Sayfalar

GÜNAY TULUN *On İki Soruda 2018'in Garip Seçimleri [Günay Tulun]

AKalPe'li bir tanıdık, dalga geçmek amacıyla sordu: "İnce ve Millet İttifakı" neden kaybetti, senin fikrin vardır, anlatır mısın? 
Ciddiye aldım. Anlatmak uzun sürer, yazıp yollarım dedim. "Düşünüp konuştuğum, konuşmayıp düşündüğüm" ne varsa bir kısmını yazdım.
                       Az sonra da yollayacağım.

BİR GARİP SEÇİM
1- Bugüne dek "sandıkların ancak %20'si açılmış, onların da içindeki oylar doğru dürüst sayılmamış, sayılanlar da sisteme yüklenmemişken" Hitler de dâhil, zaferini bu denli sabırsızca ilan eden birini duydunuz ya da gördünüz mü?
2- Boksörler de dâhil olmak üzere, zafer konuşmasını mosmor ve asık bir suratla yapan muzaffer birini biliyorsanız, o bilgiyi bizlerle de paylaşır mısınız?
3- Sandık kurulları da dâhil olmak üzere seçimle ilgili tüm kurullar, size yeterli

ÖMER SAĞLAM *Milletin Güvenini Kaybetmiş Devletler Ayakta Kalamazlar



Bizim kanaatimize göre de bugün, Cumhuriyet tarihimizin en kritik ve en mühim seçimi yapılmaktadır. Türk Milleti, 1923 yılında kurulan laik demokratik cumhuriyet için tamam mı devam mı sorusunun cevabını verecektir bugün. Seçim milletimize ve memleketimize hayırlı olsun...

Muhalefetin ortak derdi sandık güvenliği. Diyorlar ki; "Akşama kadar sandık başına, sabaha kadar sandık peşine!" Sandık kurulu üyeleri ve müşahitler eğitimden geçiriliyor. Sandık güvenliğini sağlamak için sivil ve gönüllü oluşumlar devreye sokuluyor, ihbar hatları kuruluyor, devletin resmi haber ajansına ve yayın kuruluşuna güvenilmediği için yeni yeni ajanslar kuruluyor, haber toplama ağları teşkil ediliyor, internet siteleri açılıyor. Seçmenlere oylarının boşa gitmemesinin, partililere oy çuvallarının çalınmamasının yolları öğretiliyor vs. Hatta 24 Haziran

GÜNAY TULUN *Kim Bu Çiller Kime Benzer

Allah Allah! 
Tansu Çiller adlı kişi, Bay Recep'in seçim propagandasına katkı yapıp onun adına oy toplamak amacıyla İstanbul mitingine gitmiş. Bir de figür saçarak "Millî bir şuurla buradayım!" demiş. Gençler, çocuklar bilmez ama bilenlerden aklı başında
                             olanlarsa Tansu Hanım'ın adını bile duymak istemez.

KİM BU ÇİLLER
Tam adı Tansu Penbe Çiller'dir. Robert Kolej'in ekonomi bölümünü bitirdiği, sonra da ABD'de öğrenimini sürdürdüğü söylenir. İstisnaları hariç tutarak söylemeliyim ki, millî duyguları, yabancı okullarda okuyan çoğu insanımız gibi yok denecek kadar azdır. “Mübarek kurban şeker bayramınız kutlu olsun, Allah'ı size emanet ediyorum.” gibi muhteşem cümlelerin sahibi olan bu sarışın çirkin kadın, A Kal Pe’nin mitingine gidip Bay Recep’e destek vermiş. Verecek tabii… Koskoca İstanbul Bankası'nı süper bir hamleyle bir çırpıda yok etme becerisini gösteren kocası Özer Uçuran Çiller'le birlikte kurdukları holding sıkıntıdaymış. Sıkıntı dediysem sizinki ya da benimki gibi sıkıntı değil.

GÜNAY TULUN *Ekonomik Ekönömi Diploması



Allah Allah!
Bay Recep, seçim propagandası yapmakla akademik kariyer yapmayı birbirine karıştırmış gibi... En son "Ben herkesin paşasıyım!" demişti. Dün, ekonominin profesörü oldu. Şu anda da "Masalcı Dede" rolünde, bari başarabilse...

Bay Recep'in önce komünistler dediği, sonra da ünlü Türkçesiyle "Ce Ha Pe"ye dönüştürdüğü kişiler, sözde Boğaziçi köprüsü için "Satarız!" demişmiş de Özal "Sattırmam!" demiş. Güldürmeyin Allahaşkına... "Sattırmam!" sözünü söyleyecek son adamlardan biridir Özal... Çünkü o, yastık altındaki parayı ekonomiye katma amacıyla her şeyi satıp savmayı iş bitiricilik olarak görürdü. Zamanın devi Teletaş'ı da bu zihniyetle Fransız Alcatel'e teslim etmiş, Alcatel de büyük rakibi Teletaş'ı bakkal dükkânı seviyesine düşürerek dünya piyasalarından sildirmiş, müşterilerini

GÜNAY TULUN *Bilinen Tarihin En Asil Eylemi: Gezi Parkı


Bu hafta, 27 mayıs 2013'te başlayan, "A Kal Pe Genel Başkanı"nın, kendisine ölümüne bağlı güç odaklarına "şiddet" emretmesiyle tek yanlı kanlı olaylara dönüşen, ünlü "Gezi Olayları"nın beşinci yıldönümü...

BİLİNEN DÜNYA TARİHİNDEKİ "BİLİNEN EN NEZİH EN BARIŞÇIL EN ASİL EYLEM"
Gezi, "bilinen dünya tarihinin bilinen en nezih en barışçıl en asil eylemi"ydi. Eylemciler, polisi yönlendirdiğini göğsünü gere gere açıklayan devrin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın verdiği ve taraflı tarafsız herkesin ne anlama geldiğini hemen anladığı "24 saat içinde bitirin!" emrini hak etmemişti. Yaşananlar iktidar karşıtı da değildi. Tipik ama o güne dek bizde pek nadir görülen; tarihi, doğayı, insanı ve Gezi Parkı'ndaki diğer canlıları koruyucu bir eylemdi. Hiç ama hiç şiddet barındırmamıştı. Yüksek karakterli, kültürlü ve barışçı gençlerle başlayan, yine onlar gibi yüksek karakter taşıyan her yaştan insanın artarak katılımıyla süren muhteşem bir eylemdi. İnsanların, Beşiktaş üzerinden akın akın Taksim'e gidişini