ÖMER SAĞLAM *ODTÜ'de İlan Edilen Cihad-ı Mukaddes

Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) karşıt görüşlü öğrenciler arasında geçtiğimiz hafta yaşanan hadise, farklı medya gruplarınca farklı şekilde lanse edildi. Yandaş ve dinci medya olarak adlandırılan medya organları, hadiseyi "Namaz kılan öğrencilere saldırdılar" ve "Secdede linç girişimi" gibi çarpıcı manşetlerle verirken, muhalif medya, bunun ODTÜ'de yapılacak rektör seçimlerine müdahale etmek amacıyla kurulmuş bir tezgah ve kumpas olduğunu ön plana çıkardı. 

Dinci sitelerden birisi, 24 Aralık günü şu şekilde haberleştirilmiş olayı: "Önceki gün... Namaz kıldıkları sırada etrafları sarılan öğrenciler, sopalarla acımasızca darp edildi. Kütüphane binasına sığınan öğrenciler, burada da linç edilmek istendi. Öğrenci görünümlü terör yandaşlarının tepkisi üzerine mescit yapımının durdurulduğu Hazırlık Bölümü’nde 7-8 öğrenci, önceki gün fakülte yakınında bulunan basketbol sahasına seccadelerini sererek namazlarını kılmak zorunda kalmıştı. Namazlarını kılmaya çalışan öğrencilerin etrafı, bir anda 30-40 kişilik PKK’lı ve sol örgüt üyesi öğrenciler tarafından sarıldı. Militanlar, namaz kılarken önlerinde dolaştıkları öğrencileri aralarına alıp acımasızca darp etti.." 

ÖMER SAĞLAM *Soykırımın Çocukları Mesketler




26 Aralık 2015 günü 2 uçakla 90 aileden ibaret 329 Ahıska Türkü’nün Ukrayna'dan Türkiye'ye getirilerek Erzincan'ın Üzümlü ve Bitlis'in Ahlat İlçelerine yerleştirilmesi, bu konuda hassasiyetleri bulunan bütün Türk Milliyetçileri ve Türk Ulusalcıları gibi beni de heyecanlandırmış bulunmaktadır. Erzincan Havalimanında Ahıskalıların karşılanması töreninde Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın yapmış olduğu konuşmada geçen şu sözler doğrudur ve gerçekten de bir trajedinin dramatiktir dile gelişidir:
"Ahıskalı soydaşlarımızla 1800'lü yıllardan itibaren aramıza sınırlar girdi. Ama gönüllerimizin arasına hiçbir mesafe girmedi. Ahıska, Gürcistan’da aslında yakın bir

ÖMER SAĞLAM *Prof. Dr. Aziz Sancar Anıtkabir'de Dans mı Etmeliydi




Ülkücü dostlarımız, o güne kadar adını ağızlarına bile almadıkları, şahsen ismini benim de hiç duymadığım Prof. Dr. Aziz Sancar, kimya dalında Nobel ödülünü alınca; "Aziz Sancar Ülkücüdür" diyerek ortalığı ayağa kaldırdılar! Neymiş efendim, Aziz Hoca, gençliğinde Beşiktaş Ülkü Ocakları'nın üyesi, hatta kurucusuymuş! Gerçi olabilir de... 

Hatta Aziz Hoca'nın Ülkü Ocakları Vakfı Başkanı Olcay Kılavuz'un düğününe çelenk gönderdiği bile söylendi bir dostumuz tarafından. Elbette bu da mümkündür. Eğer kendisine düğün davetiyesi gönderildiyse, nezaketen böyle bir davranış sergilemiş olabilir hoca. Çünkü fiziki görüntüsü bile hocanın, çok şeyleri aştığını ve kendisinin,

ÖMER SAĞLAM *Çağdaş Deli Petro Putin Putu Devrilirken




Reha Muhtar, 9 Aralık 2015 tarihli "Putin'in ilginç hayatı" başlıklı yazısında(1) 15 yıldır Rusya'yı adeta demir yumrukla yöneten ve bu itibarla siyaset literatürüne "Putinizm" diye bir kavramın yerleşmesine sebep olan Rusya  lideri Vilademir Putin hakkında oldukça ilginç bilgiler aktarmış.

