MERVE ÇİÇEK VATAN *Seçim Sizin

Önce her şey bir toz bulutuydu…
Okuduklarımdan hatırladığım kadarıyla ilk demokrasi kavramı Antik Yunan’a dayanırmış. Günümüz arama motorlarına "özlü sözler" diye yazıp arattığımız ve günlük hayatta ruh kabuğumuza sokup ona göre şekil verdiğimiz hâllerimizle ona buna atar yaptığımız Eflatun’un, Aristoteles’in, Sokrates’in o herkesin diline pelesenk olan manalı sözleri, o zamanlar belki de demokratik nice hareketin eseri olarak dökülmüştü dillerinden… Bizim çok farklı anlamlara sokup günlük hayatta kullanmayı pek bir farklılık olarak gördüğümüz, whatsapp iletilerimize, Facebook durumlarımıza yazdığımız o sözleri yani… 

ÖMER SAĞLAM *Halife Padişahın Tahtındaki Cumhurbaşkanı ve Tampon Ülke Türkiye




Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz hafta sonu günü birlik bir çalışma ziyareti için İstanbul'a gelen Almanya şansölyesi Angela Merkel'i, Yıldız Sarayı'nda ağırladı. Erdoğan bu tutumuyla Türkiye'ye ve dünyaya hangi mesajı verdi bilinmez ama Yıldız Sarayı'nın Halife Padişah Abdülaziz tarafından yaptırıldığı, tıpkı kendisi gibi Halife Padişah olan yeğeni II. Abdülhamit tarafından 32 yıl boyunca İstibdat yönetiminin merkez üssü olarak kullanıldığı bilinmektedir. II. Abdülhamit'in aynı zamanda ülkeyi kendine has ispiyon ve jurnal teşkilatıyla yönettiği, ayrıca İslamcı politikalar takip ettiği biliniyor. 

ÖMER SAĞLAM * Bilal İtalya'ya Neden Gitti



*****
MHP lideri Devlet Bahçeli, 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmasına kafayı takmış bulunuyor. Peşini bırakacağa da benzemiyor. Her zeminde ve her fırsatta dile getiriyor konuyu. Koalisyon görüşmeleri arifesinde "Ver Bilal'i al hilali" şeklinde özlü bir şekilde dile getirdiği, koalisyon görüşmelerinde MHP'nin olmazsa olmazları olarak öne sürdüğü 4 şarttan birisi yaptığı bu konuyu, pazar günkü Yenikapı mitinginde yine dillendirdi Devlet Bey. Hem de eskisinden daha özlü ve daha anlamlı bir şekilde.

Devlet Bahçeli'nin konuya ilişkin sözleri şöyle: "Bilal yükselirken hilal düşüyordu. 57 Müslüman ülke varken kaçacak, doktora yapacak Vatikan’ı mı buldun?" 

ÖMER SAĞLAM *Camiler PKK İşgalinde, Diyanet'se Halkı Uyutma Peşinde




Önceki akşam televizyonların akşam haberlerinde izledim; Diyarbakır'ın merkez Sur ilçesinde bir Özel Harekât Polisi, zırhlı polis aracının içindeki megafonu kullanarak ezan okuyor! Karşıda ise duvarları mermilerle delik deşik edilmiş, kapıları ve pencereleri kırılmış bir

ÖMER SAĞLAM *Ayarcı Ahmet'ten Büyük Doğu'cu Gül'e Yellemeler




Abdullah Gül'ün Basın Başdanışmanı Ahmet Sever'in "Abdullah Gül İle 12 Yıl" isimli kitabı oldukça ses getirdi Türkiye'de. Gerek yazılı, gerekse görsel medyada tartışmalara konu oldu. Kitabı okuyunca anladım ki; bu kitap Abdullah Gül'ün bilgisi dahilinde yazılmış. Hatta böyle bir kitabın yazılmasını yayıncısı da talep etmiş olabilir Ahmet Sever'den. Böyle olunca; kitabın Ahmet Sever-Abdullah Gül-Doğan Kitap üçlüsü tarafından yazıldığı gibi bir anlam da çıkabilir ortaya. Çünkü kitap sadece Abdullah Gül'e methiyelerle dolu değil, Recep Tayyip Erdoğan'a da önemli tenkit ve 
gönderme

