AH ŞU TELEVİZYONCULAR!


Şu televizyoncular ömür insanlar.
Nereden bulur, buluşturur en ilginç insanları ekranlara taşırlar.
Son yıllarda da profesörleri keşfettiler.
O kanalda "Profesör Mıh", öte kanalda "Profesör Cıh", diğerindeyse "Profesör Pıh"!..

Bu hareketin öncüsü, depremden sonra ekranların yıldızı hâline gelen yer bilimciler.
Onların içlerinde de ilginç tipler vardı ama hepsi; doğru konuşan, doğruyu anlatmaya çalışan, hiç olmazsa kendi tespitlerine göre doğruları söyleyen insanlardı.
Ya şimdikiler?
Yandaşı, koldaşı, yoldaşı daha açık konuşursak menfaat beklediği için yalakalık yaptıklarının dışındaki herkese öyle bir saldırıyorlar ki!
Onları her gördükçe; gözümün önüne, zehir püskürterek avını paralize ettikten sonra,

ALLAHSIZLAR !


Milyonlarca Türk vatandaşı olarak, bugünlerde tam da ulu şairimiz Fuzûli gibiyiz. Hepimiz la havle çekip duruyoruz. Burnumuzdan soluduğumuz kesin olmasına kesin de elimizden bir şey gelmiyor. Ne diyordu koca şair Fuzûli:  
“Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil
Çektiğim alamı bir ben bir de Allah’ım bilir...”

İşte bu ülkede yaşayan, daha doğrusu mecburen yaşamaya çalışan milyonlarca insan olarak tıpkı Fuzûli gibi tarifi imkânsız acılar ve elemler içindeyiz. Zira gün geçmiyor ki; bu ülkede bir şehit haberi gelmesin, bir ana kuzusu toprağa düşmesin. İktidar ise kafayı Filistin Arapları ile bozmuş. Varsa yoksa Filistin’e özgürlük.

Hükûmet; hemen her gün “Filistin’e özgürlük” hayalleriyle yatıp kalkarken, bu ülkenin şerefli insanlarının en temel hakkı olan yaşam hakkı ellerinden alınıyor ama Hükûmet

SYLVİE'NİN IRMAĞI


HAYAL Mİ GERÇEK Mİ?
Edirne'de yine bir taşkın fotoğrafı-Karaağaç Yolu sular altında
Edirneli bir dost, bu sabah, Facebook üzerinden gönderdiği bir mesajda "Hayalin gerçek oluyor" demiş ve açıklamış.
Meriç Nehri'nin temizlenmesiyle ilgili olarak, yirmi beş yıl önce kendisine anlattığım metodun çok benzerini bir gazetede okumuş. Bayram öncesinin telaşıyla hangi gazetede okuduğunu hatırlamıyor ama "Tarif ettiğin gibi bir gemiyle Meriç yatağı temizlenecekmiş" diyor ve kendisine anlattığım metodu, "Şöyle demiştin, böyle demiştin" diye hiç eksiksiz bana anlatıyor. 
Okurken o günlere gittim birden.

ÖYLE BİR ZAMANMIŞ Kİ HAYALİNE BİLE CİHAN DEĞMİŞ
O günlerde, bir yabancı dergide; birbirinden güzel yalı resimleri görmüştüm.
Rıhtımları, neredeyse suyla aynı seviyedeydi.
Binaları; bugünün kişiliksiz, seri üretim inşaat tarzından çok farklıydı.
Hepsinin, kendilerine özgü kişilikleri olduğu o kadar açıktı ki!
Başka bir zamandan kopup, derginin sayfaları arasına karışmış gibiydiler.

Oldum olası kişilikli binalara hayranımdır. Bu yüzden, fotoğrafların üzerinden uzunca bir

BENİ İSRAİL'İN LANETİ, ARAP'IN FAZİLETİ


5 Eylül günü kaleme aldığım ve birçok internet sitesinde yayınlanan “Ey İsrailoğulları; …Sizi Cümle Âleme Üstün Kıldığımı Hatırlayın” başlıklı yazım, bazı art niyetli kişilerce yanlış anlaşılmış, bazı dostlarımca da yeterince anlaşılamamıştır. Bunların, genelde yazının içeriğini okuma gereği duymadan, sadece yazının başlığına bakarak kanaate varan kişiler olduğunu üzüntü ile öğrenmiş bulunuyorum. Bu insanlar, sanki benim böyle bir yazı yazmakla İsrail’e ve İsrail devletinin izlemiş olduğu saldırgan ve haydut devlet politikasına destek verdiğimi sanmışlardır. Oysa söz konusu yazıyı tam olarak okusalardı, benim tam tersi bir düşünceye sahip olduğumu hemencecik anlayacaklardı.

