Sayfalar

ÖMER SAĞLAM *Terörün Panzehiri Bulundu; Medreseler Legalleşiyor


Türkiye'nin çok çabuk değişen gündemi arasında dikkatlerden kaçan ve biraz es geçilen önemli bir konu var aslında. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, bu ayın başında  Mardin ve Van'da doğu ve Güneydoğu'nun bazı il ve ilçelerinden gelen  bin iki yüz  cami görevlisini dinledikten sonra demeci patlatmış:
"... Bölgedeki kadim medrese geleneği zamanla zayıfladı, medreseler resmen kapatıldıktan sonra da daha sivil, küçük küçük öbekler halinde, 10-20 kişilik gruplar şeklinde veya cami köşelerinde bu gelenek devam etti. Terör 

ÖMER SAĞLAM *Türk Milliyetçisi Hümanist Atatürkçü Bir Ozan: Veysel Şatıroğlu


Anadolu Türklüğü ve Türkçe, Alevilere ve bilhassa Alevi Halk Ozanlarına çok şey borçludur. Aleviler ve Alevi Halk ozanları olmasaydı, bugün özellikle Anadolu Türklüğü öksüz ve Anadolu Türkçesi de büsbütün köksüz kalırdı. Çünkü gerek Selçuklu, gerekse Osmanlı dönemlerinde olmak üzere; neredeyse tam 900 sene boyunca Türkçe, devletin resmi dili ve eğitim dili olmaktan çıkarılmış, tamamıyla kırsaldaki Türk halkının emanet ve insafına bırakılmıştır. Selçuklular devlet ve yazışma dili olarak Farsça'yı benimserken, Osmanlılar Arapça-Farsça ve Türkçe karışımı çorba ve yapay bir dil kullanmışlardır. Ta ki 1920 ve 3
0'lar

GÜNAY TULUN *Cehennemin Ebedi Sakinleri: Canlı Bombalar





Yazımın başlığına bakıp da içeriğinin, yalnızca kendisini patlatmak suretiyle başkalarının da ölümüne neden olan “Canlı Bombalar”la ilgili olduğunu düşünmeyin. Onlar ilk sırada olmak üzere; tüm teröristler, katiller, toplum düzenini bozanlardır konum. Semavi dinlerin hepsi, bu tür insanları aynı şiddetle eleştirir ve cezalarının çok ağır olacağını haber verir. Ateist felsefelerle Allah’tan başka varlık ve nesneleri Rab olarak kabul eden öğretilerin birçoğunda da benzer mesajlara rastlarız. 

CANLI BOMBALAR VE AZMETTİRİCİLERİ KUR’AN-I KERİM’İ İYİ OKUMALI
İnsanın kendi canını almaya kalkması günahların en büyüğü… Yalnız bu bile hayatın

ÖMER SAĞLAM *İttihat Terakki Üyesi Bir İslamcı Şair: Mehmet Akif

Bugün İstiklal Marşımızın kabulünün yıldönümüdür. İstiklal Marşı 1921 yılının 12 Mart günü kabul edilmiştir. Bu vesile ile sağda solda gerek İstiklal Marşı gerekse onun şairi Mehmet Akif Ersoy hakkında herkes kendisine göre yazıp çizecek, konuşup, yorum yapacaktır Bakıyorum da söylenen şeyler hep aynı. Akif şöyle dindar Müslüman'dı, şöyle büyük şairdi, şöyle sözünün eriydi falan filan. Bu sözlerin hepsine ben de katılıyorum haddizatında.

İki gün önce Hacettepe Hastanesi'ne gitmiştim ve hastane yerleşkesinden Hamamönü semtine geçerken dikkatimi çekti, Tacettin Dergahı denilen mekan, tıklım tıklım insan dolu.

ÖMER SAĞLAM *Bahçeli'nin Cifir Hesabı Ülkücülerin Kafasını da Karıştırdı




Sayın Bahçeli, yapmış olduğu açıklamalarla Ülkücülerin kafasını karıştırmaya devam ediyor. Hele hele son anayasa çıkışı, beyinleri iyiden iyiye bulamaca çevirmiş bulunuyor.
Ülkücü arkadaşlardan birisi, "Ülkücüleri anlamak çok zorlaştı çok. Çünkü kutuplaştılar ve kendi adaylarının dışındakileri düşman bildiler/şeytanlaştırdılar. Artık zor iflah olurlar... Parlamenter sistem korunup güçlendirilerek yapılacak milli bir anayasaya neden hayır diyelim ki? Bahçeli başkanlık sistemine kesinlikle hayır demiştir... Anayasanın ilk dört maddesi ve 24-66. maddelerine dokundurtmam demiştir. Peki bu şartlarda bir anayasa yapılsa ve referanduma MHP katkısı ile gidilse iyi olmaz mı? Ben illaki yeni bir anayasa

ÖMER SAĞLAM *Devenin Başını Bilmeyenler, Hükûmete Baş Tayin Edemezler


Hükümetin başı" söylemi merhum Süleyman Demirel'e aittir. Siyasi literatürümüze o sokmuştur bu tabiri. 1980 öncesinde Bülent Ecevit için söylemiştir "Hükümetin Başı" tabirini. Merhum Bülent Ecevit'e "Başbakan" dememek için özellikle kullanırdı "Hükümetin Başı" tabirini. O bu tabiri her kullandığında da ister istemez akıllara bizim askere giden acemi kro Mehmet'e atfedilen  "Onbaşı on askerin başı, yüzbaşı yüz askerin başı..." fıkrası gelirdi akıllara.

Bugünlerde yine gündeme getirildi "Hükümetin Başı" tabiri. Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında yaşanan yetki karmaşası ile Cumhurbaşkanının iki de bir kabineyi Beştepe'deki

ÖMER SAĞLAM *Gül'den Erdoğan'a Doğum Günü Hediyesi




Ahmet Sever'in "Abdullah Gül İle 12 Yıl" isimli kitabını okuyunca, Abdullah Gül ile Recep Tayyip Erdoğan arasındaki ilişkilerin hiç de söylendiği gibi "Kardeşlik Hukuku" çerçevesinde yürümediği anlaşılmaktadır. Ahmet Sever'in, kitabının 176. sayfasında Gülün Veda resepsiyonu çerçevesinde anlattıkları her şeyi açıkça ortaya koymaktadır. Zira Ahmet Sever'e bakılırsa; Abdullah Gül, o resepsiyon sırasında Ahmet Sever'e"kendisine ve ailesine kendi partililerince yapılan saygısızlık konusunda bir soru sordurması" emrini vermiş, Ahmet Sever de gereğini yaparak bu yönde bir soru sordurarak Abdullah Gül'ün bu konuda bazı açıklamalarda bulunmasını sağlamıştır.

Abdullah Gül'ün 2013 yılındaki TBMM açılışında yapmış olduğu konuşmada Gezi Eylemleri hakkında dile getirdiği "Gezi Parkı'nda çevre duyarlılığı ve şehir estetiği kaygılarını sergileyen gençlerin barışçı eylemlerini, demokratik gelişkinliğimizin yeni bir tezahürü olarak gördüm"(1)