CHP CAMİLERİ AHIR MI YAPMIŞ?! yazı serisi: VII

Görüldüğü gibi cami ve mescitler, geçmişte sadece ibadet yeri olarak değil, birçok devlet hizmetinin yerine getirilmesi için de kullanılmışlardır. Bunun yanında pek çok sosyal ve kültürel etkinliklere de ev sahipliği yapmışlardır. Şimdilerde bazı camilerde “Dünya kelamı konuşmayınız” gibi bir takım ikazların yazılı olduğu göze çarpmaktadır. Oysa bu son derece yanlıştır. Çünkü tam aksine camiler, Müslümanların toplanma alanı, görüş alışverişinde bulundukları yerlerdir. Adabı ve edebi dairesinde camilerde dünya kelamı etmenin ve Müslümanların sorunlarını dile getirmenin hiçbir sakıncası olamaz. 
Bunun aksini savunmak, İslam’ın özüyle bağdaşan bir durum değildir.

Hz. Peygamber döneminden itibaren uzun geçmişte yaşananları görmezden gelerek, Cumhuriyet döneminde ve CHP yönetimindeki Türkiye’de camilerde gerçekleşen bazı münferit olayları abartarak ve iyiden iyiye köpürterek bu durumu, CHP’nin aleyhine kullanıp buradan kendilerine siyasi çıkar elde etmeye çalışanlar varsa bunlar kesinlikle yanılıyorlar ve aldanıyorlardır.

CHP CAMİLERİ AHIR MI YAPMIŞ?! yazı serisi: VI

Camiler Hangi Amaçla Kullanılmıştır ya da Kullanılabilirler? 
Türkçe “Toplamak” ve “Bir araya getirmek” gibi anlamlara gelen Arapça “Cem” kökünden türetilmiş “Cami” kelimesi, Türkçede  “Toplayan, bir araya getiren” anlamına gelmektedir. Anlaşılacağı gibi cami, birden çok insanı bir araya getiren ve onların birbirleriyle ilişki kurup kaynaşmalarına, birlikte iş yapmalarına ve sorunlarını birlikte görüşüp çözmelerine ev sahipliği yapan bir kurumdur. Bu yönüyle cami, sadece insanların namaz kılıp ibadet ettikleri yerler değildir. Kur’an’da cami yerine kaim olmak üzere mescit kavramı geçmektedir.

Hz. Peygamber ile ilk dört İslam Halifesi’nin uygulamalarından hareketle denilebilir ki; cami ve mescitler, sadece ibadet yeri olarak değil, başka birçok hizmetler için de kullanılmışlardır. Bunlardan en ilginci de Hz. Peygamber döneminde Mescid-i Nebevi’nin bazı sosyal ve kültürel etkinlikler için de kullanılmış olmasıdır. Muteber hadis kitaplarında da bulunan bir rivayete göre; yeni Müslüman olmuş Habeşlilerden bir grup kadın ve erkek, eski gelenekleri üzere bir bayram günü mescitte eğleniyorlar, hep birlikte gülüp oynuyorlardı. Hz. Ömer, bu duruma müdahale edip grubu azarlamaya kalkışınca Hz. Peygamber kendisine şöyle demiştir: “Ey Ömer, dokunma onlara, gönüllerince eğlensinler. Çünkü bugünler sürur * günleridir…”

ARNAVUTLAR KONUSU

Kosova'nın dramı, Avrupa'nın en eski uluslarından biri olan Arnavutları dünyâ gündemine oturtmuş bulunuyor. Rumeli’yi konu alan yazılarımıza, biz bu defâ ve bu sebeple Arnavutları alıyoruz.

Bugünkü Arnavutluk ile eski Yugoslavya haritası üstünde yer almış olup, bilinen en eski devlet İllirya'dır. İllirya... Yâni, İllir halkı ülkesi. Geçmişte bir zaman, neredeyse bütün bir Avrupa'ya yayılan Keltler (Galatlar), bir sıra İllirya'dan da geçmişlerdir. MÖ 168'de, İllirya'ya Roma egemen olunca, bu ülkeye Latin diliyle İllirikum demiştir. Ülke, MS 395'e kadar böylece gelecektir. MS 395'te Roma ülkesi ikiye bölününce, bugünkü Arnavutluk'la Kosova, Ortodoks Doğu Roma (Bizans) toprağında kalmışlardır. Arnavutlar, bunun sonucunda yeni devletin dini olan Hristiyanlığın Ortodoks mezhebi etkisinde kalacaklar ve büyük bir ölçekle bu dine katılacaklardır. Taa ki Türkler gelene kadar. Türklerle birlikte İslâm’la da tanışan Arnavutlar, bu defâ da yeni dine