Reha Muhtar söz konusu yazısını İngiliz Gazeteci Ben Judah'ın defalarca Rusya'ya seyahatler yaparak ve Putin'in en yakınındaki kişilerle görüşerek hazırladığı ve 2014 yılında yayınlanan "Fragile Empire. How Russia Fell In and Out of Love with Vladimir Putin" isimli kitabından alıntı ile Hürriyet'in eki Kelebek'teki yazıya dayandırmış. Kitabın ismi Türkçede "Kırılgan İmparatorluk... Rusya Putin’e Nasıl Âşık Oldu ve Ondan Nasıl Soğudu?..” anlamına geliyor. Öyle ki; bu bilgileri okuyunca insanın, Rus

ÖMER SAĞLAM *Türk'ün Kızıl Elması: Misak-ı Millî




Medyaya yansıyan haberlere göre; maiyetindeki 47 kişiyle birlikte, IŞİD Terör örgütünün eline tutsak düşüp, 101 gün süreyle bu canavar örgütün elinde tutsak kalan eski Musul Başkonsolosu ve CHP Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, TSK'nin 600 kişilik bir güçle Kuzey Irak'a girmesi konusunda şöyle demiş:

C:\Users\pc\Desktop\öztürk.jpg"Velev ki kara harekâtıyla Musul IŞİD’den temizlendi. Türkiye’nin ikinci adımı ne? Orayı kim kontrol edecek? Bu bölge Kürt Bölgesel Yönetimi’ne geçecekse bu operasyonun bizim için anlamı ne?”
Hükümet elbette Öztürk Yılmaz'ın bu sorusuna makul bir cevap verecektir. Ancak isterseniz hükümetten önce, biz kendi zaviyemizden bakarak kendisine uygun bir cevap verelim:

GÜNAY TULUN *Rusya, Savaş ve Soykırım Suçlusudur




Rusya, herkesin gözünün içine baka baka, açık açık savaş ve soykırım suçu işliyor, tüm dünyanın önünde de bu suçları işlemeye devam ediyor. 

Bu konudaki elebaşları da Putin ve ona "Emret!" diyenler.

Rusya, anlaşmalarla Türkiye’nin himayesi altında bulunan “Halep Türkmenleri”ne karşı işlediği ve işlemeye devam ettiği savaş ve soykırım suçlarından dolayı yargılanmalı. Eğer, idealleri gerçekten de kutsal kabul edilmiş özgür bir dünya ve onun “Birleşmiş Milletler” denen bir kurumu varsa Rusya, mutlaka ve mutlaka acilen yargılanmalı. 

GÜNAY TULUN *Putin'le Erdoğan Türkiye’yle Rusya

*****                                      

Nasıl bu hâle geldik, anlamanın imkânı yok. 
Meğer milletçe teşnenin teşnesiymişiz de farkında değilmişiz.
Tohumlar bir kez atıldı ya, artık ulusal konularda bile ayrılı gayrılıyız. 

Haklı davalarda bile birleşemiyoruz. Bir tarafımız saçmalarken, diğer tarafımız daha çok saçmalıyor.

Evet evet, şu Rusya konusuna değineceğim.
Herkes yazdı, bir tek ben kaldım. Ben de yazayım da liste tam olsun. 

TAMER UYSAL *Amerika Türkiye'ye Neden Gelir




Amerika Türkiye’ye niye gelir? Bir şiirle ve bir iki sözle örnek vererek gireyim. 

İlkinde M. Akif diyordu ki:

Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!
Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
"Tarih"i "tekerrür" diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?

Bunun adı Kıssadan Hisse. Hegel ve onun düşüncesini geliştiren Marx da diyorlardı ki: Bütün tarihsel büyük olaylar ve kişiler, hemen hemen iki kez yinelenir. İlkinde trajedi, ikincisinde komedi olarak…” Geçen TBMM’nde yaptığı konuşmada İ. Kesici’nin hatırlattığı bir söz daha var. Gelelim ona, o da çok önemli. İngiltere'nin eski başbakanlarından Lord Palmerston'un bir sözü. Palmerston, “İngiltere’nin ezeli ve ebedi dostları yoktur değişmez menfaatleri vardır.” diyordu…
  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

Google'da Webler Arası ve Site İçi Arama

*TATİL ve DİNLENME
Marmara Adası
DAVRAN MOTEL

*HASTANE RANDEVU SİSTEMİ
182 Merkezi Hekim Randevu Sistemi ile RANDEVU ALMA

FotoğrafımGrup Kimliğini Görüntülemek İçin Tıklayın




HABERCİDEN, "Yazarlar ve Ozanlar" ile "Sessizliğin Sesi" Gruplarına Ait Özgün Bir Kanaldır.