Sayfalar

GÜNAY TULUN *İŞTE O FOTOĞRAFLAR [I]: Soykırım Sahtekârlıkları




Ermenilerin yarattığı "sahte belgeler dünyası" fotoğraflarla sınırlı değil. İşin içinde çok sayıda anı kitabı, doğmadıkları için hiç yaşamamış insanların katıldığı olaylar, ABD elçisinin çok yakın ilişki içinde olduğu Ermeni şoförüyle Ermeni kâtibine yazdırdıktan sonra üzerine kendi adını kazıttığı kitap, nüfusla ilgili belgelerin çarpıtılması, İngilizlerin ünlü "Mavi Kitap"ı, Almanların yaptığı Salome raksı ve düzmece belgelerden oluşturulmuş bir "sahtekârlıklar dünyası" var. Bunların hepsini başka makalelerde anlattığım ve tekrar anlatacağım için şimdilik yalnızca bilgisini veriyorum. Çünkü konumuz; çok gezen, çok dolaşan, çok kullanılan yani fahişeleşen o fotoğraflar. Hadi bakalım, şu ünlü fotoğrafları biz de görelim. Ne menem şeylermiş birlikte bakalım.

ZALİM TÜRK (!) ZULMEDİYOR
İlk konumuz; 2005’ten bu yana piyasaya sürülüp duran ve “Türk resmi görevlisi açlıktan ölmek üzere olan Ermeni çocuklara ekmek göstererek alay ediyor” alt başlığı taşıyan ünlü zulüm fotoğrafı... Bu fotoğraf, bilim yuvası olması gereken Oxford Üniversitesi tarafından yayınlanan bir kitabın içinde yer alıyor. Çocukluğumdan gelen imajla ciddi bir kurum olduğunu sandığım Oxford için beslediğim tüm saygıyı yok eden o kitabın adı, “The Great Game of Genocide:

GÜNAY TULUN *Soykırımdan Utanan Fotoğraflar




Dünyada durup durup dolaşıma çıkarılan birkaç fotoğraf var. Tümü Türklerin ne denli zalim olduğunu anlatıyor. Çok çarpıcılar. Fotoğraflardan biri 50 yıldır karşımıza çıkarılıyor ve “Ermenilerin kafataslarından piramit yapan Türkler” başlığı taşıyor.
Bir başkasıysa 2005’ten bu yana piyasaya sürülüp duruyor ve “Türk resmi görevlisi açlıktan ölmek üzere olan Ermeni çocuklara ekmek göstererek alay ediyor” alt başlığıyla yayınlanıyor. Diğerlerindeki yakıştırmalar da bunlar gibi... Genelde de hepsinin ya üst ya da alt başlığında "önce kopyala, sonra yapıştır" metoduyla eklenmiş aynı yazılar var. Tek farklılık, ifadelerdeki Türk sözcüğünün, bazılarında Osmanlı olması...

Vay be! Şu Türklere bakın!
Önceden görmüş olanlar da fotoğrafları yayınladığım zaman dikkatle baksın. 

Lütfen iyice bakılsın! Bir daha bir daha bir daha, döne döne bakılsın!.. 
Görün, bakın, öğrenin; en çok soykırıma uğratılan ulus olan biz Türkler amma da zalimmişiz (!)...

ZULMÜN BELGESİ OLAN FOTOĞRAF
Zulmü belgeleyen bu fotoğraflardan ilkinin hem öyküsünü hem de nerede sergilendiğini “Ermeni Kafataslarından Piramit ve Kargalar” adlı yazıda anlatmıştım. İkincisiyse Erivan’daki Soykırım Müzesi’nde sergileniyor. Hatta müzenin en nadide parçalarından biri… Bu sözleri yazmakla ne demek istediğimi gelecek yazımda göreceksiniz. Ermeni el çabukluğu sanatlarının doruğunda gezen bir eser...

ÖMER SAĞLAM *İyi Parti Nereye koşuyor

30 Ağustos Resepsiyonu'nda İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birden çok kez tokalaştığına ilişkin görüntüleri görünce, kendi kendimize "Hayırdır bu ne muhabbet!" demiştik. Sayın Akşener'in, Erdoğan ailesiyle tokalaşma merakını, Elmalı Yağlı Güreşleri sırasında oğul Erdoğan'a kadar uzattığını görünce de "Hımmm" diyerek iyiden iyiye şüphelenmeye başlamış ve not defterimize (sosyal medya hesabımıza) şu notu düşmüştük: 
"Hayırdır Meral Abla, bugünlerde Erdoğan ailesine pek bi düşkün oldunuz!
Önce babasının, sonra oğlunun elini sıkmalar filan. MHP'den rol çalmayalım lütfen. Bak Bilal Erdoğan ayağa kalkmaya bile tenezzül etmiyor tokalaşırken. Değil sizin gibi lider olmaya çalışan birisi, sıradan bir kadının karşısında bile yapılmaz bu umursamazlık. Üstelik yanınızda devleti temsil eden koskoca Antalya Valisi Münir Karaloğlu da var..."

Bazı sosyal medya kullanıcıları, Meral Hanım'ın Antalya Elmalı Yağlı güreşleri sırasında Bilal Erdoğan'la tokalaştığı sahneyi savunma derdine düşerek, bu davranışı "Devlet umuru görmenin bir gereği" olarak açıkladılar. Onlara şu cevabı vermiştim yine sosyal medya vasıtasıyla:

GÜNAY TULUN *Muavinlik Kesinleşti Diyorlar


"Yurt dışı ve içinde kurduğu dünya devleriyle yarışacak kadar büyük 17 şirket ve hâlihazırda bilinen 30 gemiciklik filosuyla" çocuklarının üstünden de olsa dört dörtlük bir armatör olan eski tersane işçi ve mühendislerinden Bay Binali'nin yükselme serüveni tüm haşmetiyle sürüp gidiyor. Hem de "yetmiş iki kısım tekmili birden"... Bu büyük "deniz ve devlet adamı"mızın "İkinci adam"lığa atanma işi son aşamadaymış. "Haram Saray"daki odasının hazır olduğu yolunda söylentiler var. Yazı fazla uzamasın diye bu tür haberlerin tamamını bir yana atıp, hiç bekleme yapmadan, hemen konuya giriyorum.

NASIL BİRİNİ ÜLKEM TÜRKİYE'NİN İKİNCİ ADAMI YAPIYORLAR
Bakın, hiç kimsenin yediği, içtiği, gelmişi, geçmişi, karakterli ya da karaktersiz oluşu beni hiç mi hiç ilgilendirmez. Yalnız konu sevgili ülkem Türkiye olduğunda,
o insanın ülkemi yönetip yönetemeyeceğini yine hakaret etmeden ama örnekler