CHP CAMİLERİ AHIR MI YAPMIŞ?! yazı serisi: V

Cami Yıkan Bir Başbakan: Adnan Menderes!
Camilerin yıkımı konusuna gelince; Türkiye’de en çok cami yıkan iktidarlardan birisi de DP iktidarı ve Merhum Başbakan Adnan Menderes’tir. Çünkü İstanbul’un tarihî yarımadası üzerinde bulunan semtlerinden geçen “Vatan” ve “Millet” caddeleri DP iktidarı sırasında açılmışlardır. İşte bu çalışmalar sırasında diğer bazı yapıların yanı sıra, onlarca cami ve mescit de yıkılmıştır. Başbakan ve onun mensup olduğu zihniyetin, ısrarla DP iktidarının söz konusu uygulamasını ve kendi yaptıklarını görmezden gelerek, olayın tek faili CHP imiş gibi muamele etmeleri, gerçeklerle bağdaşan bir durum olmasa gerekir. Çünkü 2011 yılı içinde AKP’li Güngören Belediyesi’nin, vergi borçlarına karşı belediyenin mülkiyetinde bulunan en az 5 camiyi hazineye devrettiğine (bir anlamda sattığına) ilişkin boy boy haberler çıktı medyada.

CHP CAMİLERİ AHIR MI YAPMIŞ ?! yazı serisi: IV

Camilerin Yıkılması ve Satılması Meselesi
Konuya ilişkin Kur’an ayetleri (10) ve hadislerden (11) hareketle, umum İslam âlimleri, “Camilerin yapılış maksadı dışında kullanılması, yıktırılması, satılması caiz değildir” demişlerdir. Bu görüş mensupları, camiler atıl kalsalar ve yıkılsalar bile ne kendileri ne de arsaları başka amaçla kullanılamazlar, satışa konu edilemezler şeklinde görüş bildirmişlerdir. İmam Şâfiî, İmam Mâlik ve İmam Ebû Yusuf, bu görüşün temsilcilerindendir. İmam Ahmet b. Hambel ve İmam Muhammed Şeybani’ye göre ise çeşitli sebeplerle kullanım dışı kalan camiler ve arsaları, bedeli başka hayır işlerinde ve vakıflarda kullanılmak kaydıyla satılabilir veya bağışlayanın mülkiyetine geri döner. İmam Ebû Yusuf’un da bu görüşte olduğuna ilişkin bir rivayet olduğu gibi, İmam-ı Âzam Ebû Hanife’nin görüşünün de öğrencilerinden Ebû Yusuf veya İmam Muhammed’in görüşüyle aynı istikamette olduğu yönünde rivayetler bulunmaktadır. (12)

İslam’ın 1400 küsur senelik geçmişi boyunca İslam Dünyası, camilere karşı işte bu iki temel görüş istikametinde muamele etmiştir. Birinci görüş her ne kadar çok daha

CHP CAMİLERİ AHIR MI YAPMIŞ?! yazı serisi: III

Bilindiği gibi “Ezan”“Çağrı” demektir. Yani “Namaza çağrı”. Dilinin şu veya bu olması önemli değildir. İnsanlar bu çağrıyı duyunca camiye geliyorsa veya namazlarını kılıyorsa, mesele kalmamıştır. Dinî bakımdan, herhangi bir bağlayıcılığı yoktur. Ancak 1400 küsur yıldır aynı şekilde, yani Arapça olarak okuna geldiği için, dün olduğu gibi, bugün de dünya üzerindeki 1.5 milyar Müslüman’ın ortak şifresi, ortak parolası hâline gelmiş bulunmaktadır. Ancak ezanın başka bir dilde okunmasının dinî bakımdan herhangi bir sakıncası da yoktur. Bu sebeple Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ezan okunuyorsa CHP sayesinde okunuyor” şeklindeki yaklaşımı, kesinlikle doğrudur. Çünkü,

