Gruplarımızda sansür uygulanmamaktadır. İmla hatalarının düzeltilme sorumluluğu makale sahibine aittir.
Siyasi partiler içinde vaki olaylar, hak gaspı, ihlal ve ihtilâflar ile bunlara karşı ikame edilebilecek davalar fevkalade mahdut, muğlâk ve merci-i muhataptan yoksundur. Oysa vuku-u halinde bu itiraz, şikâyet-takip ve davalara süre kaydı olmaksızın derhal bakmaya yetkili özel ihtisas mahkemeleri kurulmak zorundadır. Bu, üyeler yönünden bir hak ve acil ihtiyaçtır.
298 Sayılı seçimlerin temel hükümleri ve seçmen kütükleri hakkındaki kanunla 2839 Sayılı milletvekili seçimi kanunu da sorunludur. Bu kanunlar bütün usul, esas, ruh ve ilkeleri ile bütünüyle değiştirilerek "temsilde adalet, yönetimde ilmi, insani ve demokratik istikrar" ilkesi esas alınmalıdır. Değişiklikte iki turlu dar bölge sistemi esas alınarak her bölge bir vekil çıkaracak şekilde düzenlenmeli, bakanlık sayısı zaten de'facto varit (örtülü olarak mevcut) başkanlık sistemine geçiş doğrultusunda yeniden düzenlenmelidir.
Sistemin yapılanmasında mutlaka "yedek vekillik" ihdas edilerek; Ölüm, yüz kızartıcı suç (cürüm), istifa (istifa müessesesi hukuken tek taraflıdır) ve parti değiştirme halinde derhal ilişik kesme ve yedekten çağrı esası uygulanarak, mevcut kokuşmuşluk, yozlaşma-çürüme ve dejenerasyona karşı radikal önlemler alınmalı, suiistimalci, din tüccarı, siyaset simsarı ve ihanet şebekelerince oluşturulan "ahlâksız vekil pazarları" dönemi ebediyen kapatılmalıdır.
Böylece, ara ve erken seçim sorunu ortadan kalkacak, büyük ölçüde maddi tasarruf sağlanacak;.Ülke gerçek istikrar, barış-huzur, ve devlet umuruna kavuşacaktır. Kemali basiret, adalet-hukuk ve insaniyet bu şekilde hâkim olur. Aşamalarla başkanlık sistemine geçilmesi halinde; Milletvekillerinin Yasama ve Denetleme-Araştırma-Soruşturma görevi hariç olmak üzere, bakanlık görevi dâhil yürütme de yer almaları mümkün olamaz. Bakanlık isteyenin ve bakan olanın milletvekilliği sona erer. Böylece Partiler, kitle ve halk iradesine rücu eder.
Kürsü masuniyeti hariç tüm ayrıcalık dokunulmazlık ve imtiyazların tamamına son verilmesiyle "namuslu-dürüst-ilkeli-kaliteli, onurlu-sorumlu demokrat" rejim imkân ve ortamı yakalanabilir. Dahası, TBMM kadrosu beher 10 vekile bir sekreter düşecek tarzda yeniden düzenlenmeli, meclisin bütün çalışan ve görevli sayısı azami vekil sayısı ile sınırlanmalıdır.
Ayrıca, Milletvekili maaşı asgari ücrete endekslenmeli "milletvekilleri asgari ücretin katlarına endekslenmeli, emeklilik ve özlük hakları SGK'ya tabii vatandaştan farklı olamaz" hükmü "değiştirilemez bir kural" olarak ilgili yasa, tüzük ve Anayasaya konulmalıdır. Sosyal adaletin temini ve ücretler arasında denge bu kriterin konulması ve uygulanmasına bağlıdır.
Buna paralel yapılacak bir ekleme ve düzenleme ile de; Milletvekillerinin kamu kurum ve kuruluşları üzerinde cari tasallut, takip ve tahakkümlerine son verilmeli, vekillerin rüşvet yahut iltimasa teşebbüsleri suç sayılmalıdır. Zira asiller için suç teşkil eden fiil, faili olmaları halinde vekillere "ağırlaştırılarak" kapsama alınmazsa adaletin sağlanması, hukuk devletinin sağlıklı-kalıcı kılınması kabil değildir. Siyasette ve siyaset kurumlarında üretim, kalite, onur, ilke ve erdemi yakalamanın başkaca bir yolu yoktur.
Bu bağlamda il genel meclisi ve belediye meclisi üyeliği de "mahalle muhtarlığı" ile birleştirilerek belediyeler siyasetten soyutlanmalıdır. Uygulanacak iki turlu seçinin 1. turunda köy-mahalle muhtarları ile bağımsız belediye başkanları seçilmeli, ikinci turda (seçilememesi halinde) en fazla oy alan 2 başkan adayı yarışmalı, aynı zamanda birinci turda seçilmiş olan muhtarlar arasından belediye meclisi ve il genel meclisi üye seçimleri yapılmadır.
Hedef: Yerel yönetimlerde katılımcı demokrasi, uzlaşma kültürü ve etkin hizmet yolunun açılmasıdır. Mevzuat bu doğrultuda yeniden ve yerinden yönetim ilkesi ile bireysel sorumluluk ve hukukun üstünlüğü adalet ve demokrasi ilkesi esas alınarak yapılandırılmalıdır.
Bu taktirde kalite yönetime taşınacak, yönetim kalitesi artacak, yerel imkân, kaynak ve potansiyel maksimize edilecek ve bu güne değin belediyelerce yapılan haksızlık, yolsuzluk ve suiistimaller önlenecektir. Sistemle katılımcı demokrasi, adaletli karar, sorumlu uygulama ve etkin denetim süreci başlatılabilecektir. Şu kadar ki, Vekiller için geçerli ilişik kesme-yedek yöntemi bu düzeyde de geçerli olmalıdır. İşte 'irade-i milliye ve kitle partisi' nizamı budur.
Seçim Kanunlarında hedef, evrensel demokrasinin norm ilke, standart ve kriterlerine ulaşıp, kurumlaştırmak suretiyle bir daha kesinlikle değiştirilmesini önleyecek tedbirler almak ve uygulamayı insan onuruna yakışır biçimde ve en adaletli şekilde (kalıcı ve sürekli olarak) sağlamaktır. Sanırım acele etmeye gerek yok !...
Önce hak, adalet ahlâkı, hukuk ve demokrasi yolu açılmak zorundadır.
Sonra! Temiz toplum ve temiz siyaset için "TEMİZELLER OPERASYONU"
Namuslu, dürüst, ilkeli, onurlu, sorumlu; gerçek demokratlar yönetime gelmeli ve eğer yapılacaksa "sivil anayasa" (sonra) dürüst bir kadro tarafından yapılmalıdır.
Mustafa Nevruz Sınacı