Hatırladığıma göre, sıfır sözcüklü Yrd. Doç. Dr. Devlet Bahçeli’nin Ülkeme ve Türk Milliyetçiliğine Yaptığı Değerli (!) Katkılar adlı makale dışında, çok fazla kısa yazım olmamıştı. Çok kişi gibi ben de internetin verdiği geniş imkândan yararlanarak anlatmak istediklerimi bir çırpıda yazmaya çalışıyorum. Bu yazıyla ilgili niyetimse kısa tutmak ama dipnot hariç sıfır sözcüklü Bahçeli makalesi kadar kısa olamayacağını itiraf etmem gerek. Aslında bir itirafım daha var. Mantığımla gönlüm bir olmuş, üstüme üstüme geliyorlar. Diyorlar ki:
"Tavır, icraat ve deneyimleriyle yeni seçimlerde Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı makamını taşıyabilecek yapıda çok vatandaşımız var. Bunlar arasından, insana yakınlıkları nedeniyle şu anda kulağına fısıldamakta olduğumuz değerlerimizin
"Tavır, icraat ve deneyimleriyle yeni seçimlerde Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı makamını taşıyabilecek yapıda çok vatandaşımız var. Bunlar arasından, insana yakınlıkları nedeniyle şu anda kulağına fısıldamakta olduğumuz değerlerimizin
aday olmasını istiyoruz. Bunlardan bazılarının adaylığı Cumhurbaşkanlığı için gerekli eğitim şartlarında değişiklik yapılmasına bağlı ama sen bu listeyi açıkla
da ilk kez yararlı bir iş yapmış ol.".
da ilk kez yararlı bir iş yapmış ol.".
Saygısızlar!
Herkesi bütün gün televizyonlarda boy gösteren kuklacının kuklaları gibi sanıyorlar. Üstelik, ben farklı düşünüyormuşum da hiç yararlı iş yapmazmışım gibi...
Sonunda "Büyüklük bende kalsın" diyerek, hiçbir şey olmamış gibi bilgisayarın başına geçip yazmaya başladım. Tak tak, tak tak da tak tak...
Önce şunu haber vermeliyim. "Yüksek Seçim Kurulu" yeni bir suç işledi. Bugün "Resmî Gazete"de yayınlanacak karara göre "Cumhurbaşkanı seçilebilmek için aranan diploma şartı"nı yetkileri olmadığı hâlde kaldırdılar. Bu, A Kal Pe Genel Başkanı Recep Bey'in üniversite diploması olmadığı yolundaki iddiaları ispatlar mahiyette bir karar. Öyle ki, lise diploması alıp almadığı bile şaibeli hâle geldi. Ortada "Askerliğini yeniden yapmasından tutun da sahtekârlığa, kalpazanlığa, devleti zarara uğratmak, yetkisi olmadığı hâlde devleti yönetmek, örtülü ödenek kullanmak, savaşı bile içeren kararlar almasına kadar uzanan suç zinciri var. Oh, ne âlâ memleket. Diploman yok, mal beyanın yok ama suçlarını gizlemek için kullanabileceğin yardakçı bolluğu var! Bu eylemlerde suç ortaklığı yapanlar da korkarak görevlerini savsaklayanlar da onunla birlikte yargılanmak zorunda...
Üçlü koalisyonumuzun saptadığı listeyse sanatçı ağırlıklı... İçinde yazar, eğitimci, hukukçu ve bilim insanları da var.
Defalarca istendiği hâlde 16 yıldır diplomasıyla ilgili belgeleri ibraz edemeyen ve temsil yeteneği olmayan biri, Cumhurbaşkanlığı makamını işgal edebiliyor ve toplum zımnen de olsa bu suça yataklık ediyorsa; ülkemizi temsil edebilecek yetenekteki herkes, diploma şartı aranmadan aday olabilmeli! Yazdıklarımı tahrif edebileceklere karşı tekrarlıyorum. "Ülkemizi temsil edebilecek yetenekteki herkes" dedim. Bunun için de kökenlerine bakılmaksızın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak yeterli olmalı. İstisnası da var tabii... Sahtekârlık, kalpazanlık, hırsızlık, dolandırıcılık, vatana ihanet gibi suçları işleyenlerle kuklalar ve kuklacıları aday olamamalı.
