AKP'deki Tecavüz Sahnesinin Tecavüzcüsü Kim

Gruplarımızda sansür uygulanmamaktadır. Yazım hatalarının düzeltilme sorumluluğu makale sahibine aittir.
Akif Beki'nin kim olduğunu sanırım bilmeyen yoktur.
Halen Hürriyet gazetesinde yazılar yazan bir gazetecidir Akif Beki.
CNN-Türk TV kanalında da "Baştan Sona" ismiyle bir program sunuyor kendisi.
Vaktiyle Başbakan R.Tayyip Erdoğan'ın yakınlarında olan bir kişiydi.
Belki de hala öyledir.
Yanlış bilmiyorsam, Bingöllüdür kendisi.
Yine yanlış bilmiyorsam; bir ara Rizeli ünlü bir ailenin de damadıydı Akif Beki.
Sonraki yıllarda hem Başbakan'ın maiyetinden ayrıldı ve hem de (bendeki bilgiye göre) bu ailenin damatlığından!
Halen Türkücü "Zara" ile evlidir kendisi.
Bu ünlü ailenin kızından ayrılmasının, Başbakan'ın yanından ayrılmasıyla alakası var

Siyasetin Maho Ağaları

Gruplarımızda sansür uygulanmamaktadır. Yazım hatalarının düzeltilme sorumluluğu makale sahibine aittir.
Hadiseleri kısaca özetleyelim:
Hükümet, bölücü başının da talebi doğrultusunda ve "Çözüm süreci" çerçevesinde, bazıları "Akil Adamlar" grubu içinde de yer alan bir "İzleme Heyeti" oluşturmaya karar verir.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan bu heyetin 5-6 kişiden oluşacağını açıklar.
Hatta Deniz Ülke Arıboğan, Ahmet Taşgetiren, Kadir İnanır ve Avni Özgürel gibi bazı isimlerin bu heyet içinde yer alacağına ilişkin haberler yansır medyaya.
Adı geçenlerle röportajlar yapılır televizyonlarda.

Gelin görün ki; 7 Haziran'da AKP'ye 400 milletvekili kazandırmaya ahdetmiş gözüken ve "Başkanlık" sistemine geçmeyi kafaya koymuş olan ve bu sebeple uzunca bir

AKP'nin Milâdı "Gezi" ve AKP'deki İsyankâr!

Gruplarımızda sansür uygulanmamaktadır. Yazım hatalarının düzeltilme sorumluluğu makale sahibine aittir.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile Ankara B.B.Başkanı Melih Gökçek arasında patlak veren sürtüşme de göstermiştir ki; AKP, içten içe kaynıyor. Bu, bir anlamda Gezi Depremi'nin artçı sarsıntılarından birisidir ve 2013 yılında İstanbul'da başlayan ve arkasından dalga dalga ve artçı şoklar halinde bütün Türkiye sathına yayılan Gezi Eylemleri, AKP açısından kesinlikle bir siyasi depremdir! 2007 yılında gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimi ise, 2013 yılındaki Gezi Depremi'nin öncü sarsıntılarından birisidir...

Hatırlanacağı üzere ve rivayete göre; 2007 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimi gündeme gelince AKP'de bazı tereddütler yaşanmış ve bu mütereddit ortamda, Bülent Arınç öne çıkarak, Tayyip Bey'e "Ya siz aday olun, ya Abdullah Bey aday olsun, ya da ben aday

Her Derde Deva Arkadaşlarım

Gruplarımızda sansür uygulanmamaktadır. Yazım hatalarının düzeltilme sorumluluğu makale sahibine aittir.
Neden hepsi birbirinden bu kadar farklı benim arkadaşlarımın?
Neden bazıları hatta marjinal?
Biri arkadaşımsa diğeriyle nasıl anlaşabiliyorum? 

Neden kimse anlayamıyor?
Galiba onların hepsi içimdeki çok farklı “ben”leri gün ışığına çıkarıyor da ondan.

