Bakanlar Kurulu’nun 24 Temmuz 2015 tarihli çağrısı:
“PKK'YA SON KEZ SILAH BIRAK UYARISI”
Bırak vatandaşı, kargalar güler buna. Bahusus habere bakalım: “Son kez 'silah bırak' çağrısı (24 Temmuz 2015, Cuma 01:25, Gazeteler) Bakanlar Kurulu çözüm sürecinin
terör sürdükçe devam edemeyeceği gerekçesiyle PKK'ya son kez "Silah bırakın" çağrısı yapacak. Çağrıya olumlu yanıt alınmazsa terör örgütüne yönelik temizlik harekâtı başlatılacak.
Bakanlar Kurulu toplantısında masaya yatırılan en önemli konulardan biri çözüm süreci ve PKK'nın eylemleri oldu. Toplantıda, mevcut tablo ile yola devam etmenin mümkün olmadığı değerlendirmesi yapıldı ve önümüzdeki dönemde atılacak adımların ne olacağı üzerinde duruldu. Toplantıda konuşan bakanlar, "Seçim öncesi PKK/HDP, çözüm sürecini, çatışmasızlık ortamını kendi lehine kullandı, bunun üzerinde propaganda yaptı. Ancak gelinen noktada sürecin bu koşullarda devam etmesi mümkün değil, kritik bir aşamaya gelindi. Süreç, kamu düzeninin bozulduğu bu şartlarda ve şimdiye kadarki yöntemle yürüyemez. Sivil vatandaşlar kaçırılıyor, araçlar yakılıyor, yol kesiliyor, mahkemeler kuruluyor, asker, polis şehit ediliyor, barajlara saldırılıyor. Örgütün ülkeye verdiği zararları izole edecek yeni bir sistemin ortaya konulması gerekiyor" değerlendirmesi yapıldı.
Toplantıda hem açık hem de arka kapı iletişim kanalları ile PKK'ya son kez silahları bırakması çağrısı yapılması konusunda görüş birliği oluştu. PKK'ya, "Silahı bırak, kamu düzenini bozma. Çözüm süreci sizin terör eylemlerini sürdürmeniz anlamına gelmiyor. Hem süreç deyip hem de bunları yapamazsınız" denilecek ve aksi halde düzeni sağlamak için gerekli tüm adımların atılacağı mesajı verilecek. Çağrı kapsamında HDP'den de seçim öncesi meydanlardaki söylemi, demokrasi sözlerinin arkasında durmasına vurgu yapılacak ve "80 milletvekili ile Meclis'te temsil ediliyorsun. Milletvekili sayısının yüklediği sorumluluk çerçevesinde demokrasiye uygun hareket et. Barış ve demokrasi söylemine gerçekten sahip çık" denilecek. Bu çağrıya PKK'dan gelen yanıt beklenecek.
Terör olayları bitmez, PKK silah bırakmaz ve kamu düzeninin bozmaya devam ederse çözüm süreci kapsamında gerçekleştirilen görüşmeler bitecek. HDP heyetlerinin, İmralı'ya gitmesine, İmralı mesajlarının Kandil ya da kamuoyuna duyurulmasına da izin verilmeyecek. Vatandaş açısından demokratik kazanımlardan asla geriye dönüş olmayacak. Süreç, vatandaşın günlük hayatına pozitif etki edecek politikalar sürdürülecek. Demokratikleşme konusunda yapılması planlanan hukuki düzenlemeler de hayata geçirilecek.
GENİŞ KAPSAMLI OPERASYON
Bölgeye dönük istihbarat raporları da tamamlandı. Bölgede düzeni sağlamak için geniş kapsamlı operasyon başlatılacak. Mahkeme kuran, yol kesen, kamu düzenini bozanlar tutuklanıp, yargı önüne çıkartılacak. Kentlere de depolanan silahlar toplanacak. Çözüm süreci döneminde dağdan inenler de yakın takibe alındı. Bunlardan kamu düzenini bozanlara yönelik nokta operasyonlar yapılacak. Cizre'de kazılan tüneller iş makineleri ile ortadan kaldırılacak. Sözde mahkeme binalarına girilecek.” (Haber: 24 Temmuz tarihli Gazete ve Ajanslar)
HALKIN GÖZÜ HÜKÜMETİN ÜZERİNDE
Öncelikle ve evvelâ hükümet bilmeli ki: Eşkıya silâh teslim etmez, hükümet gider alır. Mahkeme kuran, yol kesen, cinayet işleyen, haraç alan, adam kaçıran, seçim sandığını tasallut altına alan ihanet şebekeleri ile bu başıbozukluğa, asilik, isyankârlıkla vatan hainlerine yardım ve yataklık edenler toparlanır, tutuklanır ve yargıya havale edilir. Mevcut hükümetin zorunlu görevi budur. Aksi takdirde Türk Milleti’nin meşru müdafaa hakkı, fiilen doğmuş olacaktır!...
Mustafa Nevruz Sınacı