Seçtiklerimizin içinde sağlıklarıyla ilgili son durumlarını bilemediklerimiz de var. Ne olursa olsun, onlar gönlümüzün adayları. İsimlerini alfabetik yazsam da bir göz atsanız!
- Abdüllatif Şener - Altan Öymen - Aziz Rutkay - Aziz Sancar - Bayraktar Bayraklı - Bingür Sönmez - Bülent Tezcan - Canan Dağdeviren - Candan Erçetin - Cefi Kamhi
- Enis Fosforoğlu - Erol Evgin - Ersan Erdura - Fazıl Say - Fedon Kalyoncu - Garo
. Mafyan - Hikmet Çetin - Hüsamettin Cindoruk - İhsan Eliaçık - İlker Başbuğ - Mario Levi - Mehmet Haberal - Muharrem İnce - Müjdat Gezen - Nino Varon - Onur . Öymen - Özgür Özel - Rakel Dink - Silvia Bursalıoğlu "Asu Maralman" - Sunay . Akın - Şener Şen - Şevket Uğurluer - Volkan Konak - Yılmaz Büyükerşen - Yılmaz
. Özdil - Yusuf Çetin - Zülfü Livaneli
- Enis Fosforoğlu - Erol Evgin - Ersan Erdura - Fazıl Say - Fedon Kalyoncu - Garo
. Mafyan - Hikmet Çetin - Hüsamettin Cindoruk - İhsan Eliaçık - İlker Başbuğ - Mario Levi - Mehmet Haberal - Muharrem İnce - Müjdat Gezen - Nino Varon - Onur . Öymen - Özgür Özel - Rakel Dink - Silvia Bursalıoğlu "Asu Maralman" - Sunay . Akın - Şener Şen - Şevket Uğurluer - Volkan Konak - Yılmaz Büyükerşen - Yılmaz
. Özdil - Yusuf Çetin - Zülfü Livaneli
Listeyi görenlerden bazıları, olayı kendi millîlik anlayışlarıyla değerlendirip itiraz edecekler. Bazıları da kendi hâllerine bakmadan "O şarkıcı, bu yazar, öteki mumyacı; bunun tahsili ne, öteki nerede okumuş?" tiradıyla küçümsemeye kalkacak. Yıllardır eğitim diplomasını ibraz edemeyen bir belediye işçisi tarafından -ki küçümsediğim sanılmasın, devlet memuru dışında kalan herkes işçidir.- yönetilebiliyorsak listemdekiler tarafından da yönetilebiliriz. Üstelik halk olarak kazançlı da çıkarız. "Güne küfür ve hakaretle başlamaya; geceleri de ninni yerine küfür işiterek uyumaya alışkın" bizler için "bir çift tatlı söz, güzel bir şarkı" büyük nimet!..
"Türkiye'm düşmanı, Cumhuriyet karşıtı, ırkçı, din taciri, faşist, partizan ya da bir başka ülkenin hizmetkârı değilseniz" üçlü koalisyonumuzun (!) seçimini, nedenlerini de düşünerek kendi kendinize değerlendirin. Eğer "Türkiye'm düşmanı, Cumhuriyet karşıtı, ırkçı, din taciri, faşist, partizan ve bir başka ülkenin hizmetkârıysanız" seçimimden de benden de ülkemden de uzak durun. Çünkü sizin adayınız da amacınız da ortada... Onlarla birlikte ülkeme yaptıklarınız, yapacağınız yeni kötülüklerin teminatıdır.
Ne dersiniz, yalan mı?
Günay Tulun