Büyüksün Hoca Nasrettin Onun İçin Bu Yazıyı Sana Hasrettim

Bu gruba ait tüm sitelerde yayınlanan makaleler, hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Ayrıca Nisan 2012′den
beri de redakte edilmemekte; doğrusu ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır 
Başörtüsünün ilkokullara girmesini konu alan 25 Eylül tarihli bir önceki yazımızı şu satırlarla bitirmiştik:
"Özetle; bu ülkede en yetkili dini otorite olan Diyanet demek istiyor ki; 'Kız çocukları 9 yaşında bulûğa ererler, böyle olunca da İslam'ın diğer hükümleriyle birlikte başörtüsü konusundaki hükmün de muhatabı olurlar...' E böyle olunca da 'Bazı sorunların çözümünü ulemaya bırakmak gerekir' diyerek bu tür fetvalara teşne gözüken ve bu tür dini açıklamaları kendisine ganimet bilen siyasi iktidar 'İmam gök gürültüsü yaparsa cemaat dolu yağdırır' hesabı 'madem öyle, gel böyle' diyerek işte bu tür saçmalıkların altına imza atar! Bütün bu bilgilerden sonra sözün burasında, başörtüsünün ilkokullara kadar uzanması sebebiyle birilerini dövmek için elleri kaşınanlar varsa onlara bir

İşaret Parmağının Fiyat Aralığı

Bu gruba ait tüm sitelerde yayınlanan makaleler, hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Ayrıca Nisan 2012′den
beri de redakte edilmemekte; doğrusu ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır 
Yazı yazmak tarihe not düşmektir aslında.
Her yanından kan akan bir dünyadan, gerilimden başka bir şey üretmeyen bir ülkeden ve beceriksizlerin yönettiği bir kasabadan geleceğe not bırakmak canımı sıktığı için bir yılı aşkın süredir yazmıyordum.
Eksikliğini hiç hissetmedik deyişinizi görür gibiyim.
Doğrudur.
Aslında yazı yazanlar okuyanlar için yazmazlar çoğu kez.
Yazı yazmak, insanın kendi içinde birikenlerin tozunu almaktır aslında.
Bir yıldır elim klavyeye gitmiyor ya, tabiri caizse içimi b.. götürüyor! 

Gerçi etrafa bakınca hayli temiz bir b..hane gibi içim.

Bu kadar girizgâh yeter de artar bile.

Yeni Heyecanlar

Bu gruba ait tüm sitelerde yayınlanan makaleler, hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Ayrıca Nisan 2012′den
beri de redakte edilmemekte; doğrusu ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır.
Bir önceki yazı: "Dost Yürekler"...
Okula kaydımı yaptırdıktan sonra yurtları sorduğumuzda, kampüsteki yurt binalarının daha yapılmadığını, kız öğrenci yurdunun şimdilik Kavaklıdere'de, Bülten Sokak'taki bir apartmanda olduğunu söylediler. Vakit kaybetmeden babamla beraber doğruca şehre indik ve yine sora sora Bülten Sokak'taki yurt binasını bulduk.

Yurt binası, dışarıdan bakıldığında çevresindeki ayrık nizam konutlardan pek de ayırt edilemeyen 5 katlı sıradan bir apartmandı. 
Binaya girince hemen müdire hanımı bulduk.
Müdire hanım bize bir iki yıla kadar kampüsteki yurt binalarının tamamlanacağını ve oraya taşınacağımızı söyledikten sonra mevcut yurt hakkında genel bilgiler verdi. Birinci sınıfta olduğum için beni 12 kişilik odaya vereceğini de belirttikten sonra birlikte 2. kata, benim kalacağım odaya çıktık.

Diyanet Bulûğ Yaşını 9'a İndirdi, Hükûmet Türbanı İlkokula Giydirdi

Grup sitelerimizde yayınlanan makaleler hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Nisan 2012′den beri de özel 
hâl dışında redakte edilmeyip doğru ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır 
"De facto" bir yöntemle, yani "oldu da bitti maşallah" yöntemiyle ilgili yönetmelikte yapılan değişiklikle başörtüsünün ilkokullara girmesinin yolu açıldı. Şahsen bu değişikliği ülkemiz ve milletimiz açısından hayra alamet görmüyorum. Bu, tamamıyla mevcut siyasi iktidarın "Dindar ve kindar bir nesil yetiştirme" projesinin devamı olup, iktidarın 2015 Genel Seçimleri için girişmiş olduğu siyasi rant devşirme gayretlerinin tezahürüdür. Ben şimdilik iyi niyetliyim ve hadiseye böyle bakıyorum. Aksini düşünmek bile istemiyorum.