ÖMER SAĞLAM *Hac Raporu İntihal Olmasın


Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, geçtiğimiz 5 Eylül 2015 günü, Din İşleri Yüksek Kurulu’na seçilen üyelerin tanıtım toplantısında yapmış oldu konuşmada şöyle demiş:
“Yakın geçmişte hac ibadeti esnasında iki büyük facia yaşadık. Bunlardan bir tanesi, 100’ü aşkın kardeşimizin vefatıyla neticelenen vinç kazasıdır. Asıl üzerinde durmamız gereken vinç kazasının kendisi değildir. Asıl her mümini kalbinden yaralayan husus; vinç kazasında yaralılar hastaneye götürülmeyi beklerken Kabetullah’ın etrafında tavafın devam etmiş olmasıdır. Asıl her bir müminin kalbini yaralayacak husus; yaralılar orada can havliyle imdat beklerken cemaatle namazın kılınmaya devam

TAMER UYSAL *Ahmet Uysal’dan Bursa’ya Şiirler

[1]
Sevgilim
bir kaşı eğik bursa
ikindisiydin sen
(Ahmet Uysal)

Hölderlin, "insan yeryüzünde şairane mukimdir" der. Yani hayat bir şiirdir aslında ucu sonu belli buna layık olmak isteyen bir insan gibi, şair dili ile bu yaşamı dokur... Yani onu alelade olmaktan çıkartır yeniden kurar ona yeni bir mana katar... Kuru toprağı işlemek mümbit hale getirmek gibi bir şey bu...

Ahmet Uysal'ı seviyorum. Bana hep yakın bir şair gelmiştir... Yakınlık cismani

ÖMER SAĞLAM *Garfield'den Türkiye'ye Mesaj Var


25 gün sonra Türkiye'de bir genel seçim daha var. Siyasi partiler seçim beyannamelerini açıkladılar. Arkasından da yollara düştüler. Halkı en çok hangisi kandırırsa, o iktidar olacak. Beyannamelerin hepsini ayrıntılı olarak okuyamadım ama içlerinde şöyle elle tutulur olanı yine CHP'nin beyannamesi gibi geldi bana. CHP'nin seçim beyannamesine kadın ali değdiği anlaşılıyor. Geçenlerde bir TV programında izlediğim kadarıyla beyannamenin arkasında Doç. Dr. Selin Sayek Böke bulunuyor.

Allah her partiye Doç. Dr. Selin Sayek Böke gibi kişiler nasip etsin. Güzel olduğu kadar, neşeli ve akıllı bir kadın olduğu her halinden belli Selin Böke'nin.

TAMER UYSAL *Bursa’daki Orman Yangını ve İddialar Üzerine 2

 
Kafamızda güneş
ateş
bir sarık.
Arık toprak
çıplak ayaklarımıza çarık.
İhtiyar katırından
daha ölü bir köylü
yanımızda,
yanımızda değil
yanan
kanımızda. 

(Nazım Hikmet)
Geçen yazdan beri Kurşunlu'ya gitmemiştim. Bir fırsat doğdu.Gittik. Tahminim üzerine hem istediğim

TAMER UYSAL *Bursa’daki Orman Yangını ve İddialar Üzerine 1


Hadi uyan
Gün ışığı çilemeye başladı başucunda
Denizler bir mavilik edindi günden
Seher yeline uyup kuşlar tüneğine uçtu
Bu türküyü dinlemeyecek misin
(Metin Eloğlu) 

