Anadolu’nun Kapısını Türklere Kürtler mi Açmıştır

Bu gruba ait tüm sitelerde yayınlanan makaleler, hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Ayrıca Nisan 2012′den
beri de redakte edilmemekte; doğrusu ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır.
Son bilgilere göre; Türkiye’nin bugünkü nüfusu yaklaşık 75 milyon. Bu nüfusun %88’i, soy olarak Türk’tür(1). Bazı yazarlar ise bu oranı (kendisini Türk olarak tanımlayanlardan hareketle %85 olarak vermektedir(2). ABD´de bulunan Ethnologue data from: Languages of World isimli kuruluş adına 2001 yılında bir çalışma yapan P.A. Andrews isimli araştırmacıya göre ise Türkiye’nin toplam nüfusu içinde Türk soylu olanların oranı %86.21’tir(3)

Biz, bizi bizden daha iyi tanıyan ve çok daha objektif ve tarafsız olduklarına inandığımız yabancı yazarların vermiş oldukları bilginin doğru olduğu kabul ederek ve iki yabancı kaynakta bulunan oranların ortalamasını alarak toplam Türkiye nüfusu içinde Türk soylu

Selahaddin-i Eyyûbî Üzerinden Kürtlere Yapay Tarih Oluşturmak

Bu gruba ait tüm sitelerde yayınlanan makaleler, hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Ayrıca Nisan 2012′den
beri de redakte edilmemekte; doğrusu ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır.
“Diyanet’e Göre: Hz. İbrahim’i Ateşe Atanlar Kürtlerdir!” başlıklı yazımıza birkaç ilginç yorum yapılmış. İzninizle bu yazımızda o yorumları cevaplandırmak istiyorum. Yorumcularımızdan ve okurlarımızdan Sayın Tuncay Altnzn demiş ki;
“Yazıdan oluşacak değerlendirmeyi beğenemedim. Zira; a) Asıl ateşe attıran güç önemlidir. Ateşi yakan ya da mancınığı yapan değil. Birileri bunu yapacaktı. b) Kürtlere köklü bir tarih (4.000 yıl) kafadan sunulmaktadır ki, Kürtlerin bu uzun süreçte hiç bir eserlerinin olmaması, bu tarihi de geçersiz kılmaktadır. c) Türklerin bir alt boyu olarak gördüğümüz Kürtleri de ayrıştırmaktadır, ötekileştirmektedir” 

Gökhan Erkek  isimli okurumuz diyor ki; “Kürtlere laboratuarda hazırlanan yeni bir dayanak. Deneysel tarih ve dil anlayışının devam. Madem bunlar bir millet bir tarih ise niye bir tane bile

“Mem û Zîn” ve Devlet Eliyle Yapılan Devlet Düşmanlığı

Bu gruba ait tüm sitelerde yayınlanan makaleler, hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Ayrıca Nisan 2012′den
beri de redakte edilmemekte; doğrusu ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır.
Mem û Zîn; 2012 yılı içinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin resmi kaynaklarıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayınlanan Kürtçe bir eser. Yani resmi devlet yayını. Sayın Başbakan’ın meydanlarda ve salonlarda eline alıp sallayarak, tıpkı TRT Şeş TV kanalı gibi bir başarı öyküsü olarak propagandasını yaptı bu kitabın. Elbette bunların hepsi sözde “Barış ve Kardeşlik Projesi” adına! Hani şu, 1999 yılında Habur’da çamura saplanan, Barış Havarilerinin “Ne pahasına olursa olsun barış” diye bastırdıkları ve tamamıyla çürük bir zeminde ilerleyen projeden bahsediyoruz…

Sunuş bölümünde Kitabın, Botan Beyi Emir Zeyneddin’in iki kızı üzerine kurgulandığı söyleniyor. Kitaba adını verenlerden “Zîn” de zaten Botan Beyi Zeyneddin’in kızlarından birisi. “Mem”  ise bu kızın sırılsıklam âşık olduğu delikanlı oluyor. Zaten“Mem û Zîn” de “Mem ve Zîn” demek oluyor. Yani bu iki genç, kitaba isimleri verilecek kadar ön plana çıkıyor hikâyede.

