın en geçerli çözüm yolu ele alındığı günümüzde şiddetle beslenen güçlerin dünyada açlık, sefalet, yoksulluk sürerken

ÖMER SAĞLAM *Kasım Süleymani Kahraman Şehit mi Yoksa Terörist mi

  
Yazılı, görsel ve sosyal medyadan takip edebildiğim kadarıyla; İranlı general Kasım Süleymani'nin katlinden sonra vefatından sonra mezhep saikiyle Türkiye'de yaşanan ayrışma ve cepheleşme, sanırım İran'da ve Irak'ta bile yaşanmamıştır! Türkoğlu, hep böyle olmuştur zaten; 1000 yıldır hep başkaları için kendisini feda etmiş, başkaları için birbiriyle mücadele etmiştir. Arap, Türk için boşuna "El Humga", yani "Ahmak", Osmanlı sarayını ele geçiren azınlıklar da Türk ahaliye boşuna "Türk'üs Sütur" yani "Eşek Türk" dememiştir!

Sıradan ve cahil insanların mezhepçilik yapması, belki bir noktaya kadar mazur görülebilir. Ancak asker ve sivil bürokrat ya da politikacı olarak bu ülkeye hizmet etme azminde olanların, olaylara ve insanlara inançlar üzerinden yaklaşması, olaylara ve insanlara mezhepçilik açısından bakması tehlikelidir. Çünkü bu tür yaklaşımlar, ayrışma ve çatışma ortamı yaratır, sonuçta iş bölünmeye kadar gider.

ÖMER SAĞLAM *Alevi Ozanlar Olmasaydı Türkçe Unutulurdu

  
"Aleviler -Yol- diyor, Sünniler -Mezhep-.
Aleviler -Sürek- diyor, Sünniler -Tarikat-.
Aleviler -Musahip' diyor, Sünniler -Sahabe-.
Özetle Aleviler genelde Türkçe düşünüyor, Sünniler Arapça.
İki inanç grubu arasında özünde, yani iman ve inanç esaslarında hiç bir fark yok.
Fark sadece ibadetlerde ve yaşam biçimindedir.
Sünni camide namaz kılıyor, Alevi Cemevinde semah dönüyor.
Camide -Hz. Musa Tur Dağı'na giderken bir adamın yamaçtan aşağı yuvarlandığını görünce 'ne yapıyorsun arkadaş' diye sormuş. O da 'İbadet ediyorum' diye cevap vermiş. Musa durumu Allah'a aktarınca Allah kendisine 'Onu kendi haline bırak Ya Musa. Bildiği gibi bana ibadet etsin. İbadette önemli olan ihlastır' demiş- diye vaaz ederek ibadette şeklin önemli olmadığını anlatıyorsun da Ayin-i Cem'i neden ibadet olarak kabul etmiyorsun Müslüman? 

GÜNAY TULUN *Kanal mıdır Maval mıdır Nedir Bıktık Artık

Konuya hemen giriyorum. Çünkü yazıyı kısa tutmak amacındayım. Başlıktaki yazıya o kadar çok kişi katılıyor ki, sayısını sormayın. Çetelesini tutmak gerçekten de çok zor. Tıpkı, "Kanal İstanbul"a karşı verilen dilekçelerin gerçek sayısının hiçbir zaman bilinemeyeceği gibi...

ÜSKÜDAR'DAN ÖTEYE DIGIDIK DIGIDIK
Yani yalnız seçimlerde değil, İstanbul'un mahvına, ülkemizin derinden sarsılmasına neden olacak bu olayda da "Atı alan Üsküdar'ı çoktan geçti." bile... "Dıgıdık dıgıdık"
  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

Google'da Webler Arası ve Site İçi Arama

*TATİL ve DİNLENME
Marmara Adası
DAVRAN MOTEL

*HASTANE RANDEVU SİSTEMİ
182 Merkezi Hekim Randevu Sistemi ile RANDEVU ALMA

FotoğrafımGrup Kimliğini Görüntülemek İçin Tıklayın




HABERCİDEN, "Yazarlar ve Ozanlar" ile "Sessizliğin Sesi" Gruplarına Ait Özgün Bir Kanaldır.