Biriyle uslu, kibar oluyorum.
Diğeriyle şakalar yapıyorum.
Biriyle oturup ciddi ciddi konuşuyorum.
Diğeriyle saçma sapan şeylere kıkırdıyorum.
Biriyle oturup çay içiyorum.

Neden Yazmıyorsun

Gruplarımızda sansür uygulanmamaktadır. Yazım (İmla) hatalarının düzeltilme sorumluluğu makale sahibine aittir.
"Neden yazmıyorsun?"
Bu soruya, bir süredir "Yazarlar ve Ozanlar Grubu" ile "Sessizliğin Sesi Grubu"nun ortak adresi olan, sessizliginsesi.tr@gmail.com'da rastlar oldum. Kimi soruyu "Neden yazmıyor?" diye gruplara yöneltmiş kimi de bana...

Cevap vermeden önce şunu söylemem gerek: Bu sayfalarda uzun süredir yazmıyor göründüğüm için "dost okur"ların kaybolduğunu sanıyordum. Haksızlık etmişim. Hepsine, hepinize tekrar tekrar teşekkür ediyorum.

"Yazmıyor görünmek" dedim ya, onu da açıklamam gerek. 
Siyasetin her şeyinden uzak kalmak istiyorum, ama yazmayı bırakmadım. 
Gruplarımıza ait birçok yerde yazmaya devam ediyorum. Recep Bey'in son aylarda

Orta Yaş

Gruplarımızda sansür uygulanmamaktadır. Yazım hatalarının düzeltilme sorumluluğu makale sahibine aittir.
Aşağıda "Orta Yaş" konusunu birlikte irdeleyeceğiz. 
Orta Yaş nedir, orta yaşta neler oluyor, bizi neler bekliyor, sorunlar ve çözümleri nedir? 

Orta Yaşa geldiğinden pek emin olamayanlar için bazı ipuçları vereyim:
Gazeteyi kol mesafesinde okuyorsanız,"orta yaşlısınız", bir okuma gözlüğü alın artık!
Bazı yiyecekler "dokunuyorsa""orta yaşlısınız".
Yüksek sesli müzik sizi rahatsız etmeye başlıyorsa "orta yaşlısınız".
Klima dokunuyorsa "orta yaşlısınız".
20–30 yıldır aramadığınız tanıdıklarınızla "facebook"da arkadaş oluyorsanız kesin "orta yaşlısınız".

Hz. Muhammed Namaz Kılmayı Kimden Öğrendi

Grup yayınlarımızda sansür uygulanmaz. Yazım hatalarının düzeltilme sorumluluğu makale sahibine aittir.
Niçin ve Nasıl Namaz Kılıyoruz?
Şimdi bu da soru mu diyeceksiniz ama durum bildiğiniz gibi değil.
Son derece ciddi.
Beni bu şekilde bir soru sormaya ve bu konuda beni yazı yazmaya iten sebep, dün facebook'ta gördüğüm bir fotoğraf.
Fotoğraf, muhtemelen bir piknik alanında çekilmiş.
Fotoğrafta iki kişi namaz kılıyor.
Birisi tahiyyata oturmuş, diğeri ise secde vaziyetinde.
Ancak namaz kılarken döndükleri yönler, tam 90 derece birbirinden farklı.
Fotoğraftan tam olarak anlaşılmıyor ama; bu iki adamdan birisi, güney cihetine durduysa diğeri doğuya, tam tersine birisi kuzeye doğru durduysa; diğeri yine batıya dönmüş durumda. 

Hey On Beşli On Beşli

Grup yayınlarımızda sansür uygulanmaz. Yazım hatalarının düzeltilme sorumluluğu makale sahibine aittir.
Büyük bir övgüyle Çanakkale'nin simgeleri arasında yer alan on beşlileri, gözyaşları içinde izliyor, türküsünü dinliyor, onurlanıyoruz. 
Fakat bir hata da yapıyoruz.
Bütün TV kanallarında ve konuşmalarda da bu hatayı tekrarlıyor olduğumuz için, uyarmak istedim. Türküde "on beşliler" derken kastedilen, bu gençlerin on beş yaşında oldukları değildir. Böyle zannediyoruz ama öyle değil. 