CHP CAMİLERİ AHIR MI YAPMIŞ?! yazı serisi: II

Başbakan Erdoğan, seçim öncesi Kartal’da gerçekleşen parti mitinginde İsmet İnönü üzerinden CHP’ye yüklenerek şöyle demiştir: 
“İnönü ezanı Türkçeleştirdi, Menderes aslına döndürdü; aslına döndürdüğü için bay Kemal çıkmış 'Ezan okunuyorsa CHP sayesinde okunuyor' diyor. 12 Haziran'da gelin bunlara gümbür gümbür gereken cevabı verelim. Bu CHP camileri ahıra çeviren zihniyettir. Kalkıyorlar yeri geliyor bakıyorsun "İmam Hatip"i savunuyor. Biraz dürüst ol be! Başörtülü kızların üniversiteye girmesi olayında neden MHP ile beraber ortak hareket etmiştik, onu engellediniz? Biz el ele vereceğiz, siz bize güç verin yeni anayasa, temel hak ve özgürlüklerle, 12 Haziran'dan sonra bunların hepsini çözelim. Bu kararı siz vereceksiniz, ben Kartal'ı böyle görünce inanıyorum ki 12 Haziran'da sandıklar gümbür gümbür AK Parti diyecek.” (1)

Şimdi burada bu sözlere bakarak tıpkı siyasi muhalifleri gibi “Başbakan yalan söylüyor!” demek istemiyoruz. Ancak Sayın Başbakan'ın bu konuda “YANLIŞ” şeyler

CHP CAMİLERİ AHIR MI YAPMIŞ ?! yazı serisi: I

"12 Haziran Genel Seçimleri"nin öncesinde, iktidar partisinin ve yandaş medyanın yapmış olduğu en kayda değer propagandalardan birisi, CHP’nin geçmişte bazı camileri sattığı, bazılarının yıkılıp gitmelerine bilerek göz yumduğu ve hatta bazı camileri ahıra çevirdiği şeklinde yapılan propaganda idi. İddiaya göre; bu camilerin arasında CHP parti binası olarak kullanılanlar da vardı.

Her nedense CHP, bu konuda kayda değer bir itirazda bulunmadı. Kim bilir belki de bulunamadı. Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran örneğinde olduğu gibi, bazı yöneticilerce ufak tefek karşı çıkışlar olduysa da CHP yönetimi, genelde bu konuda ikna edici herhangi bir çalışma gerçekleştiremedi ve bu konudaki ihale ve iddialar büyük ölçüde partinin üzerinde kaldı ve kalmaya da devam ediyor. Çünkü iddialar çok ciddi, üstelik de yandaş medya çarşaf çarşaf resimler yayınlamaya hâlen devam etmektedir. Ancak geçici bir süre ile yapılış amacı dışında kullanılanlar var ise de ahıra

MERHABA ÖZGÜRLÜK

Merhaba akan dere! Merhaba dalgalı deniz! Merhaba dumanlı dağlar! Merhaba serçe kuşu! Merhaba kirpi kardeş! Merhaba salkım söğüdü! Merhaba salyangozlar! Merhaba kurbağalar! Merhaba cırcır böcekleri!
Hey kaplumbağalar sizlere de merhaba!
Bakın ben geldim!
Kilerimi bıraktım ve kırlara yeniden döndüm.
Çünkü ben, tıpkı eskisi gibi bir kır faresiyim artık.

KİLER FARESİ Mİ OLMAK İSTERSİNİZ YOKSA KIR FARESİ Mİ?

“Hayır, ne kır faresi olmak isteriz ne de kiler faresi. Adam gibi adam olmak varken durduk yerde neden fare olalım ki” dediğinizi duyar gibiyim. Elbette öyledir; adam gibi adam olmak varken insan neden durduk yerde fare olsun ki? Biz de zaten sözün gelişi sorduk başlıktaki soruyu…
Meşhur fıkradır; kiler faresi ile kır faresi arkadaş olmuşlar ve bu arkadaşlıklarını pekiştirmek için de karşılıklı olarak birbirlerine misafir olmaya karar vermişler. Önce kiler faresi kır faresine misafir olmuş. Birlikte o dağ senin, bu tepe benim gezip dolaşmışlar. Susadıklarında buz gibi derelerden su içmişler, acıktıklarında otla, çöple ve bitki tohumlarıyla karınlarını doyurmuşlar. Bir iki derken epeyce uzamış bu misafirlik. Kiler faresi iyiden iyiye zayıflamakta olduğunu fark etmiş ve daha fazla dayanamayacağına kanaat getirerek kilere dönmeye karar vermiş. Ve arkadaşı olan kır
  • ALINTI YAPMAK İÇİN

