Bir otobüsü kaçırıp, beş dakika sonra gelen otobüse binmek, asansör kullanmak yerine merdivenlere yönelmek, evde oturmak ya da dışarı çıkmak... Karşınıza çıkan ve karar vermenizi sağlayan her seçenek, yaptığınız her tercih bambaşka sonuçlara yol açıyor. Hayatımızdaki öyle küçük şeyler, o kadar büyük değişimler yaratıyor ki aslında, farkında bile olmuyorsunuz.
Sokağa çıktığınızda sağa mı gideceksiniz sola mı? Belki sağdan giderseniz dinlenmek için oturduğunuz bir yerde yanınızdan geçen bir piyango satıcısından bilet alıp akşamına zengin olacaksınız. Soldan giderseniz, başınıza hiç beklemeyeceğiniz birşey gelecek... Yanlış diye seçmediğiniz o şık, belki de hiç tatmadığınız mutluluğu tattıracak size... Nasıl bileceksiniz? Sonsuz tane paralel evrende sonsuz tane farklı alternatif...
O hayatların yaşanıyor olma ihtimali çok ilginç değil mi? Herhangi bir eylem veya söylem için karar verdiğiniz o anlarda, seçtiğiniz/ seçmediğiniz şıklar için birbirinden farklı evrenler yaratıyorsunuz... Başka başka insanlarla, başka başka yerlerde ve bambaşka evrenler... Şu ana, hayatınızın bu noktasına kadar seçmediğiniz tüm şıklar, belki de yaşamak isteyip yaşayamadığınız ve hatta hiç yaşayamayacağınız binlerce ''siz'' yaratıyor. Olasılıkların hepsinin dâhil olduğunu bildiğiniz, ama seçmediğiniz...
Belki de şu anda paralel evrenlerden birinde, birkaç gün, hafta ya da birkaç yıl önce aldığınız bir karar neticesinde süper zengin olmuş, lüks malikânenizin jakuzisinde portakal suyu yudumlayıp keyif yapıyorsunuzdur... Ya da yine aynı yöntemle, bir sokağın köşesine sinmiş, nereye gideceğini, ne yapacağını bilemeyen, beş kuruşsuz bir siz varsınız. Korkularla, diretmelerle ya da şikayet edip yine de uyguladığınız o kararlarınız yüzünden seçmediğiniz o diğer şık, almadığınız o karar, belki de şimdi ''keşke'' olarak çıkmayacaktı karşınıza. Belki zamanında yaptığınız o seçimler, yaşamak istediğiniz hayatı yaşatmayıp, yaşamak zorunda kaldığınız hayatı yaşatıyordur size... ''Kader'' deyip geçtiğiniz, razı geldiğiniz... Belki geçen gün otobüse binmek yerine yürümeyi tecih etseydiniz yolda hayatınızın aşkıyla çarpışacaktınız.
Tabii aldığınız her karar, seçtiğiniz her şık ya da gittiğiniz her yol mevcut yaşantınızda kötü giden herşeyin sorumlusu değildir muhtemelen. Paralel evrende gıpta ettiğiniz, hayaliniz kurduğumuz o hayatın içinde olmak isterken, esasında o hâlinizin, sizin bilmediğiniz bir acı yaşamış olma ihtimalini de var. Belki o alternatif yaşantıyı kabul etseydiniz, o hayatınızda gerçek acıyı öğrenecek ve ''keşke hiç seçmeseydim'' deyip, belki de şu anda yaşadığınız hayatı yaşamak istiyor olacaktınız. Nefes alıp verdiğiniz ve reel olarak içinde bulunduğunuz hayatta başınıza gelen her şeyin sorumlusu siz olduğunuz gibi, yaşayamadığınız hayatlarda da her şeyin sorumlusu siz olacaktınız. İyi/kötü, doğru/yanlış her şeyin...
Çok saygıdeğer bilim insanları şu işe eni konu kafa patlasalar da, zaman makinesi ya da yaşayamadığımız o paralel evrenlere göz atma fırsatımızın olacağı bir makine icat etseler, kaçırdığımız veya kaçırmadığımız olasılıkları görebilsek çok tatlı olmaz mı?
Hayal etmeye başladınız bile değil mi?
Neyse, siz devam edin. Ben şimdi beklediğim alanın berisinde, bir başka hayatımın içinde gezintiye çıkıyorum.
Görüşürüz!