Yani bu konudaki değişikliğin sebebi eğer siyasi rant devşirmek değilse, o zaman durum çok daha elim ve çok daha vahim demektir. Zira başörtüsünün, 10-11 yaşlarındaki kız

3'ü 1 Arada

Grup sitelerimizde yayınlanan makaleler hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Nisan 2012′den beri de özel 
hâl dışında redakte edilmeyip doğru ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır 
İNTERNET, SOSYAL MEDYA, SOSYAL SORUMLULUK 
Hiç unutmam, ilkokuldayken tanışmıştım internetle.
Karne hediyesi olarak alınan bilgisayarımızı telefona bağlar, internete girmeye çalışırdık. Tabii internete bağlanır bağlanmaz meşgul çalardı ev telefonu. Pek de bir şey yapmazdık hani, en fazla ‘’super mario’’ falan oynardık.
Küçüktük o zaman, afacandık ya, bizimkiler uyur uyumaz tekrar açardık bilgisayarı, birkaç bölüm daha geçmeye çalışır, mutlu olurduk.
Tabii fatura gelince o mutluluk siliniverirdi yüzümüzden.

Şimdi öyle değil tabii…
Teknolojinin ışık hızıyla geliştiği şu zamanda, internette harcanan vakit de paralel olarak artıyor. Binlerce site, on binlerce kullanıcı ve herkesi ortak bir paydada

Türkeş'in Milletvekilliği Teklifini Reddeden Adam

Grup sitelerimizde yayınlanan makaleler hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Nisan 2012′den beri de özel 
hâl dışında redakte edilmeyip doğru ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır 
AİHM'nin "Türkiye'deki zorunlu din dersi uygulamasının insan haklarına aykırı olduğu..." yönünde vermiş olduğu karar üzerine, "Hükümeti bu konuda defalarca uyardım" şeklinde medyaya beyanat veren AKP'nin kurucu üyesi ve bu partinin fikir babalarından birisi olan Dr. Tayyar Altıkulaç'ın siyasi hayata girişinin hikâyesini, yazı dizimizin birinci bölümünde ayrıntılı olarak anlattım ve özetle dedim ki:
"Tansu Çiller'in siyasi danışmanları olan Mümtazer Türköne ve Şükrü Karaca, 1995 yılında yapılan genel seçimler sırasında Türkiye Diyanet Vakfı'nda görev yaptıkları için, Tayyar Altıkulaç'ın DYP listelerinden milletvekili olması için Çiller nezdinde tavassutta bulundular ve İstanbul'dan milletvekili seçilmesini sağladılar..."(1).

Kezzab-ı Ekber Dr. Tayyar Altıkulaç 1

Grup sitelerimizde yayınlanan makaleler hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Nisan 2012′den beri de özel 
hâl dışında redakte edilmeyip doğru ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır 
Dr. Tayyar Altıkulaç ve onun Diyanet'teki icraatları konusunda zaman zaman bu sütunlarda bilgiler aktardığımı, yazılarımı takip eden okuyucularım mutlaka hatırlayacaklardır. Tayyar Altıkulaç, Diyanet İşleri Başkan Yardımcılığı, M.E.B. Din Eğitimi Genel Müdürlüğü, M.E.B. Talim ve Terbiye Kurulu Üyeliği yapan ve 1978-1986 yıllarında Diyanet İşleri Başkanlığı yaptıktan sonra emekliye ayrılan, ancak Diyanet üzerindeki kirli elini hiçbir zaman çekmeyen emekli bir bürokrattır. Halen Türkiye Diyanet Vakfı tarafından kurulan ve İstanbul'da konuşlu bulunan 29 Mayıs Üniversitesi'nin Mütevelli Heyeti Başkanı'dır. İstanbul'da kurulu bulunan ve yine Türkiye Diyanet Vakfı'nın bir yan kuruluşu olan İSAM (İslam Araştırmaları Merkezi) vasıtasıyla adeta vakfın içini boşaltan Dr. Tayyar Altıkulaç, aynı ameliyeye halen 29 Mayıs Üniversitesi üzerinden devam etmektedir.

Dozerlerle Girdiler

Grup sitelerimizde yayınlanan makaleler hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Nisan 2012′den beri de özel 
hâl dışında redakte edilmeyip doğru ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır 

DÜN GECE SOMA'DAKİ ZEYTİNLİKLERE DOZER GİRDİĞİNDEN HABERİNİZ VAR MI?
13 zeytin ağacı dozerle söküldü. Köylüler zeytinlerin başında sabaha kadar nöbet tuttu!

Her şey, Soma’da Kolin İnşaat’ın kömürle çalışacak bir termik santral kurma planlarıyla başladı. Santral planlanan arazi zeytinlik, arazinin acele kamulaştırma

Nasuhi ve İbrahim'le Yürütülen Türk Dış Politikası

Grup sitelerimizde yayınlanan makaleler hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Nisan 2012′den beri de özel
hâl dışında redakte edilmeyip doğru ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır.

Türkiye'nin dış politikasının, Atatürk'ün ölümünden sonra millilikten uzak ve derme çatma yöntemlerle yürütüldüğü öteden beri bilinmektedir. Hele hele bu durum AKP iktidarı döneminde daha bir belirginleşmiş bulunmaktadır. Milli hedefi olmayan, milli menfaatleri gözetmeyen, ben yaptım oldu türünden ilkesiz bir dış politikadır AKP'nin izlediği dış politika. Onun için de şu anda içinden çıkılmaz bir hale gelmiş bulunuyor. En küçük meseleler bile adeta kar topu gibi büyüyüp çığ haline gelmiştir. Dış itibarımız ise neredeyse sıfırın altındadır.