Askerlikte kura esası vardır: Asker, doğum tarihine göre adlandırılır.

AK Diyanet'in Çanakkale Hutbesi ve CHP'nin Tepkisi

Grup yayınlarımızda sansür uygulanmaz. Yazım hatalarının düzeltilme sorumluluğu makale sahibine aittir.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin dünkü (17.03.2015) grup toplantısında Diyanet’e ve Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’e yüklenerek dedi ki: 
 “Güzel bir şey yapıyor ama bir şeyi yapmıyorlar. En azından Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e bir rahmet okutur insan. ‘Canımı vereyim ben Türkiye için’ diyor ve siz onu görmezden geliyorsunuz. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın başında olan kişiye sesleniyorum; bütün devlet büyüklerine rahmet okutmak zorundasınız, özellikle de Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına okutmak zorundasınız. O başında olduğun kurumu kuran da Mustafa Kemal Atatürk’tür. Siz nasıl bu kadar nankör

Çanakkale ve Mustafa Kemal

Grup yayınlarımızda sansür uygulanmaz. Yazım hatalarının düzeltilme sorumluluğu makale sahibine aittir.
İngilizlerin ünlü devlet adamı Winston Churchill’in, “ Geçilir.” diye ısrar ettiği Çanakkale, geçilmedi, geçilemedi, geçit vermedi. Neden mi?
"Nusrat" yüzünden.
Yüzbaşı Hakkı komutasındaki Nusrat; düşmanın daha önce, temizlemiş olduğu Kepez civarındaki mayınları tekrar döşeyerek, bizim zafere gidecek olan yoldaki ilk basamakları çıkmamızı sağladı.
Churchill nasıl sinirlenmesin, nasıl kızmasın?
O koskoca müttefik donanmasının mimarıydı kendisi.
Nusrat, o büyük armadanın hezimete uğratılmasına yol açtığı gibi, Winston Churchill’in kariyerini de o gemiler gibi, 18 Mart saat tam 18 de denizin dibine yollamıştı. Denize

Resim

Bir pazar günü idi.
Hamamdan yeni gelmiş, yemeğimizi yemiş oturuyorduk. 
Dayım sedirin üzerinde gazete okuyordu.
Bir aralık gözüm duvarda asılı bir paşa resmine ilişiverdi. 
Merakımı yenemeyerek dayıma sordum:
– “Dayı, bu paşa kimdir?”
Dayım:
– “Babamdır.” diyerek şunları anlatmaya başladı:
“İstiklal Savaşı’ndan evvel yapılan bütün savaşlara katılmış, çok ihtiyarladığı için emekliye ayrılmıştı. Tabii biliyorsunuz ki o zaman yurdumuz çeşitli devletler tarafından işgal altında bulunuyordu. Babam emekliye ayrılmasına rağmen yine boş durmadı. Köyde eli silah tutanlara gizlice haber veriyor ve geceleri bir motora

Babalar ve Oğulları: Fikret-Haluk, Âkif-Âsım

Grup yayınlarımızda sansür uygulanmaz. Yazım hatalarının düzeltilme sorumluluğu makale sahibine aittir.
Geçtiğimiz 12 Mart, bilindiği gibi İstiklal Marşımızın kabulünün yıldönümü idi. Bu sebeple, her sene olduğu gibi, bu sene de yazılı ve görsel medyada sık sık Mehmet Akif'den dem vuruldu. Çeşitli kurumlar çeşitli etkinlikler düzenlediler bu konuda. Akif'in hayatından çizgiler aktarıldı,  şiirlerinden örnekler verildi. Mehmet Akif'in ismi ve şiirleri yine her sene olduğu gibi camilerde okunan hutbelere kadar girdi bu sene de. Biz ise, derin derin hülyalara daldık bunca riyakârlık ve bunca ikiyüzlülük karşısında. 2012 yılında yayınlanan ve bu riyakârlıkları ele alan "Fikret'in Haluk'u Varsa Akif'in de Aydemir Güler'i Vardır" başlıklı yazımızı, yeniden düzenleyerek bir kez daha bilgilinize sunuyoruz aşağıda. Umarım faydalı olur...