Genç yaşta yitirdiğimiz öğretim üyesi Sevilay Kaygalak Bursa’yla ilgili çok güzel bir inceleme kitabı kaleme almıştır. Kaygalak kitapta Uludağ eteklerinde kurulan Bursa’nın Anadolu’nun bir iç kenti olmasına karşın gelişmesini coğrafi konumu ve iklimine borçlu olduğunu ifade ediyor, 31 km lik bir şose yolla Mudanya limanına bağlanan kentin Marmara’nın güneyinde bağlantıya engel oluşturmayan alçak dağlarla

ÖMER SAĞLAM *Kır Belini Ali Dayı Kır Belini Vay




Davutoğlu'nun “Bugün itibarıyla Türkiye'ye dönük terör tehdidinin beli kırılmıştır” dediği 26.09.2015 gününden bu yana kaç şehit verdik, ben bilmiyorum. Ancak aynı Davutoğlu'nun söz konusu açıklamayı yaptığı gün Tunceli'de tabur komutanı bir binbaşımızın, 29 Eylül günü ise Adana'da iki polisimizin, Şemdinli'de iki askerimizin şehit olduğunu biliyorum. Sözcü yazarı Yılmaz Özdil'in isim isim belirttiğine göre de 01 Ekim 2015 günü itibarıyla sadece son üç haftada verdiğimiz şehit sayısı 67'dir (Sözcü: 01.09.2015).

Ahmet Hakan Coşkun'a göre bugüne kadar 39 kere söylenen(Hürriyet: 29 Eylül), ancak bana göre daha fazla söylenmesi kuvvetle muhtemel olan şu "Terörün belini kırdık" klişesini her duyduğumda

ÖMER SAĞLAM *Zamane Hocalarından Zamana Uygun Fetvalar


Geçtiğimiz Ramazan ayı içinde Diyanet'in 190 numaralı Alo Fetva Hattı'nda görev yapan hoca efendilerden birisi ile vatandaş Mehmet Efendi arasında şöyle bir konuşma geçiyor:

Vatandaş Mehmet Efendi: "Hocam, ben bir iş adamıyım, önümüzdeki günlerde geniş katılımlı bir iftar yemeği vermek istiyorum. Ticaret, turizm kira vs. gibi çeşitli kalemlerden gelir elde ediyorum. Sizce bu iftarın giderlerini hangi gelir kaleminden karşılamam daha uygun olur?"

Alo Fetva Hattı: "Mehmet Bey öncelikle, böyle mübarek bir günde fakir fukarayı, garip gurebayı gözeterek iftar verip ikramda bulunmayı düşündüğünüz için sizi tebrik ederim. Allah hayrınızı

ÖMER SAĞLAM *İslam Olmadan Önce İnsan Olmak

************************************** 
BOP Haritasına göre; Suudi Arabistan'da Mekke ve Medine'nin bulunduğu bölgede ve herhalde Suudi Arabistan'ın dünyaya çıkış kapısı olan Cidde'yi de içine alan bölgede "Kutsal İslam Devleti" adıyla bir devletin öngörüldüğü malumdur. 12 Eylül 2015 tarihinde Kâbe'de meydana gelen "Vinç Kazası"ndan sonra bu konuda epeyce yazı yazdık. Kurban Bayramı'nın birinci günü Mina'da meydana gelen izdihamda yüzlerce kişinin vefatı üzerine konu tekrar önümüze düşmüş bulunmaktadır.

Konu sadece bizim gündemimize değil, pek çok kişinin, bu arada AKP'li siyasilerin de gündemine gelmiş bulunmaktadır. Onlar da gerek yapmış oldukları konuşmalarda,
  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

Google'da Webler Arası ve Site İçi Arama

*TATİL ve DİNLENME
Marmara Adası
DAVRAN MOTEL

*HASTANE RANDEVU SİSTEMİ
182 Merkezi Hekim Randevu Sistemi ile RANDEVU ALMA

FotoğrafımGrup Kimliğini Görüntülemek İçin Tıklayın




HABERCİDEN, "Yazarlar ve Ozanlar" ile "Sessizliğin Sesi" Gruplarına Ait Özgün Bir Kanaldır.