İşte o yazıda bulunan satırlardan bazıları:
“Bugün takip etmekte olduğu politikaya bakarak, İsrail için rahatlıkla “HAYDUT DEVLET” ya da “TERÖRİST DEVLET” tanımlamasında bulunabilirsiniz. Ancak bu konuda galiba biraz empati yapmak zorundayız. Yani kendimizi İsrail’in yerine koymak durumundayız. İsrail, her taraftan düşmanla kuşatılmış, coğrafya ve nüfus olarak küçük bir devlettir. Dolayısıyla, İsrail’in bu durumu, saldırgan, hatta bazen haydutluk

Bir Kitap: Dağlık Karabağ İŞGALDEN ÖNCE ve SONRA


Kitabın Ön Kapağı
Yalova Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği,Dağlık Karabağ'la ilgili gerçekleri göz önüne seren bir kitap yayınladı.

Azerbaycan Ermeni Araştırmaları Merkezi Başkanı veKayseri Erciyes Üniversitesi Ermeni Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden Doç. Dr. Gaffar Çakmaklı'nın yazdığı bu kitap;
Dağlık Karabağ İŞGALDEN ÖNCE ve SONRA adını taşıyor.

Kitabın orijinal dili Azerbaycan Türkçesi…
Yalova Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği, Türkiye Türkçesine çevirterek, konunun Türk okurlarınca da takip edilebilmesine olanak sağladı.

"Dağlık Karabağ neresidir?
Nereler işgal altında?
Karabağ neden önemlidir?"
gibi pek çok sorunun cevabını bulabileceğiniz kitap, okuyucusuna sunduğu bu bilginin yanı sıra, jeopolitik anlamda; Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafyada nelerin olabileceği ve nelerle karşılaşabileceğimizi de anlatıyor.

Hiç tanımayan okurumuz dahi "hayatını Ermenilerin yaptığı soykırımlar ve bu soykırımları başkalarına yükleme çabalarına karşı, doğruların açığa çıkma mücadelesine adamış olan Şemsettin Gürtekin'i ismen bilir. Fikirlerini paylaşır. Kitapla ilgili bilgileri, Sayın Günay Tulun aracılığıyla tanıdığımız ve kararlılığına hayran olduğumuz bu dava adamından derledik.

Kitabın Arka Kapağı
Hâlihazırda, Yalova Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği'ninyönetim kurulunda başkan olarak görev yapmakta olan Sayın Şemsettin Gürtekin, konuyla ilgili olarak:
"Bu çalışmasını bizlerle paylaşan Gaffar Bey'e sonsuz teşekkürlerimizi sunarken, Yalova Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği olarak bu gibi hizmetlerimize devam edeceğiz.
Karabağ'ın işgali bitip Azerbaycan bayrağı dalgalanana dek mücadelemiz sürecektir.
Büyük Türk Milleti ailesi birbirini kolladığı ve sahip çıktığı müddetçe, kendi coğrafyasında ve dünyada huzurlu yaşama hakkını devam ettirir, düşüncesindeyiz." diyor.

Ermeni iftiralarını, gerçekmiş gibi tüm dünyaya empoze eden ve bundan bir müddet sonra aradığı Nobel'e kavuşan Orhan Pamuk ve benzerlerinin hiçbir bilgi sahibi olmamalarına rağmen, şaşılacak kadar üst perdeden çıkan seslerine karşı; Sayın Şemsettin Gürtekin gibi korkmayan, yılmayan, doğruları bilmenin cesaretiyle sesleri gür çıkan, başka kararlı insanlara da ihtiyacımız var.

Yalova Belediyesi'nin de yayın desteği verdiğini duyduğumuz söz konusu eseri, Yalova Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği'nden de temin edebilmek mümkün.





