Bu gruba ait tüm sitelerde yayınlanan makaleler, hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Ayrıca Nisan 2012′den
beri de redakte edilmemekte; doğrusu ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır.
Bir önceki yazı: " Oyun Günleri"...
"Amiral Battı" oyununda yan yana iki büyük kare çizilir, bu kareler enine ve boyuna 10 a bölünerek küçük karelere ayrılır, üstlerine soldan sağa doğru harfler, sol yanlarına da yukarıdan aşağıya rakamlar yazılarak her karenin koordinatlarla tarifi sağlanırdı. (örneğin 2a, 5c vb.) Bu karelerden birincisi kendi denizimiz, ikincisi de karşımızdakinin denizi olurdu.
Herkes karşısındakine göstermeden kendi denizine gemilerini işaretlerdi. (4 tane tekli, 3 tane ikili, 2 tane üçlü, 1 tane de 4'lü yani amiral gemisi) Tekli gemiler tek kare boyunca, ikililer iki, üçlüler 3, dörtlü ise 4 kare boyunca uzanırdı. Gemilerin birbirine değmemesi kuraldı. Oyuna başlayan bir kareyi tarif eder, örneğin 3c, 6b gibi, diğerinin o karede bir gemisi varsa ve tekliyse battı, daha büyük bir gemiyse yara aldı der ve
bu tahmin eden boş bir kare söyleyene kadar devam ederdi.
bu tahmin eden boş bir kare söyleyene kadar devam ederdi.
Söylenen kare boşsa, karavana denir ve söyleme hakkı bu defa diğerine geçerdi.
Kim daha önce diğerinin gemilerinin hepsini batırırsa oyunu o kazanırdı ve yeni oyunu o başlatırdı.
Evde ya da dışarıda keyifle oynadığımız bir oyun da sessiz sinema oyunuydu.
İki takıma ayrılırdık. Takımdaki bir kişi aklından bir film adı tutar, takımın diğer kişileri ise bu filmin adını bulmaya çalışırdı. Hiç konuşmadan işaret ve mimiklerle yapılan bu anlatımın da kendine göre bir dili vardı.
Önce kelime sayısı, sonra da anlatılan kelimenin kaçıncı kelime olduğu parmakla gösterilirdi.
Tahmin eden kelimeye yaklaşmış yani eş anlamlısını söylemişse iki işaret parmağı birbirine sürtülerek ileri geri hareket ettirilir, kelime doğru ancak bir eki varsa (e, i, de, den vb.) iki parmak diğer elin işaret parmağında tırnak dibinden tutulur, kelime birleşik kelimeyse ve iki bölümde anlatılacaksa iki parmak işaret parmağın ortasından tutularak gösterilirdi. Kelimenin çoğul olduğu ise sağ elle havada daireler çizilerek anlatılırdı.
Her takım oyuncusu sırayla anlatan olur, oyun sonunda hangi takım daha fazla doğru cevabı bulduysa o takım şampiyon olurdu.
Arkadaşlarımızla yapmaktan keyif aldığımız bir diğer uğraş ta elişleri yapmaktı. Ancak babam bizim bunları yapmamıza izin vermediğinden ( gözümüzü bozacağını, gözlerimizin okumamız için çok önemli olduğunu söylerdi hep) biz arkadaşlarımızın yaptığı elişlerini alır, gizli gizli onları yapardık. Benim en sevdiğim elişi etamin işlemekti.
Arkadaşlarımın çeyizi için ince kareli etamin üzerine renkli ipliklerle epeyce sehpa örtüsü, kırlent vb. işlediğimi hatırlıyorum. Dilerim hepsi mutlu yuvalarda kullanılmışlardır.
Anı dizisi, gelecek yazı olan, "Tatiller ve İstanbul" ile devam edecek.
Semiramis Kanbak