Merkez Sağ Seçmeni Kime Oy Vermeli

Grup yayınlarımızda sansür uygulanmaz. Yazım hatalarını düzeltme sorumluluğu makale sahibine aittir.
Tarihi ve kadim Demokrat Parti’nin 11. dönem Nevşehir Millet Vekili, 27 Mayıs 1960 menfur isyanı öncesi Tahkikat Komisyonu üyesi, Türk hukuk tarihinin utancı lânetli yassı ada tiyatrosunda müebbetlik bir efsane insan; Rahmetli Necmettin Önder’in İnsan Hakları, Adalet, Hukuk ve Demokrasi âşığı sevgili kızı Filiz Önder.; 14 Mart 2015 Cumartesi günü, Mehmet Arif Demirer’e ve O’nun şahsında bütün demokratlara, merkez sağ’ın kadim, sadık ve samimi önderlerine, mensup, taraftar, aidiyet iktisap edenler ve bütün müdavimlerine şöyle seslendi:

“M.Arif bey merhaba, hasta yattığım için geç olmakla beraber cevabımı vereyim.

Kadınlar İnsandır Erkekler İnsanoğlu

Grup yayınlarımızda sansür uygulanmaz. Yazım (imla) hatalarını düzeltme sorumluluğu makale sahibine aittir.
Anadolu’nun kutsal topraklarından neş’et (doğma, çıkma, zuhur) Türk Ozanı, düşünür, halk filozofu ve sanat adamı; Abdallık geleneğinin son büyük temsilcisi, “bozkırın tezenesi” merhum Neşet Ertaş’a (1938/Kırşehir-2012/İzmir) izafe edilen, çok anlamlı bir söz: “Kadınlar insandır. Biz erkekler ise; İnsanoğlu…”

Aslında bu sözün gerçeği: “Kadınlar İNSAN’dır; İnsanoğullarıysa ADAM” biçiminde olmalıydı. Bu takdirde “Adam gibi Adam” ile “mükemmel bir Anne ve muhteşem bir Kadın” söylemi yerini bulurdu. Eğer biraz düşünseniz halk arasında yerleşik ve bahse konu alanda bir tanımlama gerektiğinde, ekseriyetle bu cümlenin kurulduğunu ve

İnsanlar ve İnsanoğlu Hakkında

Grup yayınlarımızda sansür uygulanmaz. Yazım (imla) hatalarını düzeltme sorumluluğu makale sahibine aittir.
Gerçekte söylem tarihi çok eskilere uzanan “Kadınlar İnsan’dır, Erkekler ise İnsanoğlu” sözünün anlamını, bu vesileyle incelemek ve irdelemekte yarar var. Bu meyanda, başta Tevrat olmak üzere, öncesi kutsal kitap ve sayfalar ile sonraki tüm İncil’leri, hepsini şamil (tamamını içine alan ver kapsayan) Kur an-ı Kerim’i, karşılaştırmalı olarak ( aynı konuya dair Ayetleri ) derleyip, değerlendirdiğimizde ortaya. İnsan (kadın) ve İnsan Oğlu (erkek) hakkında orijinal bir sentez (birleşik) olarak şu tanımlar ortaya çıkmaktadır:

İNSAN
Varlık sebebi, yaradılış amacı, yani “Fıtratına” sahip, kendine saygılı ve “evet, ben de insanım” diyen, bunun gerçekten farkında, idrakinde, bilincinde olan hiçbir kişi; (özellikle ve bilhassa; Türk ve Müslüman olan İnsan) kişilik ve kimlik sahibi: Yalan