Bedrettin Ziya Çamlıbel

İÇKİ, SÜNEDEN DÖNME KIMIL ZARARLISI MI?

İstanbul’un Beyoğlu, Taksim ve Cihangir semtlerinde yaşanan içki kavgası, bir aydan fazladır gündemde…
Bahane olarak ileri sürülen iddia: Masaların sokağa taşması...
Taşıranlarınkiyse “O taşanlar için işgaliye ödüyoruz. Maksat, bahaneler oluşturup içkiyi yasaklamak.”
Esnaf; “ekmek parası” diyor, “sıcak yaz geceleri” diyor, “turistlerin alışkın oldukları, sevdikleri güzel bir uygulama” diyor, üstüne başka şeyler de ekleyip dertlenerek konuşuyor.
İçkiyi yasaklama düşüncesinde olduğu söylenen Beyoğlu Belediyesi'yse tersleniyor:
- Burada oturanlar var, masalar yüzünden sokaklarda yürüyemiyorlar.
Tedbir olarak da masanın başında oturan turist miymiş değil miymiş, masanın üzeri dolu muymuş boş muymuş diye bakmadan; masa ve sandalyeleri kaptıkları gibi kaçırıyorlar.
Bırakalım, onlar tartışa dursunlar. Bizlerse farklı bir açıdan yaklaşalım şu konuya.
Fazla dallanıp budaklandırmadan, olabildiğince kısa ve tarafsız bir bakışla içkinin geçmişine dokunalım azıcık…

İçki içmek, her zaman, olumlu ya da olumsuz yönleriyle insanların ilgisini çekmiş.
Sevenleri, olumsuz yanlarını görmezden gelip olumlu yönleriyle haşır neşir olmayı seçmişler.
Anlatanların yalancısıyım; bunun baş nedeni, ilk kadehlerle gelen ve unutulması da vazgeçilmesi de zor olan o haz, o keyif verici etkiymiş.
Öyle ki, içkilerin atası olarak saygı gören şarabın ana maddesi olan üzümün, olgunlaşıp

İSRAİLOĞULLARI. SİZİ CÜMLE ÂLEME ÜSTÜN KILDIĞIMI HATIRLAYIN


*İsrailoğulları: Sizi Cümle Âleme Üstün 
Kıldığımı Hatırlayın (Kur’an Ayeti)      
İsrailoğulları diye bir millet var mıdır?
İsrailoğulları, dünyanın en eski milletlerinden birisi midir?
İsrailoğulları, tarihin derinliklerinde, şimdi bulundukları coğrafyada devlet kurmuşlar mıdır?
Tevrat diye bir kutsal kitap var mıdır?
Yahudiler ehli kitap mıdır?
İsrailoğullarının “Kral” olarak tanıttıkları pek çok isim, biz Müslümanlar için aynı zamanda peygamber midirler?
Hz. İbrahim, bütün ilahî dinlerde olduğu gibi Yahudilik için de önemli midir?

Bu şekilde sorulacak sorulara verilecek tek cevap vardır.
O da sadece ve kocaman bir “EVET”tir.
Bu sorulara “HAYIR” demek, maazallah insanı, daha doğrusu Müslüman’ı dinden çıkarır.
Çünkü bu sorulara “EVET” cevabını kutsal kitabımız Kur’an veriyor.
Kur’an’ın “EVET” dediğine “HAYIR” demekse insanı dinden çıkarır, küfre götürür.
Özetle kart bir kâfir yapar.
Kur’an’ın üzerinde en çok durduğu ulus, muhtemelen Araplardan bile daha fazla olmak üzere İsrail ulusudur.
Kur’an, Yahudilik ve İsrailoğulları üzerinde o kadar çok duruyor ki; bu durumu fark eden
  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

Google'da Webler Arası ve Site İçi Arama

*TATİL ve DİNLENME
Marmara Adası
DAVRAN MOTEL

*HASTANE RANDEVU SİSTEMİ
182 Merkezi Hekim Randevu Sistemi ile RANDEVU ALMA

FotoğrafımGrup Kimliğini Görüntülemek İçin Tıklayın




HABERCİDEN, "Yazarlar ve Ozanlar" ile "Sessizliğin Sesi" Gruplarına Ait Özgün Bir Kanaldır.