Bu gruba ait tüm sitelerde yayınlanan makaleler, hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Ayrıca Nisan 2012′den
beri de redakte edilmemekte; doğrusu ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır.
Bundan yıllar yıllar önce, Cumhuriyet rejiminin en uygun koşullarda işlemesi için çok partili hayata geçiş denemeleri gerçekleşmişti. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ile başlayan çalışmalar, Cumhuriyet karşıtı bazı kimselerin partiye girmesi sonucu nahoş olaylara sebep olmuş, akabinde Şeyh Sait ayaklanması patlak vermişti. Ve bu ayaklanma, Cumhuriyet rejimine karşı yapılan en büyük ayaklanma olarak tarihe geçmiş, yıllar sonra KPSS’ye hazırlanan memur adaylarının karşısına bir soru olarak çıkmıştı. Çıkmaya da devam edecek muhtemelen.
Şimdi ben bunları neden yazdım?
Yazdım, çünkü insanlar geçmişten örnek almalı diye düşünüyorum. Günümüz siyaseti; güya demokratik, güya katılımcı ya, ondan. Bence bugün, Monopol bir siyaset piyasası
var. Tekel. Hatta tek-el... Belki de Rabia işareti yapan el. Ya da kurt, belki de heavy metal işareti yapan el. Sonuçta tek, monopol. Kendi düşüncelerim çerçevesinde oluşturduğum ‘’Monopol Siyaset’’i birkaç örnekle açıklayayım isterim.
var. Tekel. Hatta tek-el... Belki de Rabia işareti yapan el. Ya da kurt, belki de heavy metal işareti yapan el. Sonuçta tek, monopol. Kendi düşüncelerim çerçevesinde oluşturduğum ‘’Monopol Siyaset’’i birkaç örnekle açıklayayım isterim.
Monopol siyasette başka siyasetçilerin siyasi ortama girmesi pek mümkün değildir. Diğerleri girmek isteseler bile olmaz, olduramazlar. Bu tür siyasi ortamlarda eğim negatif olur ve bu durum, tekele kendi isteklerine göre kanun değiştirme hakkı verir. Diledikleri zaman eğitim sistemini değiştirirler, diledikleri zaman Silivri’nin kapılarını açarlar, diledikleri zaman sürpriz atamalar yaparak insanların zihni melekelerinin bozulmasına yol açarlar. Siz: ‘’Hop, ne oluyor yahu?’’ diye sorup cevabını bulamadan, bazı kamu çalışanları yedinciye görev yeri falan değiştiriyor olurlar. Tekel siyasetçiler, MR=MC dengesini sağladıkları takdirde, kısa dönem kâr maksimizasyonlarını artırır ve taraf olan herkesi zengin ederler. Uzun dönemde ise ekonomik kârı sürdürmeye, etrafını kalabalıklaştırmaya devam eder. Tekel siyasetin, tam demokrasi ile yönetilme şansının düşük olması, milletin demokratik biçimde yönetilmesi bakımından olumsuzluk yaratır. Masum insanlar ölür, çeşitli eylemler patlak verir ve hatta bu gibi zamanlarda durmak bile yasak hâle gelir.
Tabii önlem alınırsa o başka…
Mesela; ihracat-ithalat dengesinin iyi kurulması gerekir. İhracat ve ithalat yapan firmaların akraba ellerinden çıkarılması gerekir. Tekelci siyasetçilerin, kendi çıkarları adına bir takım kamu kuruluşlarını kötüye kullanmaması gerekir. Siyasi ve hizmet kayırmacılığından, oy ticaretinden, bir numara büyük ayakkabı almaktan ve kutularını kötü emeller doğrultusunda kullanmaktan uzak durması gerekir. Bir de art nouveau (yeni akım) tarzı yolsuzluk şemalarından uzak durması gerekir. (Gördüğüm en sanatsal yolsuzluk olduğunu da demeden edemedim.)
Karşıt değilim, taraf hiç değilim. Yazının başında belirttiğim gibi, ufak çaplı ayaklanmaların ve bölücülerin bu memleketin siyasetine sızmasından, yönlendirmesinden ve doğabilecek sonuçlardan korkuyorum sadece. Düşüncelerimi korkmadan söyleyebileceğim, rahat bir şekilde yaşayabileceğim, daha saygılı, modern ve demokratik bir devlet isteyenlerin yanındayım.
Bu yazıda anlatılanların gerçek kişi, kurum ve kuruluşlarla hiçbir ilgisi yoktur(!)
Merve Çiçek Vatan