Yeni Türkiye

Grup sitelerimizde yayınlanan makaleler hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Nisan 2012′den beri de özel
hâl dışında redakte edilmeyip doğru ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır.
Toplum mühendisleri yeni bir algı üretimi ile iş başında…
Ne olmuş demeyin sakın.
Türkiye Cumhuriyeti hâlen Misak-ı Millî sınırları içindedir.
Düşman çizmesi vatanımıza henüz girmemiştir.
Meclis halen görev başındadır.
Beğensek de beğenmesek de bir hükûmet görev başındadır.

Bildiğiniz gibi Türkiye Cumhuriyeti, “Osmanlı”nın küllerinden, Atatürk’ün muhteşem önderliği ve organizasyonu sayesinde Zümrüt-ü Anka gibi doğarak kurulmuştur.

Camın Arkasından Dondurma Yaladınız mı?

Grup sitelerimizde yayınlanan makaleler hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Nisan 2012′den beri de özel
hâl dışında redakte edilmeyip doğru ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır.
Anlamakta zorlandığım bir şey var.
Sosyal medyada, özellikle bayanlar, kendi yaptıkları ya da başkalarının yaptıkları yemek tatlı gibi yiyeceklerin resimlerini gururla paylaşıyorlar. Bazen hazırladıkları mükellef sofraları görüntülüyorlar.

Ellerine emeklerine sağlık.
Mutfak becerilerini takdir etmemek mümkün değil. 

Ancak;
Yiyebilen var yiyemeyen var. 
Ağzının suyunu akıtarak, "olsa da yesem" diyen var.

Çankaya "İki Ayyaşın" Kafa Çektiği Mekân Değildir

Grup sitelerimizde yayınlanan makaleler hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Nisan 2012′den beri de özel
hâl dışında redakte edilmeyip doğru ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır.
"Kopenhag Kriterleri" ve "AB Muktesebatı" diyerek, Türk Milleti'nin birlik ve beraberliğini sağlayan ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin üniter yapısını koruyarak onu güçlü bir şekilde ayakta tutan yasalara bir bir el attıklarında anlamıştık aslında gerçek niyetlerini. Hele hele "Bazı toplumsal sorunların çözümünü ulemaya bırakma" niyetlerini ifşa edip, "İki ayyaşın koyduğu hükümler muteber oluyor da Allah'ın hükümleri neden muteber olmuyor" dediklerinde "tamam" demiştik; "bunlar cumhuriyete ve cumhuriyetin kazanımlarına gerçekten savaş açtılar!". 4+4 şeklinde formüle edilen eğitim sistemine geçip, Arapça da dahil olmak üzere; ilk ve orta dereceli okullarda din dersleri ağırlıklı bir müfredatı uygulamaya koyduklarında ve bu konudaki niyetlerini "Dindar ve kindar bir nesil yetiştireceğiz" şeklinde deklare ettiklerinde, "sadakallahül azîm" deyip "Fâtiha"yı çoktan çekmiştik...

Diyap Ağa'dan Kılıçdaroğlu'na CHP'deki Kuvayı Milliye Ruhu [Ömer Sağlam]

Grup sitelerimizde yayınlanan makaleler hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Nisan 2012′den beri de özel
hâl dışında redakte edilmeyip doğru ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır.
Diyap Ağa'yı sanırım bilmeyen yoktur aramızda. Hele de internet ve sosyal medya kullanıcıysanız. Çünkü boy boy fotoğrafı vardır internette Dersimli Diyap Ağa'nın. Bilmeyenler için söyleyelim; hani üstü açık bir arabada Büyük Atatürk'ün kalpaklı bir fotoğrafı, yanında da iri kıyım, sakallı, paltolu, sarıklı ve oldukça gösterişli bir ihtiyar var ya. İşte o gösterişli yaşlı adamdır Diyap Ağa. Milli Mücadele'nin görünmez kahramanlarından birisidir Dersimli bu yaşlı adam. Anadolu halkının, Mustafa Kemal Paşa'ya vermiş olduğu desteğin heykelleşmiş hali gibidir adeta.

Diyap Ağa, 1852 Çemişgezek doğumludur. 1932 yılında Dersim'de vefat etmiştir. 1. TBMM'de Dersim Mebusu olarak görev yapmıştır. Ünlü Hamidiye alaylarında milis
  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

Google'da Webler Arası ve Site İçi Arama

*TATİL ve DİNLENME
Marmara Adası
DAVRAN MOTEL

*HASTANE RANDEVU SİSTEMİ
182 Merkezi Hekim Randevu Sistemi ile RANDEVU ALMA

FotoğrafımGrup Kimliğini Görüntülemek İçin Tıklayın




HABERCİDEN, "Yazarlar ve Ozanlar" ile "Sessizliğin Sesi" Gruplarına Ait Özgün Bir Kanaldır.