Sayfalar

TAMER UYSAL *Binalar Binalar

Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından. (Nazım Hikmet)

İnsanın anayurdu çocukluğudur... Jorge Amado demişti bunu. Çünkü çocukluğunuz evinizdir. Evinizden önce sokağınız mahalleniz yaşadığınız semt ordaki bahçe okulunuz kediler ağaçlar her şey çocukluğunuza aittir.
Elbette küçümsemiyorum hatta bazen yadırgadıklarımız da oluyor ama doğmadıkları çocukluğunu yaşamadıkları başka anayurtlardan kopup gelenler o yerde sizin yaşadıklarınızla aynı hisleri paylaşmazlar çünkü herbir şey her şeyden önce onlara değil size aittir… 

ÖMER SAĞLAM *Ay Akşamdan Aş da Gel Yaylalar Yaylalar

Rus Kızılordu Korosu'nun 64 üyesi, geçtiğimiz 25 Aralık günü, Suriye'nin Lazkiye üssünde bulunan Rus askerlerine moral konseri vermek için Suriye'ye giderken Karadeniz üzerinde düşen uçakta öldüler.
Bu koro, dünyanın en meşhur askeri korolarından birisiydi ve galiba çoğunluğu subaydı.
Türkiye'de birçok kere konserler veren, İstiklal Marşı'ndan Mehter marşlarına kadar repertuarında pek çok Türkçe marş, türkü, şarkı ve ezgi bulunan koroyu doğrusu ben de çok başarılı buluyor ve üstelik seviyordum da.
Toprakları bol olsun.
Rusya'nın Ankara büyükelçisinin öldürülmesinden sonra Kılızordu korosunu taşıyan uçağın düşmesinin de Rusya'nın Suriye politikası ile ilişkisi var mı bilmem.

CANAY DAVRAN *Yeniden Kentleşme: Rant

Uzun zamandır yazmak istiyorum ama inanın içimden hiç gelmiyor.
Ülkem berbat hâlde. İç ve dış siyaset yerlerde sürünüyor. Dünyaya her şekilde rezil olduk. Bizim için oldukça gereksiz bir savaşın içine sürüklenmemizden dolayı her geçen gün şehit sayısının artması ile patlayan bombalar yüzünden sinirlerimiz alt üst olmuş vaziyette. Ülkeyi yönetenlerin basiretsizliği had safhada. Üstüne üstlük kendilerine toz kondurmuyorlar mı, çıldırıyorum.

ÖMER SAĞLAM *"Cumhurbaşkanlığı Görünümlü Başkanlık" ve Yönetimde "Reis" Modeli




Geçtiğimiz cumartesi günü oynanan Beşiktaş-Bursaspor futbol maçından sonra yaşanan ve 37'si polis memuru olmak üzere 44 vatandaşımızın şehadetiyle sonuçlanan elim terör saldırısı, bir miktar üstünü örtmüşe benziyor ama aynı gün meclise sunulan bir yasa teklifi, Türk Milleti'nin ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin istikbali açısından çok büyük etkiler yapacak türden özellikler taşımaktadır. Bu vesileyle terörü bir kez daha lanetliyor, şehitlerimize sonsuz rahmetler diliyorum. Ayrıca, PKK, IŞİD, FETÖ ve DHKP-C; adı her ne zıkkım ne olursa olsun hür türlü terör örgütüne karşı olduğumuzu ve terörle mücadelesinde devletimizin ve hükümetimizin yanında yer aldığımızı bir kez daha deklare ediyoruz. Bu ayrı mesele...

GÜNAY TULUN *UEFA Kendisini Hakemlerini ve Kiev'i Futboldan Men Etmeli

Salı gecesi, "Sevgili Beşiktaş"ımız, Ukrayna'nın Dinamo Kiev takımıyla "Şampiyonlar Ligi" maçına çıktı. Maçtan önceki iki gün boyunca Beşiktaş taraftarları Kiev halkı tarafından dövüldü. Sonunda iş öyle hâle geldi ki üzerinde siyah beyaz kıyafet olan herkes, bu dayaklardan nasibini aldı.

UKRAYNA USULÜ LİNÇ 
Linç girişiminden farksız bu eylemler sırasında birçok vatandaşımız travma geçirerek hastanelik

ÖMER SAĞLAM *FETÖ ve Fener Rum Patrikhanesi




Fener Rum Patrikliği, 1453 yılında İstanbul'un fethinden sonra Fatih sultan Mehmet'in çıkarmış olduğu bir fermanla kurulmuştur.
Daha doğrusu, bu fermanla düzenlenmiştir.
Fatih, bu düzenleme ile bir taraftan devletin Ortodoks Hıristiyan tebaasının inanç ve ibadet özgürlüğünü devletin garantisi altına alırken, bir taraftan da bu insanların Roma kilisesine olan bağlılıklarını ortadan kaldırmak, Roma'nın etkisini azaltmak, Batı kilisesine karşı doğuda ikinci bir kilise daha açarak Hıristiyan dünyasını bölmek ve böylece bu dünyayı zayıflatmak istemiştir.
Esasen Fatih Sultan Mehmet'in, 1480-1481 yıllarında giriştiği Otranto Seferi de, doğu kilisesinden sonra batı kilisesini de ele geçirerek, Hıristiyan dünyasını büsbütün yönetme amacı taşıyordu; ne var ki bu sefer başarıya ulaşamamıştır Büyük Fatih!

GÜNAY TULUN *Diriliş Ertuğrul ve Trol Orduları




Milliyetçi mukallidi trollerle dine sığınarak günahların içinde gezinen dinci troller hep dikkatimi çekmiştir. Diriliş dizisini pohpohlayıp izlemeyenlere saldırmayı bıraksalar da Atatürk'le Recep Bey'i kıyaslayan Müezzinoğlu'na bir ses etseler. Atatürk'e külhanbeyi diyen bu adama, çok yüzeysel de olsa bir eleştiri gönderseler.
Olmaz, yapamazlar. Atanma nedenleri farklı...

Troller! Bu sözlere itirazınız varsa yazımı sonuna dek okuyun. Bitince konuşuruz.
Önce sizlere bir haberim var.

ÖMER SAĞLAM *Kur’an Ayetleri Kürek Kemiğine mi Yazılıyordu

Kur’an-ı Kerim’in yazıya geçirilmesi ve tasnifi konuları anlatılırken umumiyetle; “Kur’an ayetleri nazil oldukça hem Müslümanlar tarafından ezberleniyor, hem de vahiy kâtipleri tarafından kağıt, bez, deri, taş, tuğla, ağaç kubukları, hurma yaprakları ve kürek kemikleri üzerine yazılıyordu” şeklinde bilgiler verilmektedir.
Acaba bu bilgiler doğru mudur ve bugün elimizde bu bilgileri doğrulayacak herhangi bir materyal ve arkeolojik buluntu var mıdır?
Şahsen ben bugüne kadar üzerinde Kur’an ayetlerinin yazılı bulunduğu ne bir taş ve tuğla duydum, ne de kürek kemiği, ağaç kabuğu veya hurma yaprağı duydum.
Duyan varsa lütfen haber versin de günaha bari girmeyelim!