    • Yazarlarımızın makaleleri ve Sayın Günay Tulun'a ait şiirlerin, "Radyo-TV ile diğer basın ve yayın organlarında" yayım ilkesi: Önceden haber verme, eserin aslına sadık kalma, eser sahibiyle alıntının yapıldığı yer adlarını anlaşılır bir açıklıkla belirtmektir. Yayın öncesi bildirim imkânının bulunamadığı aniden gelişen durumlardaysa nezaket gereği, [sessizliginsesi.tr@gmail.com] adresine yayın sonrası bilgi gönderilmesini rica eder; tüm yayınlarınızın başarılı geçmesini dileriz.
  • ESER EKLEMEK İÇİN

    • "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm basılı ya da dijital yayın sayfalarında halkımızın geniş dünya ilgisine uygun olarak her türlü konuya yer verilmiştir. Yayınlanan fotoğrafların büyük bir kısmı "Kadim Okurlarımız" tarafından gönderilmiştir. Fotoğraf ve çizgi resimlerde "İlişkinlik-Telif Hakkı" konusunda tereddüt oluştuğunda bu eserleri yayından çekme hakkımız saklıdır. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na ait tüm gazete, dergi, site, blog gibi yayın araçlarında yayınlanan makale ve diğer yazı türleriyle fotoğraf, resim, yorum gibi her türlü eserin; üçüncü şahıs, kurum ve kuruluşlara karşı her türlü sorumluluğu, bu eserlerin sahibi olan yazar, gönderici ve ekleyicilerine aittir. "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"nun yayın organlarına kayıt edilen ya da kaydedilmek üzere gönderilen eserlerin, telif hakları konusunda problemsiz olmaları önemli ve gereklidir. Yayın Kurulu, gönderilen eserleri yayınlamaktan vazgeçebileceği gibi, dilediği yayın organlarından birinde ya da hepsinde aynı anda ya da değişik zamanlarda yayınlayabilir, yayınlamak isteyen üçüncü şahıslara, tüzel kişiliklere ve kurumlara onay verebilir ya da onlar tarafından yayınlanmasını engelleyebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki bu eserler, okura saygı kuralı gereği Türkçe kurallarına uygun olmalıdır. Yazılar yayınlandıktan sonra, yazar ya da ekleyicisi; istifa, uzaklaştırılma, çıkarılma dâhil herhangi bir nedenle yazı göndermesi sonlandırılmış olsa dahi "Sessizliğin Sesi Grubu"yla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Yayın Kurulları"nın oy birliği içeren onay kararı olmadan eserlerinin kayıtlarımızdan ihracını isteyemez, istediği takdirde bunun reddedileceğini en baştan bilmelidir. Gönderici ve yazarlarımızın bu konuya önceden dikkat etmeleri, ileride ihtilaf doğmaması için baştan eser göndermemeleri gerekmektedir. Yayın organlarımıza ekleme yapanlar, bu konudaki sorumluluklarını okumuş ve kabul etmiş sayılacaklardır. Uzun süre yazı göndermeyen ya da yazmayı bırakan köşe yazarlarımızın o güne kadar gönderdikleri tüm yazılar "Konuk Yazarlar" bölümüne aktarılarak yeniden yazı göndermeye başladığı güne kadar köşesi kapatılır. Köşeyi kapama ya da kapatılan köşeyi açıp açmama konusunda karar sahibi, "Sessizliğin Sesi Grubu" ile "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"dur. İhtilaf durumunda, İstanbul'un Kadıköy Mahkemeleri yetkilidir.
  • YORUM YAZMAK İÇİN

    Sayın Okurlarımız: Yorumlarınızı; Grubumuza ait "Google, Yahoo, Mynet, Hotmail, TurTc " ve diğer posta adreslerimize göndermek yerine, "Yorum bölümü açık olan sitelerimiz"deki; yorum yazmak istediğiniz yazının alt kısmında yer alan "Yorum", "Yorum Yapın", "Yorum Yaz" veya "Yorum Gönder" tuşlarını kullanarak doğrudan kaydetme olanağınız bulunmaktadır. Yazacağınız yorumlarınızın; gecikmeksizin, anında yayına girmesini dilerseniz bu yolu tercih etmenizi, saygılarımızla öneririz.

Google'da Webler Arası ve Site İçi Arama

*TATİL ve DİNLENME
Marmara Adası
DAVRAN MOTEL

*HASTANE RANDEVU SİSTEMİ
182 Merkezi Hekim Randevu Sistemi ile RANDEVU ALMA

FotoğrafımGrup Kimliğini Görüntülemek İçin Tıklayın




HABERCİDEN, "Yazarlar ve Ozanlar" ile "Sessizliğin Sesi" Gruplarına Ait Özgün Bir Kanaldır.