"Asef" Yalova Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği, 20 Şubat Pazar günü gerçekleştirilmek üzere, “Karabağ’ın İşgali ve Hocalı Soykırımı” adıyla bir açık oturum düzenledi.
"Yalova Halk Eğitim Merkezi"nde gerçekleştirilecek açık oturumda Ermenilerin yaptığı son soykırımlardan Azeri Soykırımı ele alınacak.
Daima mazlum (!) rolü oynamayı iyi beceren ve gerçek tarihi, kendi politikalarına göre ayarlamakta mahir ülkelerle iş birliği içinde hareket eden Ermenilerin; yaptıkları bilinen en son "Azeri Soykırımı"nın belge ve fotoğraflarla anlatılacağı bu etkinlik için, "Asef" Yalova Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği Başkanı Şemsettin Gürtekin, tüm Yalova halkını davet etti.
Oturum saat 15.oo'de başlayacak, bitiş saatiyse 17.oo...
Başkan Gürtekin |
Azerbaycan Milletvekillerinden,
- Qanire Paşayeva,
- Elmar Memdov,
- Yakub Mahmudov ile
- Azerbaycan Türk Kadınlar Birliği Başkanı Tenzile Rüstemhanlı'nın da konuşmacı olarak katılacağı oturumda;
- Qanire Paşayeva,
- Elmar Memdov,
- Yakub Mahmudov ile
- Azerbaycan Türk Kadınlar Birliği Başkanı Tenzile Rüstemhanlı'nın da konuşmacı olarak katılacağı oturumda;
- Türksam Bilim Kurulu Üyesi Profesör Dr. Cemalettin Taşkıran ve
- Kırıkkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyelerinden Doçent Dr. Şenol Kantarcı da konuşma yapacaklar.
Salonda ayrıca, Hocalı "Azeri Soykırımı"nı gösteren bir fotoğraf sergisiyle bir de slayt gösterimi yapılacak.
-Hiçbir şey bilmeden gazete ve televizyonlarda ahkâm kesen; "Yarı aydınlar, karartılmışlar, kiralıklar; neden ve kimden özür dilemeleri gerektiğini bilmeden ‘Özür Diliyorum’culuk oynayanlar ve Türkiye Ermenileri arasında bulunup da yalnız kafalarına doldurulan dogmalara göre hareket edip militanca davranış sergileyenler”
'
Davetiye (Tıklayıp Büyütebilirsiniz] |
Bu tür organizasyonlar içinde mutlaka yer alması gerekenler:
-Mutlu Tönbekici gibi, kalemi; "Biri bana anlatsın, n'olmuş ki?" diye yazan, aydınlatıcı bilgiler önüne konduğundaysa görmezden gelip her konuya Ermeni gözlüklerinin ardından bakmaya devam edenler
-Hiçbir şey bilmeden gazete ve televizyonlarda ahkâm kesen; "Yarı aydınlar, karartılmışlar, kiralıklar; neden ve kimden özür dilemeleri gerektiğini bilmeden ‘Özür Diliyorum’culuk oynayanlar ve Türkiye Ermenileri arasında bulunup da yalnız kafalarına doldurulan dogmalara göre hareket edip militanca davranış sergileyenler”
'
-Ülkesinin değerlerinden ve tarihinden kopuk yaşayan, özellikle de yabancı dilde eğitim veren okullarda okuyan ve yurt dışında eğitim gören gruplardır.
Bunlar, bu tür açık oturumlara mutlaka gitmeli.
Asef'ten bir ricam var.
Gerçi çağrılarınızda ayırımcılık yapmıyorsunuz ama bu grupları ayrı bir metotla örneğin, "Kırkpınar Şenlikleri" sırasında Edirnelilerin güreşlere çağrı için yaptığı gibi kırmızı dipli mumla davet etsenize...
Hem konunun özüne de uygun olur.
İnsanın, yaptığı işte boyunun ölçüsünü göstermesinin en iyi yolu "Er Meydanı"na çıkmaktır.
Doğrular sofrası da "Er Meydanı"nın ta kendisi değil mi?
Günay Tulun
Haberciden [Özel Haber-Yorum]
Bu olaya Sayın Günay Tulun, daha 2 Mart 1992 Pazartesi günü yazdığı ve bu konuda Süleyman Demireli'de suçlayan yazısında çok açık bir ifadeyle "Bu bir soykırımdır!" derken; daha çok kısa bir zaman önceye kadar, bırakın Türkiye Türklerini, Azeri canlarımız bile katliam kelimesini kullanarak yaklaşıyorlardı.
Sayın Günay Tulun'un o yazısından aldığımız bir uyarı paragrafını burada, hatırlatıcı olarak bir kez daha duyurmayı, milletimize karşı borç biliriz:
"Bu bir soykırımdır ve Ermenilerin daha önce de Azerbaycan ve Türkiye'de yaptığı soykırımların devamıdır. Bizler zayıf oldukça, cevap vermekte geciktikçe de bu soykırımlar devam edecektir."
Yayın Kurulu'muzun Notu
Hocalı'nın bir soykırım olayı olduğunun artık toplumumuzun belli bir kesiminde de kabul gördüğünü ve bunun soykırımcılarla yaptığımız mücadelede bir ilerleme olduğunu belirtmek isteriz.Bu olaya Sayın Günay Tulun, daha 2 Mart 1992 Pazartesi günü yazdığı ve bu konuda Süleyman Demireli'de suçlayan yazısında çok açık bir ifadeyle "Bu bir soykırımdır!" derken; daha çok kısa bir zaman önceye kadar, bırakın Türkiye Türklerini, Azeri canlarımız bile katliam kelimesini kullanarak yaklaşıyorlardı.
Sayın Günay Tulun'un o yazısından aldığımız bir uyarı paragrafını burada, hatırlatıcı olarak bir kez daha duyurmayı, milletimize karşı borç biliriz:
"Bu bir soykırımdır ve Ermenilerin daha önce de Azerbaycan ve Türkiye'de yaptığı soykırımların devamıdır. Bizler zayıf oldukça, cevap vermekte geciktikçe de bu soykırımlar devam edecektir."