Türk İnkılabında Kadın Aile ve İffet

Grup yayınlarımızda sansür uygulanmaz. Yazım (imla) hatalarını düzeltme sorumluluğu makale sahibine aittir.
Türk Kadını Nasıl Olmalıdır?
Türk Kadını dünyanın en aydın, en özverili ve en ağır kadını olmalıdır. Ağır sıklette değil; Ahlâkta, erdem de ağır, ağır başlı bir kadın olmalıdır. Türk kadınının vazifesi, Türk’ü zihniyetiyle, azmiyle koruma ve müdâfaya gücü yeter nesiller yetiştirmektir. Milletin kaynağı ve sosyal hayatın esası olan kadın, ancak faziletli olursa vazifesini yapabilir. Her halde kadın, çok yüksek olmalıdır.,(Atatürk, Söylev ve Demeçler-T.D.K. Ens. 1989-Sayfa: 242/294)

Kadınlık meselesinde şekil ve dış görünüş ikinci derecededir. Asıl mücadele sahası, kadınlarımız için şekilde ve kıyafette başarıdan çok, asıl başarılı olunması gereken saha (kadınların) nur ile irfan ile “Gerçek Fazilet” ile donatılmasıdır. Ancak, bu

MHP'deki O Eski Bakan (!) Kim

Gruplarımızda sansür uygulanmamaktadır. İmla hatalarının düzeltilme sorumluluğu makale sahibine aittir.
"Ülkücüler Tayyip Erdoğan'a neden oy veriyorlar?" başlıklı yazımda "MHP lideri Devlet Bahçeli'yi, R.Tayyip Erdoğan'ın gözünde bir tırnak parçasından bile değersiz kılan sebep nedir?" şeklinde bir soru sormuş ve bu sorunun cevabını;
"Bize göre, bunun tek bir sebebi vardır. O sebep, Ülkücülerdir! Evet, yanlış okumadınız; MHP lideri Devlet Bahçeli'yi, en azından R.Tayyip Erdoğan'ın ve diğer AKP yöneticilerinin gözünde bu kadar değersiz kılan tek sebep bizatihi Ülkücülerdir! Neden mi? Çünkü Ülkücüler, Devlet Bahçeli'nin liderliğini uzun süredir tartışmaya açmışlardır. Sosyal medyaya bakın; ortalık Devlet Bahçeli'yi yerden yere vuran yorum ve yazılarla yıkılıyor. Peki, bunun sebebi nedir? En azından bize göre; bunun da tek sebebi vardır. O sebep, Devlet Bahçeli ve onun etrafında kümelenen ve her şeyi avuçlarında tutmaya ahdetmiş gözüken küçük oligarşik yapıdır!" şeklinde vermiştik.

Ülkücüler Tayyip Erdoğan'a Neden Oy Veriyorlar

Gruplarımızda sansür uygulanmamaktadır. İmla hatalarının düzeltilme sorumluluğu makale sahibine aittir.
Necdet Özel kimdir?
TSK'nin başındaki kişi.
Yani Genel Kurmay Başkanı.
Bu kadar mı?
Hayır, elbette bu kadar değil. 

O, aynı zamanda kesip yere attığı ayak tırnağının en küçük parçası bile milyonların oylarıyla meclise girme başarısı gösteren MHP Lideri Devlet Bahçeli'den daha kıymetli olan birisi!
Kime göre?

Elbette yapmış olduğu çıkışlarla sadece kendisine oy verenlerin Cumhurbaşkanı olduğunu açık eden R.Tayyip Erdoğan'a göre.
Peki, nedir Org. Necdet Özel'i, Tayyip Erdoğan'ın gözünde bu kadar değerli kılan?
Elbette birçok sebebi vardır bunun.
Ancak bizim için cevaplandırılması gereken soru şimdilik bu değil.
Bizim için asıl cevaplandırılması gereken soru şudur: 
  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

Google'da Webler Arası ve Site İçi Arama

*TATİL ve DİNLENME
Marmara Adası
DAVRAN MOTEL

*HASTANE RANDEVU SİSTEMİ
182 Merkezi Hekim Randevu Sistemi ile RANDEVU ALMA

FotoğrafımGrup Kimliğini Görüntülemek İçin Tıklayın




HABERCİDEN, "Yazarlar ve Ozanlar" ile "Sessizliğin Sesi" Gruplarına Ait Özgün Bir Kanaldır.