GÜNAY TULUN *Habertürk Arslan'ıyla Alçı'ya Karşı İmamoğlu


Sayın Ekrem İmamoğlu bu gece YYKY-Habertürk’ün programına davetliydi. Binali Yıldırım gibi bahaneler üretmedi, burası YYKY kanallardan biridir demedi ve mertçe çıktı halkın önüne… Karşısında da Habertürk ailesinden Akif Ersoy, program yöneticisi Didem Arslan Yılmaz, Bay Recep’in en büyük hayranı çatal dilli Nagehan Alçı Kütahyalı ve Sözcü gazetesinden de Sayın Deniz Zeyrek vardı. Malum, hemen her YYKY kanalda olan işler burada da başına geldi. Bu tür programlara neden alındığını hiçbir zaman anlayamadığım Nagehan Alçı Kütahyalı, yine tekmil “Erdoğancı silahlarıyla” programı baltalamakla meşguldü. Bu karı koca Kütahyalılar, katıldıkları her programı izlenmez hâle getirmekte, konuşmacının konuşmasını çalmakta, provoke sorular sorup akılları sıra zekâ gösterisi yapmakta, ”yağ satarım bal satarım ustam yaşıyor ama ben daha iyi

GÜNAY TULUN *Ekonomide Kriz Var Ama Ekönömi Tıkırında


Recep Bey’in özel eğitim bakanı, okullardaki bazı derslerin buharlaştırılacağını söyledi ya, hazır eli değmişken ekonomiyle ilgili dersleri de kaldırsın. Yoksa aynen imam ve hatip meselesindeki gibi, ekonomist bolluğundan geçilmeyecek. Her camiye bir iki ekonomi mezunu atamak zorunda kalacaklar. Sıkıntıya ve israfa ne gerek var? Dinimiz israfa karşı değil mi? Kapatın gitsin. Nasılsa başımızda üç tane ekonomi dehası var. Onlar paşa paşa idare edip duruyorlar.

Durun, öyle hemen ”Hadi canım sen de!” demeyin. 
Sonra utanırsınız. 
Üçü de has ekonomist! 

GÜNAY TULUN *Ahmet Hakan'ın Son Saygın Saati


Ah be çocuk! 
İhtiyacın mı vardı? Önce Kanal 7 denen o ilginç şirket, sonra da Doğan Medya denen korkuya teslim olmuş o grup emeklerinin karşılığını fazlasıyla ödemedi mi? 
İhtiyacın mı vardı? İhtiyacın vardı da o yüzden mi adının başına bir daha hiç silinmeyecek bir unvan koydurttun. 

Ölümüne bağlandığın dinci gruplardan sıyrılıp bir başka ufka doğru yelken açtığında çok takdir etmiştim seni. Sevildiğin, el üstünde tutulduğun bir kümeyi terk edip tam zıt düşünceleri savunan bir yere geçmiştin. Çok kişi sana "Casus, bir projenin has adamı, yakında kokusu çıkar!" dediğinde ön yargılı olmayın, bekleyin, görün öyle değerlendirin diye itiraz edenlerden biri de bendim. Çünkü yaptığın iş, gerçekten de

ÖMER SAĞLAM *Atatürk: Ben Samsun’a Çıktığımda (*)



İstiklâl Savaşı'nın en önemli karakteri, millilik vasfıdır. Yani ulusal bir savaş olma özelliği taşıyor olmasıdır. Çünkü İstiklâl Savaşı, Türk Milleti'nin bütün unsurlarının, bütün toplum kesimlerinin ve bütün güçlerinin ortaklaşa vermiş olduğu bir mücadeledir. Esasen, pek çok yayında Türk İstiklâl Mücadelesi, Milli Mücadele, bu mücadeleyi veren güçler de "Kuvayı Milliye" yani "Millî Kuvvetler/Ulusal Güçler" olarak ifade edilmektedir.