Erdoğan Bayraktar ve İslam’da Yardımlaşma Adabı

Bu gruba ait tüm sitelerde yayınlanan makaleler, hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Ayrıca Nisan 2012′den
beri de redakte edilmemekte; doğrusu ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır.
Trabzonspor, Anadolu’da pek çok insanın olduğu gibi, benim gençlik yıllarımın da favori takımıydı. Ne de olsa Trabzonspor, bizden birisiydi ve ezilmiş insanları temsil ediyordu. Bizim dışımızda kurulmuş düzene demokratik yoldan konulan bir tepki ve başkaldırı anlamına geliyordu. Onun için, tarih boyunca ezilmiş Anadolu insanları olarak, Trabzonspor’un özellikle 1970’li yıllardaki başarılarında adeta kendimizi bulduk. Ellerimiz patlayıncaya kadar alkışladık onun başarılarını. Bu sebeple benim zihnimde, Şamil Ekinci, Ahmet Suat Özyazıcı, Ali Kemal Denizci, Necmi Perekli, Turgay Semercioğlu ve Şenol Güneş isimleri hâlâ canlılığını korumaktadır…

Trabzonspor’u Bitirenler Trabzonlulardır!
Askerde ve çalışma hayatında pek çok Karadenizli ve hassaten Trabzonlu ile tanışma

Diyanet’e Göre: Hz. İbrahim’i Ateşe Atanlar Kürtlerdir

Bu gruba ait tüm sitelerde yayınlanan makaleler, hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Ayrıca Nisan 2012′den bu
yana da redakte edilmediğinden, doğrusu ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır.
Terör örgütü PKK’nın lider kadrosunun “Kürtlerin dini Zerdüştlüktür” açıklaması yapmasından ve bu konuda yayın yapmak üzere “Çıra TV” adı altında bir TV kanalı kurmasından sonra (1) Türkiye’de pek çok kişi şaşkınlık yaşadı. Hatta başbakan bile salon ve meydanlarda bu konuyu diline dolayıp, PKK’ya ve BDP’ye bu noktadan bazı bindirmelerde ve giydirmelerde bulundu.

Oysa PKK en azından bu konuda doğru söylüyordu. Çünkü Kürtlerin geçmişinde Zerdüştlük, yani Mecûsilik geleneği bulunmaktadır. Kaynaklar, M.Ö. 3500 yıllarında İran’da ortaya çıkan Zerdüştlüğün, M.Ö. Med ve Pers imparatorluklarının resmi dini

“Âkil Adamlar” ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Hal Kararı

Bu gruba ait tüm sitelerde yayınlanan makaleler, hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Ayrıca Nisan 2012′den bu
yana da redakte edilmediğinden, doğrusu ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır.
İmralı’nın dayatması olan “Âkil Adamlar” uygulaması nihayet hayata geçirildi. Vatana millete hayırlı olsun! Şimdi Türkiye’mizin yedi coğrafi bölgesi için ayrı ayrı tespit edilen ve sayıları 63’e ulaşan bu adamlar, bir araya gelecek ve 550 vekilin yıllardır çözemediği bir sorunu şıp diye çözüverecekler! Üstelik bu adamların hepsi fahrî, yani gönüllülük esasına göre görev yapacaklar. Madem öyle; yani bu iş hiçbir maliyeti olmadan kolayca çözülüyor, o zaman biz yaklaşık 30 yıldır neden bunca milletvekili besleyip durduk erenler? Neden bunca maliyetlere katlandık? Neden binlerce şehit verdik? Neden on binlerce gazimiz oldu bizim? Neden bütçemizi heba ettik durduk  otuz yıldır?

Murat Bardakçı Bülent Ersoy’dan Ders Almalıdır

Bu gruba ait tüm sitelerde yayınlanan makaleler, hiçbir dönemde sansür edilmemiştir. Ayrıca Nisan 2012′den bu
yana da redakte edilmediğinden, doğrusu ve yanlışıyla eser sahibinin gönderdiği özgün hâlde yayınlanmaktadır. 
Gazeteci Murat Bardakçı, genel olarak benim de hoşuma giden ve saygı duyduğum bir yazardır. Benim kıstaslarıma göre; bu ülkede “Aydın” ya da “Münevver” sıfatının içine girebilecek ender insanlardan biribidir. Ancak bazen öyle laflar ediyor ve öyle yazılar yazıyor ki; insanda “Acaba bu adam hakkında yanılıyor muyum” şeklinde düşüncelerin doğmasına sebep oluyor. 

Âkil Murat Bardakçı’dan sakil bir yazı
Geçen 27 Mart günü yayınlanan “Âkil adam aslında ne demek” başlıklı yazısı da bana göre bu türden bir yazıydı. Murat Bardakçı gibi “Âkil” bir adamdan, böyle“sakil”, yani lüzumsuz ve gereksiz bir yazı nasıl çıktı bilmiyorum.
  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

Google'da Webler Arası ve Site İçi Arama

*TATİL ve DİNLENME
Marmara Adası
DAVRAN MOTEL

*HASTANE RANDEVU SİSTEMİ
182 Merkezi Hekim Randevu Sistemi ile RANDEVU ALMA

FotoğrafımGrup Kimliğini Görüntülemek İçin Tıklayın




HABERCİDEN, "Yazarlar ve Ozanlar" ile "Sessizliğin Sesi" Gruplarına Ait Özgün Bir Kanaldır.