Gruplarımızda sansür uygulanmamaktadır. İmla hatalarının düzeltilme sorumluluğu makale sahibine aittir.
Ocak ayının son haftası yaşanan bir adalet, ahlâk ve hukuk faciası, halkın bu ve benzer vaziyetleri yadsıması (adaletsizlik, hukuksuzluk, ahlâksızlık ve yolsuzluğun ‘nisyan ile malûl hafızalarda’ alışkanlık yapması) nedeniyle kamuoyunda hiçbir etki yaratmadı.
Konu, birbirinden beter iki (torba) kanun tasarısı ile ilgili.
Bunlardan birincisi: Yüksek Mahkeme (temyiz mercii) tarafından karara bağlanmak suretiyle “mağdurlara iadesi kesinleşen, elektrik faturalarındaki (güneydoğu bölge halkı hariç olmak üzere bütün Güney, Kuzey ve Batı Bölgeleri halkından cebren tahsil edilen) Kayıp ve Kaçakların (gasp, irtikap ve hırsızlık) İştirak Payının, namuslu-dürüst vatandaşlardan cebren tahsilini öngören ‘nitelikli sahtekârlıkla” ilgili...
Haberde: Hükümet tarafından hazırlanan bir yasa tasarısı ile; Bundan böyle kimsenin, elektrik faturasında yer alan “kayıp ve kaçak iştirak” payına itiraz edemeyeceği; İtiraz etse dahi hiçbir merci veya mahkemeninin bu doğrultuda karar veremeyeceğinin hükme bağlanacağı” açıklanıp, tasarının hazırlanmakta olduğu ve en kısa sürede yasalaştırılmak istendiği bildiriliyor!..
İkincisi bundan beter, üstelik başbakan tarafından, bir reform olarak ilân ediliyor.
“Kıdem tazminatının tahakkukuna ilişkin usul ve esaslar yeniden düzenlenecek ve her hizmet yılı için ödenmekte olan 30 günlük kıdem tazminatı tutarı 15 güne çekilecek!..”
Bu küstahlığın yaşandığı döneme paralel acizlik, başıbozukluk, iktisadi cehalet, devlet umuru yokluğu; Hükümetin hak, hüküm, hakikat ve hikmet mağduru kararsızlıkları nedeniyle halkın maruz kaldığı, muzdarip olduğu ardı arkası kesilmeyen akıl dışı adaletsizlik, haksızlık, yolsuzluk, görevi kötüye kullanma ve suiistimaller…
1. Ham petrol alım bedeli % 60 düştü. Her akaryakıt zammında hoplatılan, zıplatılan ve şu an itibarıyla insafsızlık, merhametsizlik, alçaklık, küstahlık ve yankesicilikte zirve yapan mal ve hizmet fiyatları neden ve niçin, asgari % 50 düşürülmedi?..
2. Emekli maaşlarına niçin “hak, adalet ve hukuk gereği” seyyanen zam yapılmadı da, ısmarlama tespitlerin sonucu oluşmuş sahte bir rakam olan %3 baz alınarak adaletsiz bir zam uygulama cihetine gidildi?
3. Madem vatandaşın “gelir artışına esas norm % 3’tür” öyle ise, başta pek çok vergi kalemleri olmak üzere; Binlerce mal, ürün ve hizmete % 100’lere varan ve yerine göre bunu bile katlayan fiyat artışları (zam) yapıldı ve/veya yapılmasına müsaade ve müsamaha edildi?
4. 2000 yılına kadar emekli olanların “maaşlarında” kısmi iyileştirme yoluna gidildiği; Bu iyileştirmenin haksızlığı daha da derinleştirdiği; Özellikle 2000 yılı sonrası emekli olanlar ile öncekiler arasında “haksızlık ve adaletsizlik” yarattığı ve asgari ücrette yapılan çok komik artışların bile bu uçurumu derinleştirdiği alenen görüldüğü halde; Neden ve niçin 2000 sonrası emekli maaşlarında iyileştirme yapılmamaktadır?..
5. Banka masraf karşılıkları, reel faiz, politik faiz üçkâğıtçılığı, özellikle gâvur doları karşısında TÜRK LİRA’sını inadına düşürme, yerlerde süründürme, TL’yi euro’ya ezdirme siyaseti tam bir iktisadi cehalet, paranoya, aşağılık kompleksi ve psikolojik sefaletin eseridir.
Bütün bunlara ve isminde yer alan “adaletli kalkınma” lâflarına rağmen; Kayıp-kaçak, gasp-irtikap ve hırsızlık bedellerini failinden (kullanandan) tahsil edememe acizliğine düşüp; Namuslu, onurlu, sorumlu ve dürüst vatandaştan cebren/zorbalıkla tahsile kalkışmak tam bir kabadayılık, kaçakçıları kayırma, hırsızla suç ortaklığı, hattâ bizzat suç, suiistimal, hırsızlık ve kaçakçılığı teşvik anlamına gelmez mi?..
Kıdem tazminatı konusuna gelince: Müktesep hak, insanlık, adalet ve hukukun temek kaidesi ve karinesidir. Muktedir olan hak’ı geliştirir. Hak gaspı aciz, zayıf ve hainin işidir.
Suçta, Medeni Siyaset: Medeniyet için hakkaniyet ve adalete mutlak riayet demektir.
Memlekette muhalefet yok diye, bu kadar haksızlık, adaletsizlik ve zulüm, tamı tamına zındıklık, İslâm’a ihanet, kifayetsiz muhterislik ve nihayet: Hırs ve ihtirasın zebunu olmaktır!
Mustafa Nevruz Sınacı