Sayfalar

ORUÇ veya RAMAZAN

İslamın mübarek (kutsal) Ramazan ayı bugün başlamış bulunuyor. Ramazan, Arap takvimindeki dokuzuncu ay olup, gene kutsal sayılan üç ayların Recep ile Şaban’ın arkasından sonuncusudur. Toplum hayatında öyle önemli olaylar vardır ki, o toplumu daima ve derinden etkilemişlerdir. Beş şartın dördüncüsü oruç, İslam dünyası için işte böyle bir olaydır. Doğrusu, diğer dört şartın hiçbiri İslam üzerinde oruç kadar etkin olmamışlardır. Ramazan ise, altı milyara varan yeryüzü nüfusunun ortalama bir milyarı için, oruç tutup, bunun yanında başka ibadetler yapmaya vesile olur. Bir bakımdan, oruç tutulan gün sayısı demek olan otuz günlük Ramazan, bu yüzden her zaman oruçla birlikte anılmaktadır.

Arapçası savm veya sıyâm olan oruç sözü, dilimize, günlük anlamına gelen Farsça “rûze” veya “urûze” sözlerinden geçmiştir. Oruç, dünyanın belli başlı bütün inanç sistemleriyle bazı küçük kabilelerde görülmektedir. Yalnız Zerdüşt dininde oruç tutulmaz. Eski çağlarda ve putperest devirlerde de tanrılara yaranılmak için oruç vardır. Orucun amacı ana hatlarıyla hep aynı olmuştur. İslamın orucu, Kur’an’ın Bakara suresindeki 183. ayetle emr’olunmuştur. İslam hükümlerine göre orucun beş çeşidi

ORMAN ve AĞAÇLARI

Yazımıza başladığımızda; Balıkesir, Bolu, Çanakkale, Edirne, İstanbul, Kırklareli ve Tekirdağ illerinde hemen hemen aynı anda başlayan orman yangınları yaşanmaktaydı. Her ne zaman bir orman yangını duysak bizim de yüreğimiz dağlanmıştır. Bu yangın, velev ki dünyanın en uzak ve en bilinmez bir köşesinde olsun. Yangın, hele de bildik bir yer veya yakınımızdaysa, duyduğumuz hüzün tarifsiz boyutlara varmıştır. Şimdi, ormanlarımız tutuşmuşken işte böyle duygularla yoğurulmuş bulunmaktayız. Eğer insan kayıplarını gözden uzak tutabilsek; Hiroşima, Nagazaki, New York (11 eylül) faciaları bile, bize göre orman yangınları yanında hafif ve önemsiz kalacaklardır. Çünkü... New York’ta yıkılan kulelerin yeniden yapımı günümüz koşullarında bir iki yıl gerektirirken, yanan bir ormanın aynen geriye dönmesi için belki de yüz yıl beklenecektir. Yazımızda, çocukların dahi bildikleri orman ve ağaçların yararlarını ve yangınların zararlarını sıralamak düşüncesinde değiliz. Biz, aşağıda görüleceği üzere bu konudaki daha başka şeyleri yazmak istemekteyiz. Dünya orman varlığı, ağaçlar v.b. gibi... 

Hâlen yeryüzünün üçte birini kara parçaları oluştururlarken, bunun da üçte birini çöller

ENFLASYON ve PARALAR

Son bir veya bir buçuk ay içinde, şurada burada yere düşmüş gördüğümüz on binliklerin sayısı yedi sekiz oldular. Bunun adı basbayağı enflasyondur. On binlik liralar o dereceye düşmüşlerdir ki -haydi kaybeden farkında değil- görenler de aldırmıyor, basıp geçiyorlar! Kim bilir, belki kendileri atıyorlardır; böyle olunca da niçin alsınlar ki? Son on binlik lirayı yerden kaldırdığımızda İstanbul-Eyüp'teki evimizi hatırladık. 1950'de altı bin beş yüze alınan; oldukça yeni, sağlam, iki kat, yarım bodrum ve bahçeli, evi... 1964'te, artık ailemizden koptuğumuz sırada bu fiat hâlâ değişmemişti. O zaman altı bin beş yüzle böyle bir ev alınabilirken, şimdiki on binlikler yerde sürünüyorlar!
Hey gidi günler hey, neredeeeen nereye!