Arabaya benzini TOTAL veya ELF'ten alsak,
Evin ihtiyaçlarını CARREFOUR, GIMA, DIA, ENDI‘den temin etsek,
Yeni bir ev yaptıran arkadaşımıza söyleyelim; malzemeyi ONDULINE’den alsın, betonu da LAFARGE’a döktürsün,
Yurt dışına çıkan arkadaşlarımız artık AIR FRANCE’ı tercih etsin,
BIC veya CARTIER ile sigara yakmak da bir hayli keyifli olur,
BIC ile tıraş olmak gibi...
Notları SHEAFFER kalemle yazsam,
DANONE yoğurdunu buzdolabından çıkartıp yesem,
Hanım TEFAL’de balık kızartsa,
Arabayı RENAULT, PEUGEOT veya CITROEN ile değiştirsem,
Hafta sonları şehir kalabalık olduğundan PEUGEOT motosiklet’e binsem,
Arabanın lastiklerini MICHELIN veya UNIROYAL'LE değiştirsem,
LACOSTE’dAn, PIERRE CARDIN‘den, YVES SAINT LAURENT’den veya CACHAREL’den giyinsem,
Arkadaşlar artık MARIE CLAIRE ve ELLE dergilerini okusunlar, öğretmenler öğrencilerine tavsiye etseler iyi olmaz mı?
Telefon hattında ALCATEL’i kullanalım daha iyi çekiyor,
Evimizi, arabamızı sigortalarken seçeneklerimiz oldukça fazla; AXA, GÜNEŞ SİGORTA, BAŞAK SİGORTA ve EMEKLİLİK gibi,
Görev yaptığımız kurumlara söyleyelim maaşlarımızı TEB'den (TÜRK EKONOMİ BANKASI) çekelim,
Şampuan, saç ve cilt bakım ürünleri, kozmetik ve parfümde alternatifler o kadar çok ki!..
AVON, L’OREAL, CLARINS, KERESTAS hangi birini yazsam sayfa almaz.
E, tabii sağlıkta çok önemli; sağlığımızı önemsememiz lazım, ilaca ihtiyacımız olduğunda, SANOFI, SERVIER, FOURNIER, GUERBET veya PIERRE’den almalıyız.
"Şaka mı yapıyor"um veya "kafamı buluyor"um zannetmeyin.
Bizimle kafa yapıyorlar.
Yukarıda yazdığım bütün markalar FRANSIZ, hadi bunlardan alışveriş yapmayalım ( BOYKOTdemiyorum o da FRANSIZca kelime) kaç gün sürer?
Evet gün diyorum.
Cevabını ben vereyim, ama sizleri de duyuyor gibiyim: ‘’HİÇbir gün sürmez’’, her şey eskisi gibi devam eder gider.
2006 yılında Fransa Parlamentosunda "Sözde Ermeni Soykırımı"nı reddetmeye cezai yaptırım uygulayan yasa teklifi verildiğinde de aynı tepkileri göstermiştik. Hatta bizler de basın bülteni yayınlamıştık.
Yukarıda ki markaların dökümanlarını da halkımıza alışveriş yapmasınlar diye dağıtmıştık.
Ne oldu?
Yine HİÇ!
Peki Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti 2006'dan bugüne kadar ne yaptı?
Yine HİÇ!
Bir hafta kala Meclis milletvekili heyeti gönderiyor, sanayici ve iş adamları ayrı bir heyet gidiyor (Kalacakları otelin rezervasyonlarını iptal ediyor Fransızlar. Bu ayıp da onlara yeter.) olmaz, şimdi olmaz, geçti Bor’un pazarı.
Yasa teklifi 2006 yılında 19‘a karşı 106 oyla kabul edilmişti. Bugün 37 kişinin evet oyuyla geçti.
Sonuç: 450’nin üzerinde parlamentere sahip Fransız Meclisi'nde bugün 50 kişi vardı. Neden diğerleri yoktu? Geçeceğini bilen Fransız parlamenterler yarınlarda dost ve müttefik Türkiye'ye ‘’Ya, o oylamada ben yoktum ki!’’ tavrını takınabilmek için.
Kabul edelim, olaya Fransız kaldık.
Şemsettin Gürtekin
Yalova Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı