1996 yılında Adana ve İstanbul’da bulunan iki okuldan birinde gelir düzeyi yüksek aile çocuklarının bulunduğu okulda yoksul aile çocukları bir sınıfta toplanıyor birinde de genelde emekçi çocuklarının okuduğu bir okulda zengin ailelerin çocukları bir sınıfta toplanarak onlara oldukça iyi eğitim koşulları sağlandığı
TAMER UYSAL *Eğitim Yazıları 3
1996 yılında Adana ve İstanbul’da bulunan iki okuldan birinde gelir düzeyi yüksek aile çocuklarının bulunduğu okulda yoksul aile çocukları bir sınıfta toplanıyor birinde de genelde emekçi çocuklarının okuduğu bir okulda zengin ailelerin çocukları bir sınıfta toplanarak onlara oldukça iyi eğitim koşulları sağlandığı
ÖMER SAĞLAM *Kerkük-Hayfa Petrol Boru Hattı
Eskiler anlatırlardı, eşler arasındaki ilişkinin temeli gerdek gecesi atılırmış. İlk gece nasıl başlarsa, öyle gidermiş ilişkiler.
Bu sebeple damatlar, gelini büsbütün teslim almak ve kendisine bağlamak için ilk gece gösterirlermiş ne kadar sert erkek olduklarını.
İlk geceden sonra yapılan hareketlerin ise hiçbir etkisi olmazmış gelin üzerinde.
...
Adam, evlendikleri günün sabahı erkenden kalkmış ve mükellef bir sofra hazırlamış eşine.
Sonra da bir tepsiye koyarak yatak odasına götürmüş ve henüz şekerleme halindeki eşinin yatağına bırakmış.
Manzarayı gören kadın hemen elini ovuşturarak yerinden doğrulmuş ve;
- "Kocacığım benim, ne kadar naziksin, ne güzel bir kahvaltı, ne güzel bir jest bu. Seni çok seviyorum, hayatım benim...vs" laflarla adamı öpmüş!
Adam aynı şekilde neşe ve keyifle demiş ki;
-"Karıcığım, senin için kendi ellerimle hazırladım kahvaltıyı. Sen mutfağa kadar zahmet etme diye de yatağına getirdim. Nasıl beğendin mi?"
Kadın;
-"Beğenmek ne kelime, bayıldım kocacığım, ben daha ne isterim Allah'tan. İyi ki
TAMER UYSAL *Eğitim Yazıları 2
Zincirler kilitler sürgüler
tank tüfek ve ölüm
ve bomba ve korku ve zulüm
ve yeryüzünde ve gökyüzünde
bütün öldürüm silahları onlarındı
bizim kenetlenmiş kollarımız
ve kavgasını verdiğimiz kitaplarımız vardı
İDİL TULUN *Yitip Giden
İnternet ve akıllı telefonların varlığıyla birçok meslek kazanç kapısı olmaktan çıktı. Çoğu şeyin kolay elde edilebilir olmasıysa değer bilincini azalttı. Yıllardır aradığımız bir şarkıya, bir tıkla "Youtube"dan erişince seviniyor, üç beş kez dinleyince hevesimizi alıp yenilerine yöneliyoruz. Oysa eskiden, yıllarca aradığın bir plağı bulsaydın, bu hemen tüketilecek bir sevinç olmaz, uzun süreli mutluluğa yol açardı. Dinlemekten bıkmaz, gider gelir dinler, hemen yenilerine yönlenmezdin. Kabahat belki de sanal dünyanın
TAMER UYSAL *Eğitim Yazıları 1
Eğitimde temel sorunlar çözümlenmedikçe eğitimin yaşayan
bileşenlerini aynı sorunlar bekliyordu...
Sizin değil çocuklarınız
Özlenen bir yaşamın oğulları, kızlarıdır onlar
Sizden geldiler, henüz sizinledirler;
Ama sizden ya da sizin değildirler
Sevginizi verebilirsiniz onlara,
Düşüncelerinizi değil
GÜNAY TULUN *Yeni Osmanlıcılık: Yanlış Aşk
Aslında iki yazıdan ibaret bu mini dizinin adını "Osmanlıyı Tanımayan Yeni Osmanlıcılar" koymak daha gerçekçi olacaktı. Artık son yazıya geldiğime göre geç kaldım. "Yeni Osmanlıcılık: Trajikomik Hayal"de bıraktığım yerden devam ediyorum.
PADİŞAHLARIN HUZURSUZLUK SAÇAN GÜNAHKÂR UNVANLARI
Günümüz insanı kul olmaya bu kadar meraklı da hayranı oldukları o padişahlar bu tür günahlarda onlardan farklı mı? Değil tabii… Öyle çok unvanları var ki, yazmaya kalksam bıkıp okumazsınız. Benim için en ilginç, hatta korkutucu olanları yazayım. “Halife-i rûy-i zemin” yani “Yeryüzünün halifesi”… “Allah’ın yeryüzündeki gölgesi” demek olan “Zıllullah-ı rûy-i zemin”... Bitmedi, “Zıllullahi fi’l-arzeyn” yani “Allah’ın iki dünyadaki gölgesi”... Korkunç unvanlardan birini daha yazayım; “Zıllullahi fi’l-
GÜNAY TULUN *Yeni Osmanlıcılık: Trajikomik Hayal
YENİ OSMANLICILIK
Son yıllarda, ülkemizin başına “Yeni Osmanlıcılık” denen A Kal P çıkışlı bir bela sardırıldı. Bu akım, Ahmet Davutoğlu’nun etkin olduğu dönemde iyiden iyiye dışa vuruldu. A Kal P içinde, Recep Bey’in izni olmadan tek adım atılamayacağını uçan kuşlar kadar sıçrayan çekirgeler de bilir. Tabii ki tüm dünya da… Bu nedenle emperyalist bir sözcük olan “Osmanlıcılık” söylemlerinden hepsi de Osmanlı gibi emperyal ruhlu olan; Rusya, İran, ABD, Ermenistan, Yunanistan ile diğer Avrupa devletleri çok rahatsız oldu. Osmanlıyı ders kitaplarında “Katil!” olarak anlatan Suriye, Suud, Mısır ve Irak
ÖMER SAĞLAM *Hart İsyanı ve 15 Temmuz Silahlı Kalkışması
Mehdilik, Halifelik, Kutb'ul Aktaplık, Peygamberlik, hatta Tanrılık iddiasında bulunan tek kişi Fethullah Gülen değildir. Gavsları, Allah dostlarını, evliyaları, erenleri ve şeyhleri ise saymaya bile gerek yok. Her taraf onlarla yıkılıyor zaten. Hele hele son bir asırdır Anadolu toprakları, sanki Şeddad'ın ve Müseylemetül Kezzab'ın ülkesi Yemen gibidir. Sağa dön Gavs'ul Âzâm, sola dön Allah Dostu bu ülkede. Henüz Allah olduğunu iddia eden olmadı ama Hasan Mezarcı'dan, İskender Ali Mihr'e varıncaya kadar pek çok kişinin, peygamberlik iddiasında bulundukları bilinmektedir. Yaşar Nuri Öztürk gibi ilahiyatçılar bir şekilde sahneden çekilence, meydan büsbütün
GÜNAY TULUN *Mezarlık Zebanileri
İblislerin içi rahat olsun. Artık yalnız cehennemi değil, Türkiye'deki mezarlıkları da zebaniler bekliyor, düzenliyor ve yönetiyor.
Hatta gömülmek için gerekli vizeyi de bu zebaniler veriyor.
Kafalarındaki vize şartlarına uygun olmadan, kazayla gömülenler olmuşsa onları da yer altından çıkarttırarak, yer üstüne iade ediyorlar.
Sonrasıysa yine bu zebanilerin kustuğu bir irin: "Buraya Alevi, Ermeni gömülemez, gömmek provokasyondur. Memleketine gömün!"
Sonrasıysa yine bu zebanilerin kustuğu bir irin: "Buraya Alevi, Ermeni gömülemez, gömmek provokasyondur. Memleketine gömün!"
GÜNAY TULUN *Hedefteki Ülke Türkiye ve Sabancı Üniversitesi
HEDEF TÜRKİYE
Türkiye her koldan saldırı altında.
Osmanlı yüzünden eskiden beri sevilmeyiz zaten. Sevilmeyiz ama bu son durumdan Batı'nın önceleri kucak açtığı, pamuklara sarıp koruduğu A Kal P
ÖMER SAĞLAM *Allah Dostları; Şeyhler, Gavslar ve Seydalar
Haydi diyelim ki; ben az çok muhalif bir adamım, tarikat ve cemaatlere karşıyım; yahu hiç değilse kendi gazetelerinizde yazan adamları okuyun. Mesela Ahmet Taşgetiren'in 8 Eylül 2017 tarihli Star gazetesinde yayınlanan "FETÖ ders olacaksa" başlıklı yazısını okuyun. Şöyle diyor A.Taşgetiren:
"Ama, ben diyorum ki, din ile iltisaklı tüm oluşumlar, cemaat, tarikat, siyasi yapı, medya vs... FETÖ ile birlikte kendilerine de bakmaktan imtina etmemeliler. Bakmalılar, çünkü bedeli sadece kendileri değil, din ödüyor, insanların din ile
GÜNAY TULUN *Seçmece
Başkanları, A Kal P’lileri cansız bir cisim olarak görüyor ki metal yorgunluğunu yakıştırıyor. O sözcüğün aslı mental yorgunluk, yani “Genellikle sürekli ve aşırı zihinsel çalışma yapanlarda görülen; dikkat toplayamama, bitkinlik, bıkkınlık,
GÜNAY TULUN *Yoz Müzikle Yoz Kafa
Konuya bu tür bir yazıyla değil de farklı yönden ele alan bir yazıyla girmek isterdim. Az önce gerçek bir müzisyenin "Türkiye de gerileyen müzik kültürü"nden dert yanan feryadını okuyunca, kendimi, bayramda tanığı olduğum bir olayı anlatmak zorunda hissettim.
Ülke çapında yozlaşan, yalnızca "din, ahlak, bilim, eğitim, siyaset, dil ve tarih kültürü, millî duygular, vatan sevgisi" gibi değerler değil. Sanat da bu yozlaşanlar arasında... Örneğin; danstan hiç söz etmeden sinema-tiyatro, resim, heykel, edebiyat, mimari diye saymaya başlayabilirim. En başa da müziği yerleştirerek!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
ALINTI YAPMAK İÇİN
- Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
ESER EKLEMEK İÇİN
- "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
YORUM YAZMAK İÇİN
Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.