Bu gruba ait tüm sitelerde yayınlanan makaleler, hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Ayrıca Nisan 2012′den
beri de redakte edilmemekte; doğrusu ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır.
Bir önceki yazı: "Anneanneyle Torunları"...
Ablam 5. sınıfa geçtiğinde ailemizi tatlı bir telaş ve heyecan sarmıştı. Annem ve babam bizim yabancı dil öğrenmemizi çok istiyorlardı. Onlara göre bir dil bir insan, iki dil iki insandı. Bunun için orta öğrenimimizi yabancı dille eğitim veren bir okulda yapmamız gerektiğine inanıyorlardı. Dünyada en yaygın olarak kullanılan dilin İngilizce olması onları dil seçiminde İngilizce'ye yönlendirmişti.
İki çocuğu İstanbul'da yatılı olarak okutacak maddi imkanları yoktu ancak benim canım anneannem büyük bir özveriyle bizim sorumluluğumuzu üstlenmeyi kabul etmişti. Onun yanında kalacaktık. Okula gidip gelişimizin kolay olması açısından okulumuz Anadolu yakasında olmalıydı. Yaptıkları araştırmalar sonucunda Anadolu yakasında en iyi İngilizce eğitimi veren okulun Üsküdar Amerikan Kız Lisesi (ÜAKL) olduğu sonucuna varmışlardı. Kuşkusuz yıllar önce bu okuldan mezun olan Necla yengemin de onların bu seçimlerinde büyük payı olmuştu.
ÜAKL'ye sınavla giriliyordu. Sınava yaklaşık 500 kişi katılıyor, ancak 50-60 kişi alınıyordu. Babam bir mektupla - o zamanlar şehirlerarası telefonla iletişim bir meseleydi, internet ise hiç yoktu - okuldan sınav tarihini sordu. Aldığımız cevap hiç de iç açıcı değildi. Bildirilen tarihte Rüstempaşa İlkokulu'nda eğitim yılı tamamlanmamış oluyordu. Bu hepimiz için bir hayal kırıklığı oldu.
Ancak babam öyle kolay kolay pes edeceğe benzemiyordu. Hemen Milli Eğitim Bakanlığı'na bir dilekçe yazarak durumu anlattıktan sonra bunun fırsat eşitliğine aykırı olduğunu, Anadolu'da görev yapan bir memurun çocuğunun da bu sınava girmeye hakkının olduğunu söyleyerek sınavın ertelenmesini istedi. Dilekçesine gelen cevap olumluydu, Bakanlık sınav tarihinin ertelendiğini ve sınav başvurusunu yapabileceğimizi bildiriyordu.
Birinci aşama başarıyla halledilmişti. Şimdi sıra, ablam için, sınavlarda başarı göstermeye gelmişti. Bu zorlu bir yarıştı. Taşra ilkokulundan gelen bir öğrencinin büyük şehirlerdeki okullarda yetişen öğrencilerle yapılacak bir yarışta ne kadar başarılı olacağını kestirmek zordu.
Nihayet okullar kapandı, hep birlikte sınav için İstanbul'a gittik. Ablam sınava girdi ve netice belli olana kadar hepimiz heyecan içinde bekledik. Sonunda beklenen haber geldi, ablam yarışta başarılı olmuş, okula girmeye hak kazanmıştı. Bu haber bizim için hem büyük bir mutluluk, hem de ertesi yıl benim de aynı okula girebileceğim konusunda ümit kaynağı oldu.
Adli tatil bittiğinde biz, ablamı anneannemlerin yanında bırakarak, Beypazarı'na döndük. O sene benim için yıl sonunda gireceğim sınav için hazırlanmakla geçti. Önümde bir örnek vardı, ablam girebildiyse ben de girebilmeliydim. Var gücümle çalışıyordum. Burada ilkokul öğretmenim sevgili Huriye Doğuş'u bir kez daha rahmet ve minnetle anmalıyım. O da en az benim kadar heyecanlanıyor, hazırlanmama destek oluyor, mutlaka kazanacağımı söyleyerek bana moral veriyordu.
Yıl sonunda okul kapanır kapanmaz sınav için yine ailecek İstanbul'a gittik. Nihayet sınav günü geldi çattı. O günü hala bugün gibi hatırlarım. Sabah okula gittiğimizde çevreden çok etkilendiğimi hatırlıyorum. Binalar, bahçe, sınava girdiğimiz sınıf, sıralar, her şey çok faklıydı. İçimde büyük bir istek uyandı, ben de ablam gibi bu okulda okumalıydım.
Sınav kağıtları dağıtıldığında heyecandan resmen titriyordum. Kafamı bir türlü toparlayamıyor, hiçbir şey yapamıyordum. Herkes harıl harıl soruları çözmeye başlamıştı bile. Böyle giderse başarmama imkan yoktu. Sonra kendime geldim, en kötü ihtimal, diye düşündüm, ne olur? Kazanamam, Beypazarı ortaokuluna giderim, hem ailemden, arkadaşlarımdan ayrılmamış olurum, ucunda ölüm yok ya. Bu düşünce beni çok rahatlattı, bütün heyecanım geçmişti. Kendimi toparlayıp soruları çözmeye başladım. Sınav bitip kağıtlar toplandığında soruların hemen hepsini çözmüş olduğuma inanıyordum. Yanılmamışım, yaz sonuna doğru sınavı kazandığımı öğrendim, hem de ön sıralarda.
Anı dizisi, gelecek yazı olan, "Aileden Uzakta" ile devam edecek.
Semiramis Kanbak