Atatürk bu gerçeği şöyle açıklamıştır 1937 yılında: "Ben 1919 senesinde Samsun'a çıktığım gün elimde, maddi hiçbir kuvvet yoktu. Yalnız büyük Türk Milleti'nin asaletinden doğan ve benim vicdanımı dolduran, yüksek ve manevi bir kuvvet vardı. İşte ben bu milli kuvvete, bu Türk Milleti'ne güvenerek işe başladım(1). Ben Türk ufuklarından bir gün mutlaka bir güneş doğacağına, bunun hararet ve kuvvetinin bizi ısıtacağına, bundan bize bir güç çıkacağını o kadar emindim ki, bunu âdeta

ÖMER SAĞLAM *Yazık Oldu Binali Yıldırım'a: Tarihe Geçme Şansını da Yitirdi [Ömer Sağlam]



4 Nisan günü not defterime şu notu düşmüştüm. "Binali Bey, üzerindeki Reis baskısını atar da yenilgiyi kabul ve itiraf ederse tarihe geçer vallahi. Tıpkı hemşehrisi de olan Atatürk'ün yakın arkadaşı Şemsettin Günaltay gibi ölümsüzleşir. Belki Reis'i kaybeder ama 80 milyonu kazanacağından hiç kimsenin kuşkusu olmasın!"

28 Nisan günü ise yukarıda nota atıfla şu notu düşmüştüm: "24 gün önce aşağıdaki yorumu yapmıştım. Binali Bey bu çağrımızı duymuş olmalı. Zira bugün sarf ettiği 'BEN KAYBEDİLMİŞ BİR SEÇİMİ KAZANMAK İÇİN UĞRAŞACAK ADAN DEĞİLİM' çıkışı bunu gösteriyor..."

Meğer yanılmışım; onun da diğer politikacılardan hiçbir farkı yokmuş. Zira, dün seçim çalışmaları kapsamında Tokat'ın Turhal ilçesine bağlı Üçyol köylülerinin İstanbul'daki derneklerinde yapmış olduğu konuşmada demiş ki: "İş Bankasından, belediyelerin şirketlerinden sandık görevlileri yazılıyor. Böyle bir şey yok, kanunda bunların devlet memuru olması gerektiği açık seçik yazılıyor. Hatta İstanbul'un

ÖMER SAĞLAM *Kur’an "Josef Sural’a Rahmet Dilenir” Diyor



Ara Güler'in vefatı üzerine yaşanan tartışma, Alanyaspor'lu oyuncu Josef Sural'ın vefatı üzerine yine tartışma konusu oldu medyada.
Hatta bu sefer tartışma biraz daha ileri götürülerek, Alanya Müftülüğü bir basın açıklamasıyla olaya müdahil oldu; daha doğrusu taraf oldu.

Nedir o tartışma; ölen gayrimüslimlere rahmet dilenip dilenmeyeceği konusu!
Alanya Müftülüğü "Gayrimüslimlere yapılan dua ve rahmet dilekleri kabul edilmez, boşa uğraşmayın" demeye getirmiş sözü. Sanki Müslümanların arkasından yapılan dualar kesinlikle kabul edilir de... 

ÖMER SAĞLAM *Çubuk Olayı II. Fetret Devri Girişimi miydi



Geçtiğimiz 21 Nisan günü, Çubuk İlçesine bağlı Akkuzulu köyünde CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu hedef alan saldırı üzerine çok şey yazıldı ve söylendi. Biz de yazıp çizdik sosyal medya hesabımızda bazı şeyleri.

Ancak yazılıp söylenenlerde gözden kaçan bir ayrıntı var. O da hadisenin cereyan ettiği yer. Bilindiği gibi Çubuk, Yıldırım Bayezit yönetimindeki Osmanlı Ordusu ile Timur Lenk (Aksak Timur) yönetimindeki Timurlular, daha doğrusu Özbek Ordusu arasında cereyan eden ve tarihte "Ankara Savaşı" olarak bilinen savaşın cereyan
  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

Google'da Webler Arası ve Site İçi Arama

*TATİL ve DİNLENME
Marmara Adası
DAVRAN MOTEL

*HASTANE RANDEVU SİSTEMİ
182 Merkezi Hekim Randevu Sistemi ile RANDEVU ALMA

FotoğrafımGrup Kimliğini Görüntülemek İçin Tıklayın




HABERCİDEN, "Yazarlar ve Ozanlar" ile "Sessizliğin Sesi" Gruplarına Ait Özgün Bir Kanaldır.