Gruplarımızda sansür uygulanmamaktadır. İmla hatalarının düzeltilme sorumluluğu makale sahibine aittir.
Gelinen nokta itibarıyla Türkiye'de siyaset tıkanmış, mutat eşhas ve siyaset kurumları Cumhuriyet tarihi'nin en kaotik bunalımına sürüklenmiş bulunmaktadır. Burada sorun sadece iktidar veya muhalefet değil, bütünüyle siyaset hukuku ve politik kurumlardır. Zira sıkıntı, milli (medeni) siyaset geleneğinin bilinçsizce terk edilerek evrensel insanlık davası, hak-hukuk, adalet ahlâkı ve "insana hizmet" felsefesiyle bağdaşmayan çıkar odaklı ve batı eğilimli karanlık mecralara girilmesinden kaynaklanmaktadır.
Yaşanan kronik sorun: 'Zulümle abâd' ve "demokrasinin dışlanması" meselesidir.
Güncel politika, devlet idaresinde millet iradesini hâkim kılmaktan uzak, demokratik hak-özgürlük ve güvenlik kavramlarında çelişki içindedir. GSMH-refah payının hak kavramı ve adalet ahlakı yönünde tabana yayılmasında etkisiz; Batıcı bir zihniyetle 'artı değerin' belirli ellerde toplanmasına taraftar olmakla bu; Evrensel hukuk, milli hars, insani boyut, bilinç toplumu, siyaset felsefesi ve yönetim biliminin temel (insani ve sosyal) ilkelerine aykırıdır.
Dolayısıyla halka hizmet, adalet ve hukuk normlarında zaafa düşen siyaset sisteminin ivedilikle restore-rehabilite edilmesi; "Türk İnkılâbı" ile vazedilen objektif ve orijinal ilkelere dönülmesi gerekir. (Atatürk ilke ve inkılâpları) Aksi takdirde 48 yıldır sürüp giden yozlaşma, çürüme, maruz kalınan dezinformasyon, psikolojik savaş, anarşi-terör ve tedhiş, telâfisi kabil olamayacak kadar büyük toplumsal travma, zarar ve hasara neden olabilecektir.
Bu nedenle, sürekli gündeme taşınan sivil Anayasa yerine, bunu sağlıklı, kalıcı-akılcı ve sürdürülebilir kılacak; Namuslu, dürüst ve demokrat millet temsilcilerinin seçim şartlarını oluşturmak çok daha önemli, acil-gerekli ve 'sistemin rehabilite edilmesi' zorunludur. Bu amaçla: AB süreç ve müktesebatının da (siyasi kriterler) gereği 2820 sayılı "SPK" ve seçim mevzuatı köklü bir değişikliğe tabii tutulmak, Siyasi Partilerde kesinlikle Başkanlık sultası önlenmek; Başkanlık süresi iki dönemle sınırlanmak; Siyaset ahlakına aykırı ittifaka teşebbüs, oy kaybı yahut seçimlerden kaçınmada görev hitamı; Mutlak üyelik aidatı; imtina halinde seçme ve seçilme hakkının kaybı; Halkın rıza ve muvafakatine aykırı; Haksız, yolsuz, keyfi, tek taraflı ve antidemokratik bir tasarruf; İnsan hakları, adalet-hukuk nizamının tahakkuk, demokrasinin tesis ve tedavülü (kurumlaşabilmesi) bakımından 'hazine yardımının' derhal ve bütünüyle kaldırılması gerekli ve zorunlu olup;
Marjinal, statükocu, yalancı-talancı, şirket görüntülü "antidemokratik vesayet-emanet, sahip-sulta partileri" (diktatörlükler) yerine "halka-millete ait, (milli irade kaynaklı) atılımcı, açılımcı, katılımcı, adalet ve hukuka saygılı, ilmi zihniyete dayalı, ilkeli, namuslu, dürüst ve demokrat" kitle partilerinin yolu açılmalıdır. Zira siyasi partiler; halka dayalı olmak, milletten kuvvet almak, gündemi tabandan belirlenmek, üyelerce denetlenmek, parti içi demokrasiyi tam yaşamak, yaşatmak ve milletin nabzını ve iradesini mutlaka yansıtmak zorundadır.
Bu bağlamda, Parti içi demokrasi kesin ilke ve kurallara bağlanmalı, mevcut zorunlu organlara ilâveten "Denetleme Kurulları" kurulmalı, her tür kongre organ seçimi hür irade ve genel seçimlerde uygulanan tercihli-çarşaf liste ile yapılmalı, kulis yapanlar ve anahtar liste çıkaranların ihracına ilişkin hüküm konulmalı ve tüzükler buna göre tahkim edilmelidir.
Siyasi Partiler vaat, taahhüt ve projelerini YSK ve YCBS'na beyanla tescil ettirmeli, zamanaşımı olmadan vaatlerinden sorumlu tutularak siyasete onur, saydamlık ve sorumluluk kazandırılmalı, böylece toplumsal bilinç, ilim, yetenek ve kalite desteklenerek, gerçek hukuk devleti ve kavi demokrasilerde olduğu gibi, insan hakları ve adalet sisteminin gelişmesine katkı sağlanmalıdır. Ki, başkanlık sistemi tartışmalarının yerini akıl ve mantık alabilsin.
Ayrıca iktidar, uygulamadığı proje, yerine getirmediği vaat ve taahhütten dolayı aleyhlerine dava ikame, tazminat, icra-i takip ve kapatma dâhil her türlü yasal hükümle SPK tahkim edilmeli. Açılacak davalar ücretsiz olmalı, adaylar ve Partilerince açıklanan hususlar Seçim Kurulları, Cumhuriyet Savcıları, mülki idare ve mahalli güvenlik kurumları tarafından belgelenip, tescil edilerek takibe konulmalıdır.
Mustafa Nevruz Sınacı